(İSTANBUL)-Cumhurbaşkanı Erdoğan GENÇFEST Programında yaptığı açıklamada, "Gözlerimiz Rusya-Ukrayna Savaşı'nda. Aynı anda her birinde barış için, huzur için, ateşkes için, istikrarın temini için tek tek çabalıyoruz. Akan kanı durdurmak için, ölümlerin, zulümlerin önüne geçmek için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. İnsani diplomasinin sancaktarlığını bugün Türkiye yapıyor. Barış diplomasisinin önceliğini dünyada bugün Türkiye üstleniyor" dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Basketbol Gelişim Merkezi'nde gerçekleştirilen GENÇFEST Programı'nda konuştu. Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

"Siz gençler Türkiye'nin aydınlık geleceğini temsil ediyorsunuz"

"Buradan tüm samimiyetimle söylüyorum, siz gençler Türkiye'nin aydınlık geleceğini temsil ediyorsunuz. Sizlere baktıkça çok daha büyük, güçlü, müessir ve muteber bir Türkiye görüyorum. Sizlere baktıkça dalları dünyanın dört bir ucuna uzanan köklü bir çınarın yemyeşil yapraklarını görüyorum. Sizlere baktıkça ümidi, sevgi, merhameti, büyük bir medeniyetin o zengin mirasını görüyorum. Her biriniz bu ülkenin istikbalisiniz. Her biriniz bu ülkenin ümidisiniz. Her biriniz bu ülkenin parlak yarınlarısınız.

"İnsani diplomasinin sancaktarlığını bugün Türkiye yapıyor"

Bırakın başkaları detaylarda kaybolup gitsin. Biz ufka bakacağız, ufkun ötesine bakacağız. Dikkat edin, şu anda gözlerimiz Filistin üzerinde, Gazze üzerinde, gözlerimiz Pakistan üzerinde, gözlerimiz Libya'da, Sudan'da, Somali'de, gözlerimiz Afrika'da, Avrupa'da, Balkanlar'da, gözlerimiz Rusya-Ukrayna Savaşı'nda. Aynı anda her birinde barış için, huzur için, ateşkes için, istikrarın temini için tek tek çabalıyoruz. Akan kanı durdurmak için, ölümlerin, zulümlerin önüne geçmek için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. İnsani diplomasinin sancaktarlığını bugün Türkiye yapıyor. Barış diplomasisinin önceliğini dünyada bugün Türkiye üstleniyor. Küresel sisteme en esaslı eleştirileri, alternatif çözüm önerileriyle birlikte en net biçimde Türkiye gerçekleştiriyor. Yıldızı küresel ölçekte parlayan bir Türkiye var.Onlara inat, kardeşlerimizle birbirimize daha sıkı sarıldık. Balkanlardan Afrika'ya, Türkistan'dan Avrupa'ya kurduğumuz gönül köprüleriyle mazimize sahip çıktık. Dostluğumuzu, kardeşliğimizi, dayanışmamızı bugünlere taşıdık. Şimdi ortak geleceğimizi bu kardeşlerimizle birlikte hepimizin yararına olacak şekilde inşa ediyoruz. Ufkun ötesine bakarken elbette kendi sokağımızı imal etmiyoruz. İçeride cepheyi güçlendirmek için önemli adımlar atıyoruz.

"Terörün, şiddetin, terör tehdidinin olmadığı bir ülkeyi ve bölgeyi inşa etmek için yoğun gayret içerisindeyiz"

