(MANİSA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Vekili’nin meclis çoğunluğuyla AK Parti’ye geçmesine ilişkin olarak, “AK Partili bir Belediye Başkanı’nın yerine vekil seçilecek olsun, aday çıkaran Özgür Özel namerttir. Çıkarmam. Çıkarmamak lazım. Belediye Başkanlığı bittiyse başka bir şey. Ama bitince zaten her parti ne gerekiyorsa onu yapar” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da açıklama yaptı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, şöyle konuştu:
“Sizin aracılığınızla Türkiye bir şehrin büyük yasına hem tanık oldu hem ortak oldu ve sizin aktardığınız bu kentin duygusu tüm Türkiye’den bir dayanışma ve bir sahiplenme duygusu olarak buraya döndü. Ferdi Başkan 1,5 yıl bile sürmeyen Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında Manisa’da İl Başkanlığı’ndan geldiği bu yolda partililerin gönlünü fethetmişken, 1,5 yılda bütün Manisa’nın gönlünü fethetti. Geçirdiği kazadan sonra birkaç günde de bütün Türkiye onu tanıdı, sahiplendi ve gözyaşlarıyla uğurladı. Bugün taziyemizin son günündeyiz. Annemizin yaşı ve sağlık durumu, ailenin tüm üyelerinin içinde bulundukları zor durumu göz önüne alarak 5-6 saat bulan bir taziye alıyoruz. 10 binlerce Manisalı geliyor. Sadece Manisalı değil, Trabzon’dan bile gelen vardı. Tüm şehirlerden gelenler oluyor. Bugün de taziyenin son gününde yine sevenlerini, tanıyana tanımayan ama gönlü Ferdi Başkan ile birlikte olan herkesin taziyesini burada alacağız. Akşam taziyeyi takiben Hatuniye Camii’nde mevlidimiz olacak. Yarın da yine Hatuniye Camii’nde cuma namazını Başkanımızla birlikte bayram namazını kıldığımız yerde misafirlerimizle birlikte kılacağız.
“Manisa yüzde 60 oy verdiği Başkanı’nın cenazesinde yüzde 100 ile bir kucaklaşmayı yaşadı”
Kutuplaşma üzerinden Manisa gibi şehirlere oy davranışları etkilenmeye çalışılır yıllarca. ‘Şuna oy verme ona yakın, buna oy verme buna yakın’, ‘Şucu musun bucu musun’ dün tam tersine Manisa, zaten son seçimde yüzde 60 oy verdiği Başkanı’nın cenazesinde yüzde 100 ile bir kucaklaşmayı yaşadı. Türkiye’nin bütün renkleri, bütün partileri, bütün siyasi görüşler buradaydı. Çok kıymetliydi.
“Seçilmişlere saygı göstermek lazım”
Bir çiçek açtı diye bahar gelmez ama her bahar bir çiçek açtıktan sonra başlar. Umut ediyorum Ferdi Başkanın Türkiye’ye yaşattığı bu duygu, siyasetin nasıl yapılması gerektiğini ve siyasetin birbirine yaklaşımının nasıl olması gerektiği konusunda vatandaşın harekete geçirdiği ortak vicdan tüm siyasetçilere yol gösterici olur. Bunu kendimi de dışına koyarak söylemiyorum. Bütün siyasi partiler, görüşler, liderler açısından milletin ne istediğini görmek lazım. Bir de millet bir şey söylüyor, ‘Ben seçtiğime sahip çıkarım’ diyor. Seçilmişlere saygı göstermek lazım. Kimse elbette yargılanamaz değil ama millet diyor ki, ‘Ben seçtiğime sahip çıkarım, benim seçtiğim yönetsin. Bir kusuru varsa yargılanır. Ceza alırsa gereği yapılır ama ben seçtiğimi görevinin başında görmek istiyorum’ diyor. Seçilmişe sahiplenme, iradeye sahiplenme mesajını görmek gerekir. 19 Mart’tan sonra, 23’ünde de 104 yaşında nineler gayriresmi bir sandığa, bir partinin gayriresmi seçimine niye gitsin? Seçtiğine sahip çıkıyor, sandığa, Atatürk’ün emanetine. O açıdan ben yaşanan süreci fevkalade önemsiyorum. Ferdi Başkan yaşarken de yaptığı bir şeyi ölümüyle en üst noktaya çıkardı. Bu çok kıymetlidir, bunun kıymetini bilmek lazım.”
