Haber: Melis YILDIRIM

(TBMM) - Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Hizmetleri ve Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Genel Müdürü Büyükelçi Gülsun Erkul, TBMM Dışişleri Komisyonu Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Alt Komisyonu’nda yaptığı sunumda, Almanya’da çifte vatandaşlık yasası kapsamında 25 bin 387 yeniden Türk vatandaşlığı başvurusu olduğunu belirterek, "Yeni başladığı için ilk başta sayılar şu anda hayal ettiğimiz kadar yüksek olmayabilir” dedi. 25 Mart’tan itibaren ABD’de tutuklu olan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün durumuna ilişkin olarak, "Rümeysa ve ailesiyle yan yana kol kola gidiyoruz diyebilirim" diyen Erkul, Louisiana'daki süreci Houston Başkonsolosluğu’nun ve Vermont'taki süreci Boston Başkonsolosluğu’nun takip ettiğini söyledi. Erkul, "Bilfiil davalara giriyoruz, personelimiz davalara girip dinliyor, takip ediyor, bize raporluyor" diye konuştu.

TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Alt Komisyonu, Komisyon Sözcüsü Seda Gören Bölük’ün başkanlığında toplandı. Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Hizmetleri ve Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Genel Müdürü Büyükelçi Erkul, vize konularıyla ilgili güncel duruma ilişkin Komisyon’da sunum yaptı.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, sunum öncesinde komisyonun düzenli toplanması gerektiğini sorunları daha sık ele almaları gerektiğini belirtti. Çakırözer, Türk vatandaşların yoğun yaşadığı ülkelerde onların sorunlarını yerinde dinlemeleri gerektiğini dile getirdi.

"2024 yılında 3 milyon konsolosluk işlemi gerçekleştirdik"

Büyükelçi Erkul sunumunda yurt dışında yaklaşık 7,5 milyon Türk vatandaşının yaşadığını söyledi. Türkiye’nin dünya çapında en geniş konsolosluk ağına sahip olduğunu belirten Erkul, konsolosluk işlem hacmi açısından rekor seviyelerde işlem gerçekleştirdiklerini belirtti. Erkul, "Yıllık 2024 konsolosluk işlem sayımız yaklaşık 3 milyon seviyesine ulaştı. Sadece vatandaşlarımızın en yoğun yaşadığı Almanya'da 14 başkonsolosluğumuz faaliyet gösteriyor. Almanya'yı Fransa ve ABD izliyor" dedi.

En fazla konsolosluk işlemi yapılan Başkonsolosluk sıralamasının da hemen hemen orada yaşayan vatandaş sayısıyla doğru orantılı olduğunu kaydeden Erkul, "Bu bir nebze de konsolosluklarımızda ağırlıklı olarak vatandaşlarımıza dönük hizmet yaptığımızın bir göstergesi" ifadelerini kullandı.

Yıllara göre konsolosluk işlem hacmine dair bilgi veren Erkul, "2004 yılında 147 bin iken 2024 yılında yaklaşık 3 milyon işlem gerçekleştirdik. 2019 ve 2020'de bir azalma var. Onlar tamamen Covid dönemine denk geliyor" dedi. Erkul şunları kaydetti:

"Son yıllardaki artışı da aslında şöyle açıklamamız gerekiyor. Bir 10 yıl öncesine bakarsak, 2014-2024'e bakarsak, 2012-2013-2014 bizim yeni pasaporta geçtiğimiz yıllar. Pasaportlarımızı yurt dışında 10 yıllık vermeyi ilk o zaman başladık. 10 yıllık verdiğimiz için o pasaportlar 10 yıl sonra bitti. O yüzden de 2023-2024 pasaport yenilediğimiz için işlem hacminizde çok ciddi bir artış gözüküyor. Biz verdiğimiz hizmetlerin çeşitliliği bakımından da diğer ülkelere göre çok önde geliyoruz."

