(ANKARA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Budapeşte'deki Türk Devletleri Teşkilat (TDT) Gayriresmi Zirvesi'nde, "Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze’de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor. Birleşmiş Milletler (BM) yaptığı bir açıklamayla şayet yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair vahim bir uyarıda bulundu. Türk dünyası olarak ateşkesin tesisi, insani yardımların kesintisiz sevkiyatı, Gazze'nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkılarımız önemlidir" dedi. Erdoğan ayrıca, "İnşallah uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyoruz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenen TDT Gayriresmi Zirvesi'ne katıldı. Erdoğa,n burada yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

"Türk Devletleri olarak bizler tarihin ve medeniyetin kesişim noktasında Doğu'nun bilgeliğiyle Batı'nın dinamizmini birleştiren köklü bir mirasın taşıyıcılarıyız. Teşkilatımızın Doğu ile Batı'yı buluşturan bu stratejik bağlantının asli mimarlarından biri olacağına yürekten inanıyorum.

Temsilcilik Ofisi ile Kuraklığın Önlenmesi Enstitüsü'ne ev sahipliği yapan Macaristan'ın teşkilatımız ile Avrupa kuruluşluları arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayan rolüne büyük önem atfediyoruz. Macaristan Temsilcilik Ofisimizin İcra Direktörlüğü’ne de Macaristan’ın İstanbul eski Başkonsolosu  Balazs Hendrich'in atanmasının Ofisin etkinliğini artıracağı kanaatindeyiz. Bu vesileyle Macaristan'ın kültürel iş birliğimizin nişanesi TÜRKSOY'a gözlemci üye olarak katılımını teşvik ettiğimizi ifade etmek istiyorum.

"Orta Koridor için üye devletleri desteğini bekliyoruz"

Doğu ile Batı arasında güvenli ve kesintisiz ulaşım hattını teşkil eden Orta Koridor, stratejik bir güzergah olarak öne çıkıyor. Orta Koridor'un başarısı için teşkilat bünyesinde iş birliğine büyük önem veriyor, üye devletlerin desteğini bekliyoruz. Geçmişte Kıbrıs'ta, Karabağ'da, Bosna'da ve bugün de Gazze'de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Sesimizi duyuracağımız her vesile, insanlığın ihtiyaç duyduğu adil düzen, hakça paylaşım ve hukuk temelli sistem arayışlarına cevap verecektir. Kardeşlik hukukumuzun gereği olarak birbirimizi kollarken aramızdaki dayanışmayı çok daha görünür kılmamız gerekiyor.

"KKTC'nin bulunmadığı bir Türk Dünyası aile fotoğrafı eksik kalır"

Aile Meclisimizin Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk halkı ile dayanışmasını artırmasının önemini vurgulamak istiyorum. Türk dünyasının doğru bildiği yoldan şaşmadan gönülden bağlı olduğu Kıbrıs Türklerinin hak, özgürlük ve adalet mücadelesine çok daha fazla omuz vermesini bekliyoruz. Bu minvalde Aksakallar Konseyimizin mayıs ayı başında KKTC'de gerçekleştirdiği toplantıyı çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. KKTC'nin bulunmadığı bir Türk Dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bugün Zirvemizde KKTC'nin Türk Akademisi'ne gözlemci üyeliğine ilişkin aldığımız kararı çok önemli bir ilave adım olarak görüyoruz. İnşallah uzak olmayan bir gelecekte KKTC'yi teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyoruz.

Türk dünyamız için stratejik önemi haiz Kafkaslarda yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Can Azerbaycan'ın Ermenistan ile barış anlaşması üzerinde mutabık kalmasından memnunuz. İki ülke arasında kalıcı barış tesis edilebildiği takdirde bu durum şüphesiz Türk dünyamız için birçok fırsatı beraberinde getirecektir. Bu noktada muzaffer Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim Aliyev'in bölgeye barışı getirecek lider olarak tarihe geçeceğinden eminim.

Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze'de ise sivil halk adeta cehennemi yaşıyor. BM yaptığı bir açıklamayla şayet yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair vahim bir uyarıda bulundu. Türk dünyası olarak ateşkesin tesisi, insani yardımların kesintisiz sevkiyatı, Gazze’nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkılarımız önemlidir. Bölgemizdeki istikrar ve sükunet arayışları çerçevesinde İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığına karşı durulması ve Filistin'in yanı sıra Lübnan ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekiyor.

"Ateşkes ve barışa ulaşılması yönünde temaslarımızı sürdüreceğiz"

Güvenliğimize yönelik sınamaların en önemlilerinden biri olan Rusya-Ukrayna savaşının küresel etkilerini hepimiz derinden hissediyoruz. Taraflar 2022 yılından bu yana ilk kez geçtiğimiz günlerde yeniden İstanbul’da bir araya geldi. Kapsamlı ateşkese ve adil bir barışa ulaşılması yönünde her iki ülkeyle yoğun temaslarımızı sürdüreceğiz. Keza, 14 yıl süren ihtilafın ardından Suriye'nin istikrara kavuşmasına yönelik yoğun çabalarımız devam ediyor. Bu fırsatın etkin ve doğru şekilde kullanılması sadece Suriye'de değil, bölge ve ötesinde istikrarın sağlanması açısından önemlidir.

Türk dünyası kültür elçisi, Nobel ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Sayın Aziz Sancar'ı bugün özellikle aramızda görmekten memnuniyet duyuyoruz. Kendisine Bişkek Zirvesi'nde almış olduğumuz kararla Türk dünyasında bilimsel çalışmalara üstün katkılarından dolayı Ali Şir Nevi Uluslararası Ödülü'nü birazdan takdim edeceğiz. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizin sayın Sancar'ın izinden giderek bilimde, teknolojide, ilimde ve diğer alanlarda Türk milletine daha nice başarılar yaşatacaklarını düşünüyoruz."

 

 

 

 

 

Kaynak: ANKA