Haber: Beril KALELİ/Kamera: Onur DURSUN
(İSTANBUL) Kurban Bayramı'nı İstanbul’da geçiren vatandaşların en çok tercih ettiği alanlardan biri Eminönü oldu. Vatandaşlara mikrofon tutan ANKA muhabiri, nasıl bir bayram geçirdiklerini sordu. Vatandaşların çoğunda burukluk hakimdi. Bir vatandaş, “Üzgünüm. Böyle dolaşıyoruz. Cebimde 1 kuruş yok. Gez gez, daha sonra da gideceğim eve. Başka birşey yok” derken bir başkası, “Çok kötü geçti bayramımız. Aldığım 9 (bin lira); ev kirası mı verelim, kurban mı keselim, çocuklara harçlık mı verelim. Geldik işte (Eminönü’ne), bir balık yiyebilirsek yeriz, yemezsek bir şey yok”, dedi. Turistleri örnek gösteren bir başka vatandaşda "Turistler bizim ülkemizde kendi şeyleri gibi rahat yaşıyorlar. Biz kendi ülkemizde yabancı gibiyiz ekonomik yetersizlikten dolayı” sözleriyle yakındı.
Eminönü, bu bayram da vatandaşların tercih ettiği noktalardan biri oldu. Çok sayıda yerli ve yabancı turistle birlikte, Kurban Bayramı’nı evinde geçiren İstanbullu da Eminönü’ne akın etti. ANKA Eminönü’ndeki vatandaşlara, nasıl bir bayram geçirdiklerini ve bayramı gönüllerince geçirip geçiremediklerini sordu.
Ekonomik sıkıntılar bayramda da vatandaşın gündeminde
Bir vatandaş, “Çok kötü geçti bayramımız. Geldik işte, bir balık yiyebilirsek yeriz, yemezsek birşey yok” derken diğer bir vatandaş da oturduğu yerden karşısındaki kalabalığı işaret ederek, “Turistler bizim ülkemizde rahat yaşıyorlar. Biz kendi ülkemizde yabancı gibiyiz ekonomik yetersizlikten dolayı” şeklinde konuştu. Bir vatandaş ise “Üzgün” olduğunu belirterek, “Cebimde 1 kuruş yok. Gez gez, sonra da gideceğim eve. Başka birşey yok” diye sitem etti.
“Eski bayramların tadı yok”
Ankara’dan bayram dolayısıyla geldiğini söyleyen bir vatandaş, “Eski bayramların tadı yok ama, yine de buna da şükür. Daha beterleri de var. Savaşta olanlar var, daha zor durumda yaşayanlar var” şeklinde konuştu. “Buna da şükür. En azından huzurlu bir ortam var” diyen bir vatandaş, insanların daha çok bir araya geldiğini söylediği eski bayramlara olan özlemini ifade ederken bir vatandaş ise, "Misafirliğe gidiyorsun, çocuklar elini öpüyor. Çıkarıp 200 lira para veremiyorsun. 15 yaşındaki çocuğa kalkıp 50-100 lira para da veremiyorsun” diyerek bayram ziyaretlerinin ekonomik boyutuna işaret etti.
Eminönü’nde bayram kalabalığı
Bir İstanbullu, bayramda ulaşımın da ücretsiz olmasının da etkisiyle Eminönü’nde oluşan bayram kalabalığını, “Sanki İstanbul burada” şeklinde tarif etti. Bir diğer vatandaş ise Eminönü’ndeki kalabalığa rağmen İstanbul’un boşalmasından memnun olduğunu belirterek, “Memleketine gidenler kalsın orada mümkünse” dedi. Eminönü Meydanı'nda vatandaşların bayrama ilişkin görüşleri şöyle:
"Cebimde 1 kuruş yok"
İmdat Çalışır: “Üzgünüm. Böyle dolaşıyoruz. Para yok, pul yok. Cebimde 1 kuruş yok. Gez gez, daha sonra da gideceğim eve. Başka birşey yok”
Hatun Demir: “Geziyoruz, dolaşıyoruz böyle”
“Ekonomiyi başa koyun, hepsini çözer”
İsmail Demir: “Maddi sıkıntılardan dolayı iyi geçmiyor bayram. Herşey para, ekonomi daha doğrusu. Ekonomiyi başa koyun, hepsini çözer. Eminönü’ne gezmeye geldik ama gezmeye değmez böyle. Çileyle eğlence bir arada. Çok kalabalık, bir de ücretsiz olduğu için bütün millet akmış, sanki İstanbul burada”
Bir vatandaş: “Valla hiç iyi değil, hayat perişan. Memlekete gidemedik. Her sene giderdim. Maalesef artık...”
