(ANKARA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Devletimizin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyiz. Kimsenin tereddüdü olmasın, devletimiz, hükümetimiz gündemine hakimdir. Cumhur İttifakı tam bir dayanışma içindedir'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk'ta yapılan Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi dönüşünde uçakta gazetecilere zirveyi değerlendirdi ve soruları yanıtladı.
Terön örgütü PKK’nın fesih kararı ve silah bırakmasanı değerlendiren Erdoğan, ''Terörsüz Türkiye’nin nihai hedefi bellidir. Silahları gömmek. Terör örgütünün silahlarını tamamen bırakması, fesih kararının eksiksiz biçimde uygulanması, illegalitenin terk edilmesi şart... Şehitlerimizin manevi hatırasına, şehit yakını ve gazilerimizin haklarına halel getirmeden terörsüz Türkiye’ye kavuşacağız'' dedi.
''Ekonomik kalkınma huzurla birlikte gelecek''
Doğu ve Güneydoğu’da terörsüz Türkiye hedeflerine ulaşılmasıyla sosyal ve ekonomik bir dönüşüm olacağına de işaret eden Erdoğan, ''Bu bölgede ekonomik ayağa kalkış, bu huzur iklimiyle beraber olacak. Ticari hayat canlanacak, vatandaşım caddelerde, sokaklarda nefes alacak. Yaylalar canlanacak. Çobanlarımız sürüsüyle birlikte güven içinde yaşayacak. Ülkemin dört bir yanında artık huzur tam anlamıyla hissedilecek'' diye konuştu.
''Bağdat ve Erbil yönetiminin bu süreçte nasıl yer alacağına ilişkin planlamalar var''
Terör örgüt PKK'nın feshi ve silahların teslimine ilişkin sürecin bölgesel aktörlerle eşgüdüm içinde yürütüleceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bundan sonra örgütün feshi ve silahların teslimi ile ilgili çalışmaların nasıl yapılacağı, devletimizin güvenlik birimlerinin takibindedir. Sınırlarımız dışındaki teröristlerin silahlarının ne şekilde teslim edileceği ile ilgili komşularımızdaki muhataplarıyla da görüşmeler yürütülüyor. Bağdat ve Erbil yönetiminin bu süreçte nasıl yer alacağına ilişkin planlamalar var. Silahların teslimi ve örgütün tamamen tasfiyesi gerçekleştiğinde ise birlik ve beraberliğimizi güçlendiren adımlarla terörün tamamen Türkiye gündeminden çıkışı sağlanacaktır. Annelerin, babaların yüreklerine su serpilecektir. Şiddetin tamamen devreden çıkması, sivil siyasetin güçlenmesini beraberinde getirecek. Türkiye’nin hedeflerine daha kolay ulaşması mümkün olacaktır. Bu adım, aynı zamanda Irak ve Suriye’nin de huzuruna, kalkınmasına, istikrarına hizmet edecektir.''
''Malazgirt ruhuyla geleceğimizi hep birlikte inşa edeceğiz''
Toplumsal desteğin önemini vurgulayan Erdoğan, 86 milyonun sürece sahip çıktığını ve mücadelenin halkla birlikte yürütüldüğünü belirterek, ''Şu anda benim en Doğu’dan en Batı’ya, en Kuzey’den en Güney’e vatandaşım bu işin içinde... Malazgirt ruhuyla geleceğimizi hep birlikte inşa ediyoruz ve edeceğiz. Gençlerimiz, çocuklarımız terörün gölgesinde değil; özgür, huzurlu ve güvenli bir ortamda yaşamalıdır'' dedi.
''Böyle bir şey söylemedik''
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in PKK’nın fesih açıklamasına atıfla iktidarı Lozan üzerinden eleştirmesine yanıt veren Erdoğan, bu konuda herhangi bir açıklamada bulunmadığını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:
''Ben hiçbir konuşmamda bu gelişmelerin Lozan'la ilişkisinin olup olmadığına dair en ufak bir ifade kullanmadım. Sizler duydunuz mu benden? Ne millete seslenişlerde böyle bir beyanım oldu, ne dar kapsamlı toplantılarda bu tür bir açıklama yaptım. Böyle bir şey düşünmedik. Bunun Terörsüz Türkiye ile yakından uzaktan alakası yok. Bunlar maalesef duymuyorlar, uyduruyorlar.
Bu gelişmeler karşısında Doğu ve Güney Doğu'daki halkımın yaklaşımını çok önemsiyorum. Onlar da zaten Diyarbakır'da gereken cevabı verdi. Bizim muhatabımız milletimizdir, bölgedeki kardeşlerimizdir. Bizim ne dediğimiz, neyi desteklediğimiz, neyi öncelediğimizi de milletimiz çok iyi bilir. Bizim gündemimizde, terörün tamamen devre dışı, saf dışı bırakılması var. Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahı bırakması var. Bunun eksiksiz, sorunsuz ve yol kazası yaşanmadan gerçekleşmesine odaklanıyoruz. Devletimizin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyiz. Kimsenin tereddüdü olmasın, devletimiz, hükümetimiz gündemine hakimdir. Cumhur İttifakı tam bir dayanışma içindedir.''