"Bu kadar geniş yelpazede işlem gerçekleştirdiğimiz için gurur duyuyoruz"

Başkonsolosluklarda yapılan işlemlere dair bilgi veren Büyükelçi Erkul, "Bu her ülkede olan bir şey değil. Ama yurt dışında 7,5 milyon vatandaşımız olduğu için bu kadar geniş yelpazede bir işlem gerçekleştirdiğimiz için gurur duyuyoruz. Bunu da daha fazla geliştirmek için ciddi bir gayret sahip ediyoruz" diye konuştu.

Yurt dışında yaşayan vatandaşların oy kullanmaları konusunda da sorumlu olduklarını belirten Erkul, Başkonsolosluklar ve Büyükelçiliklerin vize müracaatlarını aldıklarını söyledi. Vatandaşlara dönük hizmetleri nasıl iyileştirebilecekleri odaklı yaklaştıklarını kaydeden Erkul, "Her ne kadar Başkonsolosluklarımızın sayısı oldukça yüksek olsa da, coğrafi olarak bazen vatandaşlarımız her zaman Başkonsolosluklara izin alıp gelemiyorlar veya geniş coğrafyadaki ülkelerde maddi olarak zorlanıyorlar. Biz çözüm olarak kendi altyapımızla geliştirdiğimiz bir bilişim sistemiyle düzenli aralıklarla, talep doğrultusunda vatandaşların yoğun olarak yaşadığı bölgelere Başkonsolosluğumuz olmasa da küçük bir ekip göndererek gezici konsolosluk hizmeti adı altında servisimiz var. Bunu da her yıl imkanlar dahilinde artırmayı hedefliyoruz. Bundan da vatandaşlarımızdan çok olumlu geri dönüşler alıyoruz" diye konuştu.

Büyükelçi Erkul, Türk vatandaşları için olduğu kadar Mavi Kart sahiplerine sunulan hizmetlerin geliştirilmesi yönünde de çalıştıklarını vurguladı. 2023’ten itibaren Mavi Kartların yenilendiğini söyleyen Erkul, "Eskiden çok daha ilkel bir kart veriliyordu. Şu anda gelişmiş, yüksek güvenlikli ve yeni teknolojilerle uyumlu bir 2023'ten itibaren Mavi Kartları da temsilciliklerimizde veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Konsolosluk çağrı merkezi hizmetine dair bilgi veren Erkul, çağrı merkezinde uluslararası işaret dili ile de çağrı almaya başladıklarını söyledi. Türk vatandaşlığını yeniden kazanma ön başvurularının çevrimiçi alınması ve vatandaşlık başvuru sürecinin e-Devlet üzerinden takibine imkan tanındığını anımsatan Erkul, "Almanya'daki kanun değişikliğinden sonra yeniden Türk vatandaşlığına geçişlerde kolaylaştırıcı unsurlardan biri oldu bu husus" dedi.

"Ankara'daki birçok Büyükelçilik yurt dışındaki seçimleri nasıl gerçekleştirdiğimiz konusunda bizden fikir alıyorlar"

Erkul, 2014 yılından beri Büyükelçilik ve Başkonsolosluklarda seçimlerin de yapıldığına değinerek şu bilgileri paylaştı:

"2014 yılından son seçimlere kadar toplam yurt dışında 7 seçim düzenledik. Her düzenlediğimiz yurt dışı seçiminde aslında bir önceki tecrübemizden yararlanarak bu hizmeti nasıl daha iyi hale getirebiliriz noktasında kendimizi geliştirmeye çalıştık. Şu anda Ankara'daki birçok Büyükelçilik bizden randevu alıp yurt dışındaki seçimleri nasıl gerçekleştirdiğimiz konusunda bizden fikir alıyorlar. Yaptığımız en önemli değişiklikler oy verme saatlerini Türkiye'ye göre çok daha uzun, 9-21. İlk seçimlerde bir randevu sistemi koymuştuk, onu kaldırdık, randevusuz gelinebiliyor. Oy verme işleminde temsilcilik ayrımına son verildi. İlk seçimlerde herkes Türkiye'deki gibi kayıtlı olduğu seçmen bölgesinde oy verebiliyordu. Onun sıkıntılarını gördük, o ayrıma son verildi.  

