(ANKARA) - CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, yaş çay alımındaki sorunlara dikkati çekerek, ''Çaykur 4 gün içinde kontenjan miktarını dörtte bire düşürdü. Çaykur, çay üreticisinin emeğiyle dalga geçer hale geldi. 4 gün içerisinde kontenjan miktarı dörtte bire indirilir mi? Bu ne iş bilmezlik, bu ne aymazlıktır? Bu nasıl bir anlayıştır ki çay üreticisini gözden çıkarmışlardır'' dedi.

CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Çaykur’un çay üreticilerini mağdur ettiğini, emeğiyle alay ettiğini ifade etti. Suçiçmez, şunları söyledi:

''Yaş çay alımında skandallar bitmiyor. 2025 yılı yaş çay hasat sezonu 16 Mayıs’ta başlamış, çay üreticilerimiz alın terlerinin karşılığnı almak için çaylıklarına inmişti. Neredeyse birinci sürgün hasatı bitmek üzeredir.

Daha önce de bildiğiniz gibi hasat dönemi başlamadan bizler yaş çay alım taban fiyatının en az 36 lira olmasını ifade etmiştik. Ancak maalesef yaş çay alım fiyatı 2025 yılı için 25,44 lira olarak açıklanmıştı. Bu süreçte Çaykur, 15 gün içinde üreticiden 24 bin ton yaş çay alımını gerçekleştirmiştir. Ardından randevu sistemine geçeceğini ilan etmiş, hemen sonra ise dekara 100 kilogram olarak belirlediği kontenjanı önce 50 kilograma, geçtiğimiz pazar günü itibarıyla da 25 kilograma düşürmüştür.

''Bu ne işbilmezlik, bu ne aymazlıktır''

Kısaca Çaykur 4 gün içinde kontenjan miktarını dörtte bire düşürdü. Çaykur, çay üreticisinin emeğiyle dalga geçer hale geldi. 4 gün içerisinde kontenjan miktarı dörtte bire indirilir mi? Bu ne işbilmezlik, bu ne aymazlıktır? Bu nasıl bir anlayıştır ki çay üreticisini gözden çıkarmışlardır.

Biz zaten taban fiyat açıklamasında bulundukları zaman çay üreticisine artık bu iktidarın 'sen çay üretme' dediğini söylemiştik. Kontenjan uygulaması da artık bu iktidarın çay üreticisiyle dalga geçtiğini açıkça ilan etmektedir.

''Açıkça Çaykur emek hırsızlığı yapmaktadır''

Çaykır’un yıllardır uyguladığı kota ve kontenjan politikaları, üreticinin emeğini değersizleştirmiş ve üreticiyi özel sektörün insafsızlığına terk etmiştir. Çay, zamanında toplanması gereken bir üründür. Yani bekletilemez. Zamanında toplanmalıdır, depolanması mümkün değildir. Dolayısıyla zamanında çayını toplayan çay üreticisi hemen çayını satmak zorundadır. Bu kota düşüklüğü, çay üreticisini özel sektörün eline bırakmıştır ve üreticinin emeğinin sömürülmesine bizzat Çaykur yani iktidar neden olmuştur. Açıkça Çaykur emek hırsızlığı yapmaktadır.

''Çaykur, artık üreticinin değil, siyasal ve finansal hesapların kontrolündedir''

İktidarın tarım politikaları, plansızlığa dayalı bir çöküşün resmidir. Bakanlar Kurulu kararı ile Şubat 2017’de Türkiye Varlık Fonu’na devredilen Çaykur, artık üreticinin değil, siyasal ve finansal hesapların kontrolündedir.''

 

Kaynak: ANKA