(ANKARA) - Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekanı Fikir Projesi Yarışması Kolokyum Programı’nda konuşan Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, görevleri başında saldırılarla şehit edilen diplomatların hatıralarını yaşatmak için ABB'nin Çankaya'daki Botanik Bahçesi’nde “Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekânı”nı yaptıklarını belirtti. Yavaş, "Çünkü kent dediğimiz şey, yalnızca yollarla, binalarla değil; ortak acılarla, ortak değerlerle ve ortak hafızayla inşa edilir. Biz bu anıtla, diplomatlarımızın yalnızca görev şehidi olmadığını; aynı zamanda barışın, diyalogun ve millet onurunun simgesi olduğunu anlatmak istiyoruz" dedi.

ABB Başkanı Mansur Yavaş, Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekanı Fikir Projesi Yarışması Kolokyum Programı’na katıldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen kolokyuma şehit aileleri, gaziler ve emekli büyükelçiler katıldı. 

Kolokyumda açılış konuşmalarını yarışmanın jüri başkanı da olan Doç. Dr. Oktan Nalbantoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş yaptı. Konuşmaların ardından Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekanı Fikir Projesi Yarışması’nda kazanan projeye ödüller takdim edildi. 

Nalbantoğlu: "Yarışmaya toplamda 96 proje iştirak etti"

Doç. Dr. Oktan Nalbantoğlu, 1973-1994 yılları arasında 31'i diplomat ve ailelerinden oluşan 58 Türk ve 16 yabancı uyruklu insanın Ermeni terör örgütleri tarafından katledildiğini hatırlatarak şöyle konuştu:

"Anıt için açmış olduğumuz bu yarışmaya toplamda 96 proje iştirak etti. Bu projelerin 12 tanesinin bazıları şartlamaya aykırı olmasından bazıları ise eksik evraktan dolayı maalesef elenmek durumunda kaldı. Diğer projeler çok titiz bir şekilde jürinin değerlendirmesinden geçti ve çeşitli değerlendirme kriterleri burada baz alındığı değerlendirme yapılırken, bunlardan en önemlisi, projenin anlamı önemli, projenin yeterince kavrayıp kavramadığına bakmak, bulunduğu coğrafyayla iyi, uyumlu bir birliktelik oluşturulmuş olması, aynı zamanda ki mevcut bulunduğu coğrafyadaki topografyanın kısıtları ve olanaklarını iyi şekilde kullanıp kullanmadığı, Botanik Bahçesi'nin sahip olduğu doğal peyzajla uyumlu bir proje olup olmadığı ve şehir içindeki konumu ve yakın çevresinde kurmuş olduğu ilişkinin güçlü olup olmadığına bakıyorum. Büyük bir mutlulukla belirtmek isterim ki, yarışmaya katılan projelerin neredeyse tamamına yakını bu konuda çok başarılı projelerdi."

Yavaş: “Bu yarışmanın ödül törenini milletçe bir vefanın, bir duruşun, bir hafızanın parçası olarak görüyoruz”

Konuşmasını yapmak için kürsüye çıkan Yavaş, bugün burada milletin hafızasında derin izler bırakan acıyı unutmamak, görevleri başında saldırılarla şehit edilen diplomatların hatıralarını yaşatmak için bir araya gelindiğini belirterek, “Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak açtığımız ‘Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekânı’ yarışmasının ödül törenini, sadece bir mimari sürecin değil, aynı zamanda milletçe bir vefanın, bir duruşun, bir hafızanın parçası olarak görüyoruz” dedi. 

Osmanlı’nın son dönemlerinde başlayan, Cumhuriyetin diplomatik temsilcilerine yönelik terör saldırılarıyla devam eden sürecin yalnızca birer saldırı olmadığını söyleyen Yavaş, “Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hakkına, barışa ve insanlığa yönelmiş alçakça girişimlerdir. 1973’ten günümüze kadar dünyanın dört bir yanında, sadece görevini yerine getirdiği için hedef alınan 41 diplomatımızı ve toplamda 74 vatandaşımızı terör örgütlerinin insafsız saldırılarında kaybettik. Bu saldırılar, diplomatlarımızı susturmakla kalmamış; ülkemizin onurunu temsil eden elçilerin şahsında dünya barışına ve ortak insani değerlere saldırmıştır” diye konuştu. 

“Anıtla diplomatlarımızın yalnızca görev şehidi olmadığını; barışın ve millet onurunun simgesi olduğunu anlatmak istiyoruz” 

Yaşananların kent ve meydanlarda hep canlı tutulması için Çankaya’daki Botanik Bahçesi’nde “Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekânı”nı yaptıklarını belirten Yavaş, şunları kaydetti:

“Çünkü kent dediğimiz şey, yalnızca yollarla, binalarla değil; ortak acılarla, ortak değerlerle ve ortak hafızayla inşa edilir. Kamusal alanlar; bir toplumun belleğini temsil eder. Biz bu anıtla, diplomatlarımızın yalnızca görev şehidi olmadığını; aynı zamanda barışın, diyalogun ve millet onurunun simgesi olduğunu anlatmak istiyoruz. Onların adını taşıyan bu mekânda; gençlerimiz sadece acıyı değil, sorumluluğu da öğrenecek. Nefretin nelere yol açabileceğini; radikal ideolojilerin, çarpıtılmış tarihin ve terörün nasıl bir yıkım getirdiğini anlayacak.

Ne yazık ki bu saldırıları gerçekleştirenler pek çok ülkede hak ettikleri cezaları almamış, bazı çevreler bu canileri adeta kahramanlaştırma çabası içine girmiştir. Biz bu çarpık anlayışa karşı; hukuku, insan haklarını ve barışı savunmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim kültürümüzde şehitlik, en yüce makamdır ve bizler, şehitlerimizi hiçbir zaman unutmayan, onları yaşatan bir millet olacağız.”

Talat Paşa anısına da anıt yapıldı

Öte yandan Yavaş, yakın zamanda Talat Paşa Bulvarı üzerine, Osmanlı Devleti’nin son döneminde görev almış, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelen isimlerinden, Talat Paşa’nın anısını yaşatmak amacıyla bir anıt yerleştirdiklerini söyledi.

Kaynak: ANKA