(ANKARA) - Dünya Tabipleri Birliği, Ekrem İmamoğlu ve diğer muhalif isimlerin tutuklanması sonrasında ülke geneline yayılan gösterilere müdahale sırasında polis tarafından kullanılan göz yaşartığı gaz ve tazyikli suyun solunum sıkıntısı, göz yaralanması, cilt sorunları ve psikolojik travmalara yol açabileceğini belirterek, barışçıl göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz ve diğer gösteri kontrol araçlarının kullanımının durdurulmasını istedi.
Ekrem İmamoğlu ve diğer muhalif isimlerin tutuklanması sonrasında ülke genelinde yayılan gösteriler ve yaşanılan olaylara ilişkin Dünya Tabipleri Birliği, Uruguay/Montevideo’daki 229. Konsey Toplantısında önemli bir karar alındı.
Dünya Tabipleri Birliği Konseyi Başkanı Dr. Jack Resneck, şunları kaydetti:
"Gösteri kontrol araçlarının kullanımı yalnızca barışçıl protesto hakkını ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda bireyleri önemli zararlara maruz bırakarak uluslararası insan hakları standartlarını da ihlal ediyor. Sağlık çalışanları olarak, insan haklarını koruma ve siyasi görüşleri ne olursa olsun tüm bireylerin sağlık ve refahını korumak için hekimlerin bağımsız ve müdahalesiz bir şekilde çalışabilmelerini sağlama taahhüdümüzde kararlıyız.
"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer muhalif isimlerin geçtiğimiz mart ayında tutuklanmasına yanıt olarak, Türkiye genelinde önemli gösteriler düzenlenmektedir. Medya, polisin her yaştan göstericiye ve aralarında çocuklar da bulunan yoldan geçenlere karşı göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve tazyikli su gibi silahlar kullandığını bildirmektedir. Göz yaşartıcı gaz ve diğer gösteri kontrol araçlarının belgelenmiş ciddi kısa ve uzun vadeli sağlık sonuçları arasında solunum sıkıntısı, göz yaralanması, cilt sorunları ve potansiyel psikolojik travma yer almakta olup, bu durum yalnızca göstericileri değil, aynı zamanda çevrede bulunanları, sakinleri ve sağlık çalışanlarını da etkilemektedir.
"Hekimler, gözaltına alınanların iyiliğini tehlikeye atabilecek koşullarda tıbbi muayene yapmaya zorlanmışlardır"
Ayrıca, Birleşmiş Milletler’in 'Mahpuslara Muameleye Dair Asgari Standart Kuralları' (Nelson Mandela Kuralları) ve Dünya Tabipleri Birliği etik kılavuzları gibi uluslararası standartlara aykırı kötü muamele ve diğer uygulamalar da bildirilmiştir. Özellikle; Gözaltına alınanlar elleri arkadan kelepçelenmiş ve kelepçeli durumdayken polis tarafından aranmışlardır. Hekimler, gözaltına alınanlara mesleki etik değerlerini, mesleki bağımsızlıklarını ve gözaltına alınanların iyiliğini tehlikeye atabilecek koşullarda tıbbi muayene yapmaya zorlanmışlardır."
Birliğin açıklamasında, Türk yetkililere şu çağrılarda bulunuldu:
"Barışçıl göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz ve diğer gösteri kontrol araçlarının kullanımını derhal durdurunuz. Gösteriler sırasında yaralanan tüm kişilerin sağlık hizmetine engelsiz biçimde erişimini sağlayınız ve sağlık çalışanlarını engelleyen ya da tehlikeye atan her türlü eylemden kaçınınız. Sağlık çalışanlarının, misilleme korkusu yaşamadan, mesleki ahlakı yükümlülüklerine uygun biçimde çalışmalarını güvence altına alınız. Barışçıl göstericilerin haklarına saygı gösteriniz ve bu hakları koruyunuz. Göstericilere yönelik insan hakları ihlalleri iddialarıyla ilgili kapsamlı ve tarafsız soruşturmalar yürütünüz ve failleri sorumlu tutunuz."