Haber: Osman Bekar
(AYDIN) - Aydın'ın Madran Dağı'nda planlanan Rüzgâr Enerji Santrali (RES) projesi, çevrecilerin tepkisiyle karşılandı. "Doğayı talan ettirmeyeceğiz" diyen aktiviteler, yüzlerce ağacın kesileceğini, endemik türlerin yok olacağını ve Türkiye'nin içme suyunun yüzde 12'sini sağlayan kritik kaynakların tehdit altında olduğunu vurgulayarak, projenin durdurulmasını istiyor.
Aydın’ın Bozdoğan ilçesine bağlı Madran Mahallesi’nde kurulması planlanan RES projesi kapsamında bölgede keşif gerçekleştirildi. Jandarma ve eşliğinde Madran Dağı’na çıkan keşif heyeti, santralin kurulacağı alanda incelemelerde bulundu.
Keşif sırasında Aydın ve Alamut’dan gelen çevre koruma platformları, projeye pankartlar ve sloganlarla tepki gösterdi. Santralin inşa edileceği alanda çok sayıda ağacın kesileceğini savunan çevreciler, projenin doğaya geri dönülmez zararlar vereceğini vurguladı.
Jandarma ekipleri, gerginlik çıkma ihtimaline karşı bölgede geniş güvenlik önlemleri aldı.
Çevre koruma platformu üyeleri, yaptıkları açıklamalarla projenin durdurulmasını istediler.
"Bu tür projelerin doğayı tahrip etmeyecek alanlarda yapılmasını bekliyoruz"
Alamut Mahallesi’nde yaşayan Akçay Havzası ve Madran Dağı Çevre Koruma Derneği Başkanı Bilsay Kıvrak, yaptığı açıklamada, bölgede yetişen endemik bitkiler ile kestane ve ceviz ağaçlarının RES nedeniyle yok olmasından endişe ettiklerini söyledi. Kıvrak, “Rüzgar enerjisine karşı değiliz, ancak bu tür projelerin doğayı tahrip etmeyecek alanlarda yapılmasını bekliyoruz. RES’lerin kurulduğu alanlarda 300-400 metre çapta hiçbir endemik bitki yetişmiyor” dedi.
Dernek üyesi Ali Candan ise enerji ihtiyacının farkında olduklarını ancak doğaya zarar veren projelere karşı durduklarını belirterek, “Bizim mücadelemiz doğayı talan etmeye karşı. Burada yüz yıllardır yaşayan halkın yaylalıkları, meyve ağaçları ve geçim kaynakları bu projelerle yok olacak. Bozdağ bölgesindeki 40-50 köy doğrudan etkilenecek” dedi.
“Bu ormanlar Türkiye’nin suyunu besliyor”
Zeynep Dilek Kıvrak ise ormanların varlığı sayesinde kar yağışı oluştuğunu ve bu karın Türkiye’nin önemli su kaynaklarından biri olan Madran Suyu’nu beslediğini hatırlatarak, “Bu ormanların yok edilmesi, su kaynaklarının da tükenmesi demek. Biz sadece kendi köyümüz için değil, tüm Türkiye’nin suyu için mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Şirvan Yetkin de projeye tepkisini, “Gelecek olan rüzgar gülleri için yüzlerce ağacın kesileceğini biliyoruz. Havamız, suyumuz, toprağımız kirlenmesin diye buradayız. Sonuna kadar direneceğiz” dedi.
“Ulusal bir tehdit”
Aydın Çevre Koruma ve Kültür Derneği Başkanı Mehmet Beygül, projelerin Aydın’ın kar yağan tek bölgesi Madran Dağı’nı hedef aldığını vurgulayarak, “Kar yağmazsa su olmaz. Bu dağlar Kemer, Topçam ve Çine barajlarını besliyor. Türkiye’nin içme suyu kaynaklarının yüzde 12’si buradan sağlanıyor. RES ve ardından yapılacak maden çalışmaları, patlatılan dinamitler bu kaynakları yok edecek. Bu sadece çevresel değil, ulusal bir tehdittir” diye konuştu.
TEMA Vakfı Aydın Temsilcisi Mehmet Özdemir ise “Ormanları yok ederek yalnızca hayvanların değil, kendimizin de yaşam alanını yok ediyoruz. Zenginler ve iş insanları bu doğa talanından vazgeçmeli. Yok ederlerse kendileri de yok olacak” ifadelerini kullandı.
Protestoya katılan çevreciler, keşif öncesinde yetkililere bir kez daha seslenerek, doğayı ve su kaynaklarını koruyacak kararlar alınmasını talep etti. Çevre dernekleri, projeye karşı hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.