''Türkiye Avrupa’nın geleceğinde vazgeçilmez bir aktördür''
Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa güvenlik mimarisi içinde önemli bir yere sahip olduğunu şu sözlerle ifade etti:
''Tiran Zirvesi'nde de Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliği, refahı ve istikrarı için kilit rolünün altını çizdim. Avrupa Güvenlik Mimarisi ve Savunma Sanayii alanındaki mekanizmaları yeniden ele aldığımız bu günlerde, Türkiye'nin Avrupa'nın geleceğindeki vazgeçilmez rolünü ifade ettim... Tüm bu alanlarda daha derin iş birliğinin önündeki siyasi engellerin ve ön yargılı tutumların artık geride bırakılması zamanı gelmiştir. Aksi takdirde Avrupa’nın çok ihtiyaç duyduğu dönüşümü yakalaması mümkün olmayacak... Amerikan Başkanı Sayın Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Volodimir Zelenski ile Ukrayna'da barışın bir an önce tesisi amacıyla yürüttüğümüz hassas sürece, Avrupa Birliği dahil ilgili tüm tarafların desteğini bekliyoruz.''
''Barış müzakereleri başlamalı, bu fırsat kaçmamalı''
Putin ve Zelenski arasında İstanbul'da yapılması beklenen, ancak gerçekleşmeyen görüşmelerine ilişkin bir soruya Erdoğan, ''İstanbul’da iki ülkenin heyetlerini bir araya getirmemiz savaşın sona ermesi için son derece önemliydi. Sadece ‘savaş bitsin’ demekle kalmıyor, bunun için yöntem öneriyor, zemin hazırlıyor, çağrılar yapıyoruz. Barış müzakereleri başlamalı, bu fırsat kaçırılmamalıdır... Bu savaşın çatışmalarla, silahlarla bir neticeye ulaşması mümkün değildir. Biz bu savaşın nihayete ermesi için arabuluculuk rolümüzü sürdürmeye kararlıyız'' yanıtını verdi.
Gazze’de kalıcı barış için iki devletli çözüm vurgusunu
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı sessiz kalan Avrupa’yı eleştiren Erdoğan, Türkiye’nin Gazze’ye insani yardımlarını artıracağını kaydetti. Erdoğan, şunları söyledi:
''Gazze’deki İsrail saldırganlığı durdurulmalı. Biz görüştüğümüz her lidere, her muhatabımıza bunu anlatıyoruz. Kızılay’ımız şu anda ellerindeki konserve kavurmalarla aç kalanların yardımına koşuyor... Kurban Bayramı ile birlikte de yine inşallah bölgeye gerek et olarak, gerek kurban olarak yardımlarımızı ulaştırmanın gayreti içindeyiz... Bölgede kalıcı barışın yolu, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devletinin kurulmasından geçer.''
''İki komşu arasında gerilim olmasın''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistan-Pakistan gerilimine dair Türkiye'nin arabuluculuk pozisyonunu sürdürmeye hazır olduğunu belirterek, ''Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile her türlü görüşmeleri yaptık. Ne yapabiliriz? Biz size nasıl yardımcı olabiliriz? Bunları konuştuk. Hamdolsun belli bir yere de iş geldi. Sonunda barıştılar... Türkiye olarak uluslararası kuruluşların da dahil olduğu, insan haklarını temel alan bir yaklaşımla sorunun çözüme kavuşmasını arzu ediyoruz'' diye konuştu.
''CAATSA sürecinde yumuşama var”
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’ye 300 milyon dolarlık havadan havaya füze satışına onay vermesiyle ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, süreci olumlu bir adım olarak değerlendirdi ve sözlerini şöyle tamamladı:
''CAATSA’da bir yumuşama var. ABD Başkanı Sayın Donald Trump ile ve Türkiye’ye yeni atanan ABD Büyükelçisi Tom Barrack’ı kabulümüzde bunu görüştük. Bu süreci çok daha süratli aşacağız... Stratejik ortaklığımızın ruhuna aykırı olan tüm engellerin kaldırılması, en büyük beklentimiz. Bu yönde atılan her olumlu adım bizim için kıymetli... Savunma sanayiinden ekonomik ilişkilere, bölgesel güvenlikten küresel sorunlara kadar Amerika Birleşik Devletleri ile ortak çıkarlarımız var. Türkiye-ABD ortaklığı hayati öneme sahip... İş birliğimizi karşılıklı saygı ve anlayış temelinde sürdüreceğiz.''