(ANKARA)- Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, sosyal medyada Çankaya Belediyesi sanki hayvan katliamı yapmış gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığını belirterek "Sokak hayvanlarını da tüm canlıları da seviyoruz. Çocukların, ailelerin, gençlerin ve kadınların güvenle evlerine, işlerine, parklarına gidebildiği bir Çankaya’yı, aynı zamanda sokak hayvanlarının da güvenle yaşayabildiği bir Çankaya’yı yurttaşlarımız istiyor. Biz de bu iki talep arasında, herkesin yaşam hakkına saygı göstererek, optimum dengeyi sağlamaya çalışıyoruz" dedi. Barınağın herkese açık olduğunu kaydeden Güner, "Hayvanseverler ve sahiplenme amacıyla gelen herkesin barınağa gelip gözlem yapabiliyor, gezebiliyor, sokak hayvanlarımızın hangi koşullarda bakıldığını görebiliyor" ifadesini kullandı.

sosyal medyada Çankaya Belediyesi sanki hayvan katliamı yapmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek "Ne yazık ki bunun bir kısmı siyasi amaçlarla yapılıyor. Pek çok yurttaşımız, sokaklarda daha güvenli bir şekilde yürüyebilmek, gezebilmek ve dolaşabilmek istiyor. Elbette bunun tek sorumlusu sokak hayvanları değil. Ancak sokak hayvanlarıyla ilgili olarak, onların yaşam hakkına saygı duyan, onları koruyan ve gözeten bir anlayışla, diğer yurttaşlarımızın güvenlik taleplerinin de karşılanması gerekiyor" dedi. 

Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, Radyo Trafik'te Ankara Yayın Müdürü Erol Tümtaş'ın sunduğu "Başkanlar Konuşuyor" programının konuğu oldu. İlçede sahipsiz sokak hayvanlarının toplatılması çalışmalarına yönelik açıklamalarda bulunan Güner, halk arasında aktarılan yanlış bilgilerin özellikle sosyal medya üzerinden hızla yayıldığını ve algıların, gerçek olmayan olguların önüne geçtiğini ifade etti.

"Diğer yurttaşlarımızın güvenlik taleplerinin de karşılanması gerekiyor"

Hem yurttaşların güvenliğini gözeten hem de sokak hayvanlarının yaşam haklarına saygı duyan bir anlayışla talepleri karşıladıklarını ifade eden  Güner, algı operasyonlarının bir kısmının ise siyasi amaçla yapıldığını belirterek şöyle konuştu:

"Sosyal medyaya bakıldığında, Çankaya Belediyesi sanki hayvan katliamı yapmış, sokak hayvanlarını katletmiş, barınağımızda hayvanlar hayatını kaybetmiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Ne yazık ki bunun bir kısmı siyasi amaçlarla yapılıyor. Bu kısmı ayrı bir yere koyuyorum, zaten vatandaşlarımız da bunu görüyor ve Çankayalılar gereken cevabı veriyor. Gerçek duruma gelirsek, Birlik Mahallemizde ve diğer pek çok mahallemizde sokak hayvanlarıyla ilgili farklı talepler var. Bir yandan hayvansever yurttaşlarımız, sokak hayvanlarının bulundukları yerlerde bakılmasını istiyor. Öte yandan bazı yurttaşlarımız da çocuklarını güvenle parka çıkaramadıklarını, öğrencilerin okula veya üniversiteye giderken, otobüs durağında beklerken saldırıya uğradıklarını belirterek güvenlik talebinde bulunuyor. Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz günlerde bir akademisyen hocamıza yönelik bir saldırı oldu ve kendisi bu olay sonucunda çok ağır şekilde yaralandı. Neyse ki hayatta. Bu tür olaylar nedeniyle pek çok yurttaşımız, sokaklarda daha güvenli bir şekilde yürüyebilmek, gezebilmek ve dolaşabilmek istiyor. Elbette bunun tek sorumlusu sokak hayvanları değil. Ancak sokak hayvanlarıyla ilgili olarak, onların yaşam hakkına saygı duyan, onları koruyan ve gözeten bir anlayışla, diğer yurttaşlarımızın güvenlik taleplerinin de karşılanması gerekiyor. Bizim bakış açımız bu yönde." 

