(BURSA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP'nin Bursa'daki "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingine ilişkin, "Artık Türkiye'nin her yerinde, dört bir yanında cumhuriyetin bütün kentlerinde bu iktidarın değişmesini yüksekse dile getiren yurttaşlarımız var. Bursa'da da bu mitingi gerçekleştiriyoruz. Bu mitingleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz" dedi.

CHP'nin "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi bu hafta Bursa'da yapılacak. Miting öncesinde ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, şunları söyledi:

"Bugün Bursa'da bugüne kadar olduğu gibi artan bir coşkuyla devam eden mitinglerimizden birindeyiz. Bursa çok uzun yıllar boyunca merkez sağ partilerin yönettiği, buradan çok sayıda milletvekili çıkardı. Ama sorunlarını çözmediği Türkiye'nin 4'üncü bir ili. Sanayisiyle, tarımıyla, tarihiyle, kültürüyle, güzellikleriyle, sanatıyla öne çıkmış bir kentimiz. Burada yurttaşlarımızın büyük bir teveccühü var Cumhuriyet Halk Partisi'ne. Miting alanı çok coşkulu. Artık Türkiye'nin her yerinde, dört bir yanında cumhuriyetin bütün kentlerinde bu iktidarın değişmesini yüksekse dile getiren yurttaşlarımız var. Bursa'da da bu mitingi gerçekleştiriyoruz. Bu mitingleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

Ben İstanbul'dan geldim bugün, sabah saatlerinde. Türkiye'de  79 ülkeden 89 partiyi Sosyalist Enternasyonal bünyesinde sol ve sosyal demokrat partileri ağırlamıştık. Sadece Türkiye'de değil dünyanın dört bir yanında otokratlar demokratik mekanizmalarla iktidarı ele geçirip büyük sorunlar yaratıyorlar. Türkiye'de bunu yaşıyoruz. Seçimleri kendisi kazanırsa mübah gören ama seçimlerde kaybettiğinde çamura yatan her türlü oyunu oynayan iktidarlar var, onlardan biriyle mücadele etmeye devam ediyoruz."

"İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı bir kez daha siyasi bir kişilik olduğunu gösterdi"

Boğaziçi Köprüsü'ne dün "Free İmamoğlu" afişi astıkları gerekçesiyle İstanbu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmasına ilişkin Özçağdaş, şunları kaydetti:

"Birincisi, Boğaziçi Köprüsü'nde astığımız pankart, Cumhuriyet Halk Partisi'nin herhangi bir yasal yetkisi olmadığı halde Ekrem İmamoğlu'nun görsellerini yasaklayan başsavcıya cevabımızdır. İkincisi birkaç konu var, Sayın Ekrem İmamoğlu, hakkında bir mahkeme kararı olan bir yurttaşımız değildir. İster Belediye Başkanı ister herhangi bir yurttaşımız olsun, hakkında bir mahkeme kararı olmadığı sürece haklarından yasaklanamazlar. Dolayısıyla Ekrem Başkan'la ilgili alınmış kararın kendisi hukuksuz zaten. Üçüncüsü, eylemi yaptığınız alan Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın alanında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın alanında değil. Ayrıca parlamenterlerin suçlarını araştırmak için Ankara'da bir parlamenter suçlar bürosu var. Dolayısıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı bir kez daha siyasi bir kişilik olduğunu gösterdi. Kendini Türkiye'nin başsavcısı zannediyor. Oysa sınırları, yetkileri belli olan bir kamu görevlisi. Türkiye'nin bir an önce bu çılgınlığa son vermesi lazım. İşine gelmeyen herkese, işine gelmeyen her şeye sürekli dava açan bulunduğu konumu kullanan ve bunu anayasa ve yasalar çerçevesinde yapmayan bir başsavcı var. Adalet Bakanlığı'nın ve Hakim Savcılar Kurulu'nun burada yapılan kanunsuz uygulamaları ivedilikle ele alması gerekiyor. O pankartı her yerde görecekler. Gece rüyalarında görmeye devam edecekler. 'Ekrem İmamoğlu'na özgürlük' diyen sesimizi, görsellerimizi Türkiye'nin dört bir köşesinde gözleriyle dönüp baktıkları her yerde görüyor olacaklar. Biz Ekrem İmamoğlu yanımızda, sandık önümüzde olana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz."

Kaynak: ANKA