“Süreci takip ediyor olacağız”
Ferdi Zeyrek’in ölümüyle ilgili soruşturma hakkındaki soruyu Özel, “Adalet Bakanımız bugün sabah kendisi de taziye içi aradı. Kapsamlı bir açıklama yaptı. Oradaki iki şüphelinin gözaltında olduğu söyleniyordu. Adli kontrolle serbest bırakılmışlar. Bütün detaylarıyla savcıların zaten Manisa’daki savcılar da Manisa’nın havası koklayan, suyunu içen Ferdi Başkanı tanıyan, bu şehrin Ferdi Başkan’a bağlılığını bilen savcılar, Manisa’nın savcıları onlar. Onların en iyi şekilde nerede, ne hata, ne kusur varsa bulacağı, kim suçluysa cezalandırılacağı bir süreci yürüteceklerine inanıyoruz. Onlara emanet. Biz takip ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı’nın kapsamlı açıklamasından duyduğum memnuniyeti bugün Sayın Bakan’a ifade ettim. Takip ediyor olacağız. Soruşturma ilerledikçe tahmin ediyorum savcılık, Bakanlık gerekli açıklamaları yapacaktır” ifadeleriyle yanıtladı.
“Mesele Cafer Mahiroğlu değil. Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu”
Özel, Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu hakkındaki yakalama kararının sorulması üzerine şu yanıtı verdi:
“Bir tane Aziz İhsan Aktaş diye suç örgütü lideri var. Öyle söyledi savcılık. Dedi ki, ‘Bunun bir suç örgütü var, bu da başında’. Bu kişiyi 70-80 gün içeride tuttular, sonra iki günde beş sayfa ifade vermiş. İfadesini yazmışlar. İfadesinde ona kara çalmış, buna kara çalmış. Suç örgütü liderini serbest bıraktılar. Soruşturma varsa bir suç iddiası var. Suç ortada, suç örgütünün lideri burada, hiç olmadık iftiraları atıyor, o çıkıyor, iftira attıklarına soruşturma başlatıyorlar.
Onun (Aziz İhsan Aktaş) anladığı kadarıyla bir şey olmuş. Bunun üstünden yakalama kararı olacak iş değil. Burada mesele Cafer Mahiroğlu değil. Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu. Muhalefetin sesini duyuran Cafer Mahiroğlu. Soruşturmaya karşı eleştirel yaklaşımları haberleştiren kanalın sahibi. Doğrudan susturmaya yönelik, halkın haber alma hakkına yönelik, Halk TV’ye yönelik, muhalefete yönelik bir baskı savcılığın yaptığı ve ona bir saldırı. Bunu Türkiye’deki insanların savcının yaptıklarına eleştirileri duyma hakkına yapılan bir saldırı olarak görüyorum.
Cafer Bey’e yapılan yakalama kararını gazeteciliğin yakalanma ve susturulmaya çalışması, halkın haber alma hakkının engellenmeye çalışılması, savcının içinde bulunduğu ve kendini millete ifade edemediği, ‘Ya ne yapıyorsun sen üç aydır bir tane kanıt yok, ne söylesem boş çıktı’yı susturma, bu sesleri susturma çabası olarak görüyorum.”