"Hayvan, tamamen baygın ya da olumsuz bir durumda bırakılmadı"

Birlik Mahallesi'nden gelen yoğun şikâyet ve talepler neticesinde yapılan planlı bir çalışma sırasında olayın meydana geldiğini belirten Güner şöyle devam etti:

"Bu süreçte, hayvanlara uyuşturucu iğneyle müdahale edilmiştir. Vatandaşlarımızın daha iyi anlayabilmesi için belirtmek isterim ki, bu uyuşturucu iğnelerle hayvanlar bayıltılmakta, ardından alınarak barınağa götürülmektedir. Orada tekrar kendilerine gelmeleri sağlanmakta ve bakımları yapılmaktadır. Bu çalışma sırasında bir hayvanımızla ilgili olarak –ki görüntüleri sonradan izlediğimizde– hayvansever olduklarını ifade eden bazı vatandaşlarımızın, hayvanı vermemek için mücadele ettiklerini, ancak bu süreçte istemeden de olsa hayvana eziyet ettiklerini fark ettik. Bu durum, herkesin gözlemlediği bir gerçek. Arada kalmış bir köpeğimiz vardı ne yazık ki ve neticede, bayıldıktan sonra bir yanda almak isteyenler, diğer yanda vermek istemeyenler arasında kalan yine maalesef Tobby oldu. Sonrasında, hayvanseverlerle görüşerek onların bilgisi, isteği ve onayı doğrultusunda, Büyükşehir Belediyemizin Karataş Barınağı'nın hemen yanında yer alan, 'Yaşam Alanı' olarak ifade edilen bir bölgeye götürülmesine karar verildi. Bu alan, hayvanseverlerin 'Biz sokak hayvanlarına burada kendimiz bakalım' dedikleri, genel koordinasyonun ve kontrolün belediye tarafından sağlandığı, ancak esas olarak hayvanseverlerin aktif olduğu bir yerdir. Hayvanlarımız, hayvanseverlerle yapılan istişare sonucunda buraya götürüldü. Görevli arkadaşlarımız, hayvanları bu alana bıraktıktan sonra saat 11.30-12.00 civarında oradan ayrıldılar. Bu arada belirtmek isterim ki, Tobby’de hiçbir yaşamsal belirti yok değildi, baygındı ama ayılmaya da başlamıştı. Hayvan, tamamen baygın ya da olumsuz bir durumda bırakılmadı. Öyle olsaydı zaten bırakmazdık. Biz oradan 11.30-12.00 gibi ayrıldık. Hayvanseverler ise saat 16.00-17.00’ye kadar orada kaldılar ya da ne yaptıklarını tam olarak bilmiyoruz, çünkü orası bizim kontrolümüzde olan bir alan değil. Yanılmıyorsam, saat 17.00 sularında Tobby’yi alıp bir veterinere götürüyorlar ve gece saat 23.00’te de hayvanın cenazesiyle birlikte belediye önüne gelip eylem başlatıyorlar. Yani, bizim oradan ayrılmamızdan sonra yaklaşık 12 saatlik bir süre boyunca, hayvan tamamen hayvanseverlerin kontrolünde olmuş. Önce Yaşam Alanı’na, sonra da veterinere götürüldüğünü ifade ediyorlar. Ancak ilgili kurum tarafından, tek bir hekimin imzasıyla, tamamen yoruma dayalı ve usulsüz bir rapor düzenlenmiş. Bu raporun hangi amaçla hazırlandığını ben de bilemiyorum ama bu kişiler, raporu alarak belediye önünde eylem başlatıyorlar. Biz de olayın nihai sonucunu bu şekilde öğreniyoruz." 