Oy verme günleri, kabin ve sandık sayısı arttırıldı. Vatandaşlarımız daha çok hafta sonları geldiği için, hafta sonu sandık sayısının hafta içine göre daha fazla arttırılmasına imkan tanındı. Bunların hepsi Yüksek Seçim Kurulu'nun bizden talep ettiği ve bizim imkanlarımızla onlara yaptığımız öneriler sonucunda onların aldığı kararlar çerçevesinde yapılıyor.

"2018'deki katılım oranı yüzde 18 iken, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda yüzde 53, ikinci turunda yüzde 56 oldu"

2018'deki katılım oranı yüzde 18 iken, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda yüzde 53, ikinci turunda yüzde 56'lık bir seçmen sayısına göre katılım oranına eriştik. Bu da süreç içinde yapılan iyileştirmelerin işe yaradığını gösteren bir sayı."

Erkul, toplam 73 ülkede 151 temsilcilikte sandık açtıklarını belirten ve son seçimlerdeki en önemli değişikliklerinden birinin de temsilciliğin bulunmadığı yerlerde Türk vatandaşlarının yoğun yaşadığı 16 merkezde daha sandık açılması olduğunu belirtti.

Kriz zamanlarında Türk vatandaşlarının tahliyesiyle ilgili bilgi veren Büyükelçi Erkul, "En son pandemi sırasında yurt dışından 118 bin kişinin ülkemize güvenli ve sağlıklı bir şekilde getirilmesini sağladık. Onun dışındaki veriler 2011'de Libya'dan başlıyor" dedi.

"2015-2025 arasında Türkiye yurt dışından bin 700 hükümlü nakli yaptı"

Suçluların iadesi ve hükümlü nakli konularına değinen Erkul, "2015-2025 arasında Türkiye'nin yurt dışından gerçekleştirdiği hükümlü nakli sayısı bin 700 civarında. Yabancı ülkelerin Türkiye'den nakil talepleri ise 2 bin civarında" bilgisini paylaştı.

"Yeniden Türk vatandaşlığını kazanma başvurularının en hızlı sonuçlandırılabilmesi için çalışmalara başladık"

Almanya’da geçen sene yürürlüğe giren yeni vatandaşlık yasasıyla çifte vatandaşlığın mümkün olduğunu anımsatan Erkul, "Yeniden Türk vatandaşlığını kazanma başvurularının en hızlı şekilde sonuçlandırılabilmesi için geçtiğimiz Ocak ayından itibaren çalışmalara başladık. Yaptığımız iyileştirmelerden en önemlisi kolaylaştırılmış ve hızlandırılmış bir çevrimiçi başvuru yapılması. Bu sayede bürokrasi azaldı, sistem üzerinden belgeleri yüklüyorlar, geldiklerinde eksin belge sorunu yaşamıyorlar" dedi. Daha fazla Türk vatandaşının yeniden başvurması için bütün misyonların 2024 itibarıyla dernekler ve yerel basın organlarının aracılığıyla ciddi bir bilgilendirme çalışmasına başladıklarını belirten Erkul, "2025’in sadece ilk çeyreğinde Almanya’da münhasıran bu konuda 107 toplantı yaptı temsilciliklerimiz. Ayrıca yerel basında da vatandaşlarımıza ulaşmak için 30’u aşkın demeç yayınlandı" ifadelerini kullandı.  

2023’ten bu yana 800’den fazla Kur’an-ı Kerim yakma dahil İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı içerikli eylemin kayıtlarında olduğunu kaydeden Erkul, "Bunların 540’ı Kur’an-ı Kerim’e, 176’sı camilere yönelik. Temsilciliklerimiz bu saldırıların adli makamlar nezdinde takipçisi oluyor" dedi.

