(TBMM) - DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Queen Tarım firmasındaki sendikal baskılar, işçilere yönelik tehditler ve hak ihlalleri hakkında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’e yazılı soru önergesi verdi. Çiçek, "Kadın işçilere yönelik cinsiyet temelli hak ihlalleri daha da vahim bir tablo çizmektedir. Sendikalı kadın işçiler silahlı tehditlere, evlerine ve ailelerine yönelik baskılara maruz bırakılmış, sistematik taciz ortamı oluşturulmuştur" ifadelerine yer verdi.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, İzmir'in Dikili ilçesinde faaliyet gösteren Danimarka merkezli Queen Tarım (Queen Flowers) firmasında çalışan ve büyük çoğunluğu kadınlardan oluşan yaklaşık 350 işçinin yaşadığı düşük ücret, sendikal sorunlar ve mobbing iddialarını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vererek Meclis gündemine taşıdı.
DEM Parti Milletvekili Çiçek, "Toplu sözleşme görüşmeleri, yüzde sıfır zam dayatmasıyla kilitlenmiş, işveren kendi tercih ettiği sarı sendikayı devreye sokmuş ve sahte tutanaklarla işçileri bastırmaya çalışmıştır. Enflasyonist ortamda ‘ne kadar geç imzalanırsa o kadar az öderiz’ anlayışıyla hareket eden firma, yalnızca iş hukukunu değil, hak ve adaletin en asgari ilkelerini de yok saymıştır" ifadelerini kullandı.
Çiçek, işverenin sendikasızlaştırma politikası kapsamında, BTO-SEN üyelerine yönelik ciddi baskılar uygulandığını, sendikalı işçilerin, performans değerlendirmelerinde bilinçli biçimde düşük notlarla cezalandırıldığını, sağlık ve güvenlik önlemleri alınmadan tehlikeli işlerde görevlendirildiklerini öne sürdü.
"Uygulamalar, ILO sözleşmeleri ile uluslararası insan hakları normlarına da açıkça aykırıdır"
İş yerinde kadın çalışanların çoğunlukta olduğunu belirten Çiçek, "Kadın işçilere yönelik cinsiyet temelli hak ihlalleri daha da vahim bir tablo çizmektedir. Sendikalı kadın işçiler silahlı tehditlere, evlerine ve ailelerine yönelik baskılara maruz bırakılmış, sistematik taciz ortamı oluşturulmuştur. Queen Tarım’daki uygulamalar, yalnızca Anayasa ve Türk Ceza Kanunu’na değil, Türkiye’nin taraf olduğu ILO sözleşmeleri ile uluslararası insan hakları normlarına da açıkça aykırıdır. Bu tablo, iktidarın üstlendiği tüm yasal ve etik sorumlulukların ihlalidir; cezasızlık zemininde, işveren eliyle örgütlü emeğe karşı sürdürülen sistematik bir saldırıyı yansıtmaktadır" dedi.
Çiçek, soru önergesinde şu sorulara yer verdi:
"-BTO-SEN’in yetkili sendika olarak tanınmasına rağmen Queen Tarım işverenliğinin sarı bir sendikayla toplu sözleşme yapılacağı yönündeki açıklamaları ve sahte tutanaklarla işçileri baskı altına alması açık bir hak gaspı değil midir? Bu yasa dışı uygulamalara karşı hangi yaptırımlar uygulanmıştır?
-Sendikal faaliyet yürüttüğü için işyeri temsilcisinin güvenliksiz koşullarda çalıştırılması ve hukuksuz şekilde işten çıkarılması ile sendika üyelerinin cezalandırıcı biçimde düşük performans notu alması Bakanlığınızın denetim kayıtlarına yansımış mıdır? Bu uygulamalara dair hangi işlemler yapılmıştır?
-Kadın işçilere yönelik silahlı tehdit, sistematik taciz ve cinsiyet temelli ayrımcılık karşısında, Bakanlığınız ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından bugüne dek hangi somut adımlar atılmıştır? Belgeli bu ihlaller karşısında neden hiçbir koruyucu ve önleyici mekanizma işletilmemiştir?
-Queen Tarım işyerinde son iki yılda işçi sağlığı, iş güvenliği ve çalışma koşullarına ilişkin denetim yapılmış mıdır? Yapılmadıysa bu önergeyi resmî ihbar kabul ederek bir denetim süreci başlatacak mısınız? Yoksa Bakanlığınız bu ağır ihlaller karşısında görev ihmali sürecek midir?
-Queen Tarım işyerinde süregelen hak ihlallerine karşı Bakanlığınızın sessizliği, iktidarınızın sermaye odaklı politikalarının bir tercihi midir? Bu cezasızlık ortamı işverenleri daha fazla suç işlemeye teşvik etmiyor mu?"