“Özdağ’ın tutukluluğunun devamını kabul etmiyoruz”
Belediye Başkanları tutuklanan İstanbul ilçelerindeki Başkan Vekili seçimleri, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutukluğunun devamına karar verilmesi ve Ekrem İmamoğlu ile avukatlarının bilirkişi davasına katılmamalarıyla ilgili sorular üzerine Özel şu değerlendirmeyi yaptı:
“(Özdağ’ın) tutukluğunun devamını asla kabul etmiyoruz. Olumlu baktığım yan, bir hafta sonraya duruşma günü verilmiş. Ümit ediyorum hak ettiği gibi beraat eder. Ben çünkü savunmaya da şöyle bir göz gezdirdim, geçen seferki savunma da bir saat süren, bütün iddiaları çürüten bir savunmaydı. Burada da bu davanın iddialarını çürüten çok kapsamlı bir savunma yapmış. Bir siyasi parti Genel Başkanı’nın bir dakika gözaltında olması kabul edilebilir bir şey değildir. O yüzden de derhal serbest bırakılması lazım. Umut ediyorum, gelecek hafta olur. Biz de taziyemizi bitirip, yarın ayrılıp, resmi programlarımıza başladıktan sonra planlayabilirsek ben de gelecek haftaki duruşmada bulunmak isterim.
Ekrem Başkan’ın duruşmasının yer değişmesi büyük bir saçmalık, büyük bir hukuksuzluk ve artık adeta savcılığın deyim yerindeyse şımarıkça davranışları. Aylar önceden gün verilmiş, saat verilmiş. Verilirken iki tarafın avukatlarıyla konuşuluyor, yeri, saati. Herkes planını, programını ona göre yapıyor. Bir gün kala duruşma yeri değiştiriliyor. Şu kadarını söyleyeyim, bunun bir mahkeme kararıyla yapılması lazım. Bir karar alması lazım. Bu karara da itirazın mümkün olması lazım. Sırf, itiraz edilen mahkeme bizi haklı görür diye.
“Akın Gürlek, bir tutanakla duruşmayı Hakkari’ye alsın yarın sabah”
O zaman Akın Gürlek, bir tutanakla duruşmayı Hakkari’ye alsın yarın sabah. Ve ondan sonra ben gidemeyeceğim, itiraz da edemeyeceğim. Böyle bir şey olmaz. Silivri’ye almak. Neden korkuyor? Efendim, bu Çağlayan’a 10 binler gelir mi. Bu korkun varsa bir şeyi yanlış yapıyorsun. Duruşma dediğine taraflar ile avukatları gelir. Toplumun gelip de Çağlayan’ı basacağını düşünecek kadar korkuyorsan demek ki korkulacak bir şey yapıyorsun. Hukukun de savunulabilecek bir tarafı yok. Teknik olarak da çok özürlü, kusurlu bir iş. Ekrem Başkan’ın avukatları da bunu görünür kılmak açısından çok doğru bir iş yapmışlar.
“Belediye Başkanı gitmedi ki Belediye Başkanı seçermiş gibi bir şey yapıyorsun”
Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı’nı, bir iddia var ve haksızca bir tutuklama yapıldı. İddia, bir kişiyle, o iftira atan Aziz İhsan Aktaş, ‘Üç yerde bulundu’ diyor. Gerçek, o üç yer dakika dakika gösteriyor ki, Öğretmenler Günü’nde o benzin istasyonuna 700 metre kala bir yere, kapalı pazar yeri açarken bir kilometre bu tarafına aynı bazdan çekiyor. Bazları çakışmış, o çakışan bazlara iftira atmış Aziz İhsan Aktaş. Arkadaşlar dakika dakika canlı yayınlarla ispatlıyorlar, ‘Biz o bazın çektiği dakika şu okulda öğretmenlerle birlikteydik, yayın yaptık’. Bu kişiye bir tutuklama var. Tutuklamaya itirazın bekliyoruz ki olumlu olsun geri gelsin. Tut ki, bir ay sonra, bir buçuk ay sonra yargılama sırasında çıkacak bunlar, dönüp gelecek. Gaziosmanpaşa, iki sandık var, üç var da bu konu için iki ayrı sandık. Biri Belediye Başkanı’nın, Belediye’yi kimin yöneteceğine, diğeri Belediye Meclisi’ni kimin denetleyeceğine karar veriyor. Şu anda Belediye Başkanı gitmedi ki, sen içinden bir Belediye Başkanı seçermiş gibi bir şey yapıyorsun.