"Yeniden vatandaşlık başvuruları şu an da hayal ettiğimiz kadar yüksek olmayabilir"

Erkul, sunumunun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın’ın çifte vatandaşlık ile ilgili Almanya’daki yasa hakkındaki sorusu üzerine Erkul ve Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gökçen Karaarslan, kendilerindeki başvurusu alınan ve vatandaşlığa geçmiş olanların sayısının 25 bin 387 olduğunu belirtti. Bekleyen Mavi Kart sahibi sayısını bilmenin zor olduğunu belirten Büyükelçi Erkul, "Yeni başladığı için ilk başta sayılar şu anda hayal ettiğimiz kadar yüksek olmayabilir. Bu tip işlemleri vatandaşlık işi de dahil olsa biraz denendikten sonra yapmayı seviyorlar. Konsolosluklara geldikçe yapmayı seviyorlar" ifadelerini kullandı.

"İvme düşmedi"

Aydın’ın Almanya’daki seçim sonrasında bir çekince olup olmadığının ve başvuru ivmesinde azalış olup olmadığını sorması üzerine Erkul, "Sayılar yüksek değil ama ivme de düşmedi. Aylık başvuru sayımızda aşağı doğru bir ivme olmadı" yanıtını verdi.

"Çekingenlik zaman içinde gidiyor"

CHP’li Çakırözer’in 25 bin kişinin başvurmasının bir “başarısızlık” olduğunu belirterek, iktidarın bu konuda kaç kere çağrı yaptığını sorması üzerine Erkul şöyle konuştu:

"Bir kere bu kanunda herhangi bir süre sınırı sınırlaması yok. Aceleci olmalaına gerek yok. Türk vatandaşlığına da istedikleri zaman dönebilirler. Almanya da bunu süresiz tanır, ‘Şu kadar süre içinde Türk vatandaşlığına geçin ‘gibi bir şey demedi. Bekle-gör politikası vatandaş psikolojimizde var. Ben bu konuyu bir örnekle açıklamak istiyorum. 2014'te yurt dışında ilk seçimi yaptığımızda katılım yüzde 18. 2023’te yüzde 56'nın üstüne çıktı. Bu oran aslında Almanya oranı. İlk seçimlerdeki yüzde 18 oranında çekingenlik çok fazla vardı. Birçok aksaklık vardı ama vatandaşın yoğun olduğu yani seçmenin yüzde 70'inin yaşadığı Almanya ve Avusturya örneklerinde, çifte vatandaşlığın sıkıntılı olduğu ülkelerde, biliyorsunuz vatandaş normalde izinle çıkıyor Almanya veya Avusturya vatandaşlığını alıyor, sonradan Türk vatandaşlığına dönüp seçimde oy kullanabilecek vatandaşımız var. Ama ilk seçimde o ülkelerin nasıl bir tutum izleyeceğini bilmediği için kesinlikle çok çekingen davrandı. Temsilciliklere gelip oy vermedi. Çünkü ‘Beni izliyorlar mı? Ne yapacaklar? Avusturya veya Alman vatandaşlığını kaybeder miyim’ diye. Zaman içinde biraz gözlemdiler.

Bu çekingenlik zaman içinde gidiyor. Almanya'daki seçimler sonucunda yeni kurulan hükümetten sonra biraz daha gözlem yapacaklarını düşünüyorum. Ondan sonra bir hareketlilik olabilir. Sadece Mayıs ayına kadar 2025 içinde Almanya'da 100 küsur toplantı yaptık. Herkese bunun faydalarını anlatıyoruz.

"Mavi Kart’ı askıya aldığımız zaman Türk vatandaşlığına geçemeyecek ikinci ve üçüncü soylar var"

Mavi Kart’ın çok iyi olması bir dezavantaj mıdır? Zaman zaman, evet, dezavantaj. Ama Mavi Kartı şu anda askıya almak bir çözüm olur mu? Ben şahsi fikrimi söyleyeyim. Olmaz, çünkü eşit değil. Mavi kart 3 alt soya kadar alınabiliyor. Biz Mavi Kart’ı askıya aldığımız zaman, Türk vatandaşlığına geçemeyecek olan ikinci ve üçüncü soylar var. Onların haklarını ve Türkiye ile bağlarını da askıya almış oluruz."