Kalenin içten fethedilmemesi için, millet için, memleket için, aydınlık bir gelecek için gece gündüz koşuyor, koşturuyor, çaba sarf ediyoruz. Gençler, bu ülkenin istikbali adına konulmuş en stratejik hedeflerden biri terörsüz Türkiye'dir. Terörün, şiddetin, terör tehdidinin olmadığı bir ülkeyi ve bölgeyi inşa etmek için yoğun gayret içerisindeyiz. Bakın, biz bin yıldır vatanımız olan bu topraklarda özgürce yaşayabilmek için çok çetin mücadeleler verdik. Daha ömrünün baharında fidan gibi delikanlılarımız toprağa düştü. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı, hatta çocuğuyla on binlerce canımızı terör saldırılarında kaybettik. Kahraman güvenlik kuvvetlerimiz, kahraman güvenlik korucularımız çoğu zaman en ön cephede bu ülke için, bu vatan için, hepimizin huzuru için şehit oldular, gazi oldular.  Rabbim hepsinden razı olsun. Cenab-ı Allah şehitlerimizin ruhlarını şan, mekanlarını inşanla cennet eylesin.Ekonomik açıdan da çok ağır bir faturayla karşı karşıya kaldık. Yaklaşık iki trilyon dolarlık bir kaynağı bu amaçla kullandık. Siyasette, demokraside, birlik ve dirliğimizde pek çok sıkıntıyla yüzleştik. Uluslararası ilişkilerde, diğer konular yanında bu meseleyle de uğraşmak zorunda kaldık. Terörden dolayı kardeşliğimiz yara aldı. Terör sebebiyle kalkınma yolculuğumuz çok yavaş ilerledi. Şimdi bu musibetten ülkemizi ve milletimizi tamamen kurtarmak için çok hassas, çok kararlı adımlar atıyoruz. İnşallah hedefe ulaşıncaya kadar durmayacağız.

"Yıllardır terör örgütüne tek bir eleştiren cümle dahi kurmayanlar birden örgütün kanlı geçmişini hatırladı"

Terörsüz Türkiye menziline mutlaka varacağız. Şimdi sevgili gençler, terör örgütü kendisini feshettiğini, silahları da bırakacağını açıklayınca içerde bazıları bundan rahatsız oldu. Yıllardır terör örgütüne tek bir eleştiren cümle dahi kurmayanlar birden örgütün kanlı geçmişini hatırladı. Ekranlarda yüzleri düşenleri mi ararsınız? Köşelerinde karalar bağlayanları mı ararsınız? Yarısı yalan, yarısı yanlış sözde kulis bilgileriyle fitne tüccarlığı yapanları mı ararsınız? Neredeyse terör örgütüne gidip yapmayın, etmeyin, terörü bırakmayın diye yalvaracaklar. Neden? Çünkü bugüne kadar terörden beslendiler.Bu güne kadar siyasetten terörden nemalandılar. Boğazda viskilerini yudumlayıp, kendilerince devrimcilik oynarken terörden kazandılar. Terörden güçlendiler. Terörden kendilerine iktidar ve ikbal devşirdiler. Terör biterse, beslendikleri bataklık kuruyacak. Terör biterse, tezgahları dağılacak. Terör biterse, istismar alanları kaybolacak. Terör biterse, ideolojilerinin kumdan kaleleri yıkılacak. Terör biterse, yıllarca ekmeğini yedikleri düzenleri bozulacak. Onun için feryat figan ortalığı bulandırmaya çalışıyorlar. Dahası var. Cumhur İttifakı bu başarıyı elde etmesin de terör devam edip gitsin diyecek kadar ihtiraslarının esiri olanlar var. Bugüne kadar da hep böyle yaklaştılar. O çözeceğine hiç çözülmesin dediler ve işte bugünlere geldik.

Kimse kusura bakmasın. Biz artık bu musibetten kalıcı ve kati olarak kurtulmak istiyoruz. Ne yaptıysak milletimiz için. Bilhassa da gençlerimiz için yaptık. Bizim yaşadığımız sıkıntıları onlar yaşamasın. Bizim çektiğimiz zorlukları onlar çekmesin diye yaptık. Bu ülkenin evlatları birbirine hasım olmasın, birbirine düşman kesilmesin diye uğraştık. Türkiye daha fazla zaman kaybetmesin, insan kaybetmesin, potansiyelini daha fazla ziyan etmesin diye çırpındık.Kaderi de, kederi de beraber göğüsleyelim. Sevincimizi de, hüznümüzü de birlikte yaşayalım. Unutmayın, Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkesiyle, Lazıyla, Alevisi, Sünnisiyle müşterek bir geleceği huzur içinde güvenle kucaklamaya var mıyız?"

 

Kaynak: ANKA