“Belediye AK Parti’ye geçmedi”
Belediye AK Parti’ye filan geçmedi. Belediye Başkanı CHP’li ve hâlâ Başkan. O yokken bir vekil seçilecek. Burada doğrusu AK Parti Grubu’nun aday çıkarmayıp ‘CHP Grubu bir vekil seçsin’ demesiyken, sanki Belediye Başkanı’nın cezası kesinleşmiş, gitmiş, yeni bir Belediye Başkanı seçilecek, o da ‘Belediye Meclisi’nden seçilince ben adayımı çıkarırım’ diyor. İşin bu tarafı daha anlaşılır belki. Belediye Başkanı, seçilen Başkan artık Başkan değilken ama Gaziosmanpaşa diyor ki, Başkan Hakan, o hapisteyken belki de iki gün sonra itiraz, iki günlüğüne yerine bir Başkan. Bu, Hakan Bey’in partisinden biri olacak artık, böyle yapılması gerekirdi. Yarın benzer örnek olsun, AK Partili bir Belediye Başkanı’na vekil seçilecek olsun görün Bakalım Özgür Özel nasıl yapıyor.
“En yanlış işi Sayın Erdoğan dün yapmış”
Burada Hakan’a vekil seçeceğiz. Hakan’ın vekili niye AK Partili olsun? Öyle olsa Hakan AK Partili olurdu. Hakan’ın vekilinin Hakan’ın o ana kadar yaptığı işleri sürdürecek biri olması lazım. Buradaki en kötü, en yanlış işi Sayın Erdoğan yapmış dün. Tebrik telefonu açmış ve kutluyor. Şimdi yargının da bu kadar baskı altında olduğu bir yerde Hakan’ı yargılayan mahkemenin savcıları Cumhurbaşkanı’nın ‘Gaziosmanpaşa’yı aldı’ diye kutladığı yerde Hakan’ı nasıl serbest bırakacaklar da Hakan gelecek, koltuğuna oturacak? Bu hatayı geçen sefer Yalova’da yaptı. Bakın, Yalova seçimlerini önce kıl payı farkla kazandık, iptal etti. Açık farkla kazandık, aynı İstanbul gibi. Bu sefer Belediye Başkanımızı bir iftirayla açığa aldılar ve yerine vekil atadılar. O vekilin elini kaldırdı Erdoğan, AK Parti grup toplantısında. Sonra iki üç yıl, bütün bilirkişi raporları Belediye Başkanı Vefa Salman’ın lehine geldi, yeni bilirkişi raporu istediler üç sefer. Kararı geciktirip geciktirip seçimi buldurdular. Seçimden sonra Vefa Salman’ın suçsuzluğu ortaya çıktı ama iş işten geçti. Üç sene orayı haksız yere yönettiler. Ama ne oldu? Yalovalılar da bu sefer daha büyük bir farkla yine CHP’yi seçtiler. Erdoğan gibi bir siyasetçinin kendi geçmişinde de bu tip işlerin olduğu bir siyasetçinin, geçmişin mağduru olan bir siyasetçinin bugünün zalimi ve bugün bu hataları yapmıyor olması lazım. Ne kendine faydası var ne demokrasiye faydası var ne Türkiye’ye faydası var, olmaz. Bakın buradan söylüyorum, AK Partili bir Belediye Başkanının yerine vekil seçilecek olsun, aday çıkaran Özgür Özel namerttir. Çıkarmam. Çıkarmamak lazım. Belediye Başkanlığı bittiyse başka bir şey. Ama bitince zaten her parti ne gerekiyorsa onu yapar. Bence kanun da yanlış zaten. Soralım yine millete niye içeriden yapıyoruz. Bu vekili arayıp da telefonla kutlamak yanlış olmuştur yani, mahkemeye baskı olmuştur. 'Ben Gaziosmanpaşa'yı aldım, benden geri alma' diyor. Hakim belki salacak yarın Hakan'ı. Yanlış yapmış Sayın Erdoğan. Bana sordular, 'AK Partili vekil olur mu' diye. Dedim, 'tenezzül meselesi'. Ben olsam tenezzül etmezdim, biz etmeyiz."