AK Parti İstanbul Milletvekili Oğuz Üçüncü'nün Başkonsoloslukların fiziki koşulları ve personel eksikliğiyle ilgili sorusu üzerine Genel Müdür Büyükelçi Erkul, "Kanayan yaramıza parmak bastınız diyebiliriz. Gerçekten çok ciddi bir çaba içindeyiz, bütün misyonlarımızın ülkemize yaraşır şekilde hizmet vermesi için. Bu bazen bütçenin kısıtlılığından oluyor. Bazen de yerel mevzuatlara takılıyorsunuz" dedi.

"Louisiana ve Vermont’ta iki ayrı adli süreç var"

Erkul, 25 Mart’tan bu yana ABD’de tutuklu bulunan doktora öğrencisi Öztürk’ün son durumuyla ilgili sorular üzerine, Öztürk’ün gözaltına alındığı andan itibaren konunun yakından takip edildiğini belirtti. “Ailesiyle ve Rümeysa kızımızla doğrudan temas halindeyiz” diyen Erkul, konsolosluk işlerinde yapılan işin her zaman çok fazla dile getirilmediğini, çünkü kişisel bilgilerin gizliliği boyutu olduğunu ve ailenin tercihleri doğrultusunda bilgi paylaşılabildiğine değindi. Erkul devamında şu değerlendirmeyi yaptı:

"Dün bir tane 3 hakimli bir kurulla ilgili bir temyiz başvurusu vardı. Hakimler ona karar vereceklerdi. Biz Genel Müdür Yardımcımla beraber doğrudan, dava biter bitmez süreçten haberdar olduk, aileyi bilgilendirdik, avukatlarla konuştuk. Şu anda süreç iki ayrı yerde devam ediyor. Bir, Rümeysa'nın gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü Louisiana'da bir de üniversitesinin olduğu Vermont'da iki ayrı adli süreç var. Ama bu adli süreçlerde temyize gidildiği zaman Amerikan hukuk sisteminde temyiz süreçleri de başka eyaletlerin mahkemelerinde olabiliyor. Mesela Vermont'un bir kararı var. Vermont'taki hakim dedi ki ‘Konu benim görev alanımdır. Rümeysa'nın 1 Mayıs'a kadar buraya getirilmesi lazım ve konuyu benim yürütmem lazım’ dedi. Bunun üstüne hükümet tarafının avukatları temyize gittiler ama temyiz davası New York'ta ele alındı. Dünkü zaten dava oydu. Dün iki tarafı da dinledi hakimler. Henüz kararlarını açıklamadılar, ileri bir tarihe ertelediler. Cuma günü tekrar Vermont'ta kefaletle serbest bırakılma talebi görüşülecek.

İki ayrı süreç yürütülüyor. Bir sınır dışı işlemine ilişkin bir hukuki süreç var. O şu anda Louisiana'da. Bir de gözaltında tutulmasına ilişkin ayrı bir süreç var. Çok komplike bir süreç bu. İki ayrı dava sürecinde de temyizciler var. Gerçekten yakından takip ediyoruz. Avukatlarla temas halindeyiz. Büyükelçiliğimiz kendi hukuk danışmanlığından da fikir alıyor. Aileyle yakın temas halindeyiz. Rümeysa kızımızı mümkün olduğunca sık ziyaret ediyoruz veya telefonla konuşuyoruz, bir şeye ihtiyacı var mı diye.

Bu bizim için önemli bir dava. Tıbbi açıdan bir sıkıntısı yok ama o yaşta bir genç kızın tabii geri gönderilme merkezinde olabilecek şartları tahayyül edebilirsiniz. Onun verdiği sıkıntılar var. Elimizden geldiği kadar manevi destek sağlayabiliyoruz.

"Bilfiil davalara giriyoruz"

Louisiana'daki süreci Houston Başkonsolosluğumuz takip ediyor. Vermont'daki süreci Boston takip ediyor. Bilfiil davalara giriyoruz, Personelimiz davalara girip dinliyor, takip ediyor, bize raporluyor. Washington Büyükelçiliğimiz olan biten hakkındaki hukuki yorumlarını hukuk danışmanlığı firmamızdan alıyor. Aileyle doğrudan temas halindeyiz. Rümeysa ve ailesiyle yan yana kol kola gidiyoruz diyebilirim."

Kaynak: ANKA