Hayat gitgide zorlaşıyor”
Bir vatandaş: “Hayat gitgide zorlaşıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, eski bayramları mumla arıyoruz”
"Bir balık yiyebilirsek yeriz, yemezsek birşey yok"
BAĞ-KUR emeklisi vatandaş: “Çok kötü geçti bayramımız. Aldığım 9 (bin lira); ev kirası mı verelim, kurban mı keselim, çocuklara harçlık mı verelim. Geldik işte (Eminönü’ne), bir balık yiyebilirsek yeriz, yemezsek birşey yok”
"Buna da şükür"
Bir vatandaş: “Buna da şükür. En azından huzurlu bir ortam var. Eski bayramlar gibi değil tabii. Eski bayramlarda herkes aynı ortamlarda bulunurdu. Gidilirdi, gelinirdi"
"Misafirliğe gidiyorsun, çocuklar elini öpüyor, çıkarıp 200 lira para veremiyorsun"
Bir vatandaş: "(Bayram) evde geçiyor, çalışıyoruz çünkü. Çok sıkıntılı ekonomi. (Bu sıkıntı) bayramı etkiler tabii ki. Misafirliğe gidiyorsun, çocuklar elini öpüyor. Çıkarıp 200 lira para veremiyorsun. 15 yaşındaki çocuğa da kalkıp 50-100 lira para veremiyorsun. 10 tane çocuk 2000 lira para”
Dilan Yılmaz: "İlk gün ailemle geçirdim. 2’inci gün de oğlumla beraber baş başa vakit geçirelim istedik. Şimdi Üsküdar’a gideceğiz”
“Yeterli, fazlası olmuyor zaten”
Bir vatandaş: “Güzel. Kalabalık azalmış biraz daha. Memleketine gidenler kalsın orada mümkünse... Yeterli, fazlası olmuyor zaten, mümkün değil”
“Bu bayram da burada kalmak zorunda kaldık”
Özlem Kardemir: “Çocuklarla birlikte vakit geçiriyoruz. Güzel geçiyor. Bayramda mecburen (İstanbul’da kaldık). Ekonomik olarak zorlanıyoruz ister istemez. 4 çocuk, 2 de biz olunca zorlanıyoruz tabii ki. Geçen bayram da buradaydık. Bu bayram da burada kalmak zorunda kaldık”
“Daha beterleri de var”
Adem Yalçın: “Ankara’da yaşıyoruz, dostlarımızı ziyarete geldik, bu sırada ufak bir İstanbul gezisi yapıyoruz. Eski bayramların tadı yok ama, yine de buna da şükür. Daha beterleri de var. Savaşta olanlar var, daha zor durumda yaşayanlar var”
“Kendi ülkemizde yabancı gibiyiz ekonomik yetersizlikten dolayı”
Gazi Çakmak: (Güzel bir bayram geçiriyor musunuz?) “Hayır. Ekonomik sıkıntılardan, dar boğazdayız. Çalışarak geçinemiyorum...(Bayramda bir yere gitmeyi) neden istemeyelim. Turistler bizim ülkemizde kendi şeyleri gibi rahat yaşıyorlar. Biz kendi ülkemizde yabancı gibiyiz ekonomik yetersizlikten dolayı”