(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin TSK Personel Kanunu'ndaki bazı hükümlerine yönelik verdiği karara ilişkin yaptığı değerlendirmede, "TSK’nın mevcut başarısı, büyük ölçüde geleneğe dayanan emir-komuta kültürü ve personelin fedakârlığı sayesinde sürdürülebilmektedir. Ancak bu yapı sürdürülebilir değildir. Kuvvet Komutanlıklarının yeniden Genelkurmay Başkanlığına bağlanması, askerî eğitim ve harbe hazırlık gibi tüm faaliyetlerin Genelkurmay çatısı altında yürütülmesi ve bu yapının Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu kılınarak MSB’ye bağlı olması, hem Anayasa’ya uygunluk hem de milli güvenlik açısından zaruridir" dedi.
CHP Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin 30 Nisan 2025 tarihli kararına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Bağcıoğlu, kararın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta yapısındaki çarpıklığı gideremediğini ve Anayasa’nın 117’nci maddesiyle çelişen mevcut yapının sürdürülmesine neden olduğunu belirtti. Bu durumun, TSK’nın harbe hazırlık ve etkin karar alma yeteneğini olumsuz etkilediğini belirten Bağcıoğlu, komutanlık yetkisinin yeniden tanımlanarak, anayasal ve askeri gerekliliklere uygun hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Bağcıoğlu, şunları kaydetti:
"Anayasa Mahkemesi 30/04/2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararında (AYM, E.2021/44, K.2024/172, 17/10/2024) 18/2/2021 tarihli ve 7281 sayılı TSK Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı maddelerinin Anayasa’ya aykırı olması nedeniyle CHP tarafından yapılan başvuruyu incelemiş ve karara bağlamıştır. Bahse konu kararda Anayasa’ya aykırılığı sebebiyle iptali talep edilen maddeler genel anlamda Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanlıkları ile Milli Savunma Bakanlığının ilişkileri ve emir-komuta yapısını mevcut hale getiren düzenlemelerin iptali yönündeki talepler reddedilmiştir.
Bilindiği üzere, 2017 yılında yapılan Anayasa değişikliği sonrasında Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçilmiş, Milli Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığının görev, yetki ve sorumlulukları '1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi' ile yeniden düzenlenmiş, Kuvvet Komutanlıkları, önceki yapıda Genelkurmay Başkanlığına bağlı iken yeni düzenlemeyle MSB’ye bağlanmıştır.
Ancak Anayasa’nın 'Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı' başlıklı 117’nci maddesi açık bir şekilde Genelkurmay Başkanı’nı Silahlı Kuvvetlerin komutanı olarak tanımlamaktadır. Buna rağmen mevcut idari yapıda Genelkurmay Başkanı ile Kuvvet Komutanlıkları arasında doğrudan bir hiyerarşik bağ bulunmamakta, her biri MSB’ye bağlı olarak yapılandırılmıştır. Bu durum askerlik bilimi, emir-komuta birliği ve harp prensipleriyle çelişmektedir.
Komutanlık, yalnızca bir unvan değil; sevk ve idare sorumluluğudur. Kuvvetlerin barış ve savaş zamanlarında tüm yönleriyle hazırlığı, eğitiminden sağlığına kadar, komutanın mutlak otoritesi ve yetkisi altında olmalıdır. Bugünkü sistem ise, askerî vesayeti kaldırma iddiasıyla oluşturulmuş olsa da, hem anayasal düzenlemelere hem de modern askeri yapılara aykırı bir karmaşaya neden olmuştur.
TSK’nın mevcut başarısı, büyük ölçüde geleneğe dayanan emir-komuta kültürü ve personelin fedakârlığı sayesinde sürdürülebilmektedir. Ancak bu yapı sürdürülebilir değildir. Kuvvet Komutanlıklarının yeniden Genelkurmay Başkanlığına bağlanması, askerî eğitim ve harbe hazırlık gibi tüm faaliyetlerin Genelkurmay çatısı altında yürütülmesi ve bu yapının Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu kılınarak MSB’ye bağlı olması, hem Anayasa’ya uygunluk hem de millî güvenlik açısından zaruridir.
CHP olarak, TSK’nın görev ve sorumluluklarını etkinlikle yerine getirebileceği yapının tesisi için somut öneri ve hedeflerimiz, Milli Güvenlik Politika Belgemizde ayrıntılı olarak diğer sorun alanlarını da içerecek şekilde yer almaktadır."