"Sokak hayvanlarını da tüm canlıları da seviyoruz"

Konuyla ilgili inceleme yapıldığı belirten Güner, "Biz, arkadaşlarımızla birlikte her konuda belediye olarak mükemmel olamayabiliriz, eksiklerimiz, hatalarımız olabilir. Ancak biz de gerekli incelemeyi yapar mıyız? Tabii ki yaparız. Yaptığımız incelemelerde sürecin, size anlattığım şekilde gerçekleştiğine dair bilgiler mevcut. Böyle bir süreçte, istenmeyen bir tablo ortaya çıktığında bunu istişareyle konuşarak çözmek yerine, olayın bazen siyasi bazen de başka amaçlarla çarpıtılması ya da bu noktaya getirilmesi, bu kişilerin çok iyi niyetli olmadığını düşündürüyor. Barınağımızı yeniledik, kapasitesini artırdık, modernize ettik. Yaklaşık 500 sokak hayvanı barınabilirken bu sayıyı bine çıkardık. Şu anda çalışmalarımız devam ediyor ve kapasiteyi bin 500’e çıkaracağız. İçinde herkesin gelip memnun kaldığı, 'Gayet iyi bakılıyor' kanaatine vardığı, benim de 10-15 günde bir habersiz şekilde ziyaret ederek her şeyin yolunda olup olmadığını gözlemlediğim ve denetlediğim bir alan oluşturduk. Biz tüm bunları yaparken ve bu konuda belki de en önde gelen belediyelerden biri konumundayken, sanki bir sokak hayvanına kasten zarar vermişiz gibi bir algı yaratılmasını asla kabul etmiyoruz. Hayvanları seviyoruz. Sokak hayvanlarını da tüm canlıları da seviyoruz. Çocukların, ailelerin, gençlerin ve kadınların güvenle evlerine, işlerine, parklarına gidebildiği bir Çankaya’yı, aynı zamanda sokak hayvanlarının da güvenle yaşayabildiği bir Çankaya’yı yurttaşlarımız istiyor. Biz de bu iki talep arasında, herkesin yaşam hakkına saygı göstererek, optimum dengeyi sağlamaya çalışıyoruz" dedi.

"Gelen yurttaşlarımızı kapıdan çevirmiyoruz"

Barınakla ilgili iyileştirme sürecinin devam ettiğini belirten Güner, "Göreve geldikten hemen sonra, eylül-ekim ayları gibi çalışmalara başladık. Kapasite artırımı gerçekleştirdik ve modernizasyon kapsamında tadilat ve onarım gerektiren yerlerin tamamını yeniledik. Şu anda kapasite bine çıktı, bunu bin 500'e çıkaracağız ki hayvanlar daha rahat koşullarda yaşasınlar. Barınak, özellikle çarşamba ve pazar günleri toplu ziyarete açık. Bu günlerde 150 kişilik gruplar barınağı ziyaret edebiliyor. Gün içerisinde ise 200-250, hatta 300 kişi barınağı ziyaret ediyor. Bu günlerin dışında da sahiplenme amacıyla gelen yurttaşlarımızı kapıdan çevirmiyoruz. Hayvanseverler ve sahiplenme amacıyla gelen herkes barınağımıza gelip gözlem yapabiliyor, gezebiliyor, sokak hayvanlarımızın hangi koşullarda bakıldığını görebiliyor. Hayvanları tek tek hapsetmiyoruz. Her mahallede birlikte uyum içinde yaşayan sokak hayvanlarını alıp, yine kendi mahallelerinden hayvanlarla birlikte olabilecekleri şekilde, en geniş yaşam alanlarında bir araya getiriyoruz. Hem birbirlerine alışık oldukları için zarar vermiyorlar hem de hareket kabiliyetlerinin daha iyi olduğu alanlarda yaşamalarını sağlıyoruz. Yeni genişlettiğimiz alanla birlikte, hayvanların zaman zaman daha geniş şekilde dolaşabilecekleri bir oyun alanı gibi yerler de yapıyoruz. Onları da düşünüyoruz. Kimsenin bu konuda şüphesi veya endişesi olmasın" diye konuştu. 

Kaynak: ANKA