Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: MEHMET ÇALPAR

(İSTANBUL) - Atanmayan öğretmenler, ek atama talebiyle İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Öğretmenlerin açıklamasında, “Artık sadece talep etmiyoruz, hesap da soruyoruz. Ülkenin geleceğini eğitecek biz öğretmenlerin sesini kısmak mümkün değildir. Bu sadece bir eylem değil, bir var oluş mücadelesidir. Sınıfımız yoksa sokaklar bizim kürsümüzdür. Tahtamız yoksa megafon bizim sesimizdir” denildi.

Atanmayan öğretmenler, “2024 KPSS’de kontenjan kıyımına uğrayan öğretmenler ek atama istiyor. 15 bin kontenjanı kabul etmiyoruz” talebiyle İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bugün eylem yaptı. “Bu meydan okullardan daha Tekin çünkü burada gerçek öğretmenler var” yazılı pankart açılan eylemde, “Öğretmenler burada, kadro nerede”, “Öğretmenler alanda, ek atama bekliyor” ve “Eğitim yanıyor, Yusuf Tekin susuyor” sloganları atıldı. Ayrıca “Yusuf Tekin istifa”, “Öğretmenler emekleri için burada” ve Herkes bir gün öğretmen olabilir, yeter ki e-Devlet’ten başvuru yapsın” yazılı dövizler taşınan eylemde öğretmenler adına hazırlanan ortak açıklamayı Saime Turgut okudu.

“Biz öğretmeniz. Biz sabrettik ama artık susmuyoruz” diyen Turgut, şunları söyledi:

“Siz bu ülkenin çocuklarına öğretmen istemiyor musunuz? Boş geçen dersler, öğretmensiz sınıflar ne olacak? Bir yanda binlerce öğretmen açığı, öte yanda mesleğine adım atamayan yüz binlerce idealist genç; bu nasıl bir çelişkidir? 80 üzeri KPSS puanı alarak ilk 50-100-200’e giren öğretmen adaylarının bile atanamama riskiyle karşı karşıya kalmaları, sistemin ne kadar adaletsiz ve öngörüsüz olduğunu göstermektedir. Branş adaleti istiyoruz. 15 bin kişilik kontenjan içinde branş dağılımı adil yapılmamıştır. Bazı bölümlere binlerce kontenjan ayrılırken bazı branşlar yok sayılmış ve eğitim camiası kendi içinde bir kaosa sürüklenmiştir. Özellikle tarih, coğrafya, felsefe, sosyal bilgiler, Türk dili ve edebiyatı, ilköğretim matematik, lise matematik, fizik, kimya, biyoloji, beden eğitimi, fen bilimleri, felsefe, rehberlik, İngilizce, Arapça, müzik ve görsel sanatlar gibi alanlara yapılan toplamda 3 bin 542 atama sayısı; öğretmen ihtiyacıyla, mezun sayısıyla ve adaletle örtüşmemektedir. Biz bilimden, emekten, eğitim hakkından yanayız ama yapılan bu dağılım, ne bilimsel ne vicdani ne insanidir. Bizler bu ülkenin genç öğretmenleriyiz. Bizi sayılarla, oranlarla susturamazsınız.

“Öğretmenlerin sesini kısmak mümkün değildir”

Eğer bir sayıdan bahsedilecekse bu ücretli öğretmen sayısı olmalıdır. Resmi rakamlara göre 2024-2025 yılında 79 ilde toplam 86 bin 136 ücretli öğretmen çalıştırılmaktadır. Sadece İstanbul’daki ücretli öğretmen sayısı 19 bin 757 dir. Artık sadece talep etmiyoruz, hesap da soruyoruz. Ücretli öğretmenliğe terk edilen sistem, öğretmenlik mesleğinin itibarını düşürmekte, meslek etiğini hiçe saymakta, öğrencilerin akademik başarısını düşürmekte ve biz derece yapan öğretmenlerin atanmasına engel olmaktadır. Bu sebeple ülkenin geleceğini eğitecek biz öğretmenlerin sesini kısmak mümkün değildir. Bu sadece bir eylem değil, bir var oluş mücadelesidir. Sınıfımız yoksa sokaklar bizim kürsümüzdür. Tahtamız yoksa megafon bizim sesimizdir. Bize 15 bini çok görenlere sesleniyoruz. Atanamayan öğretmen yoktur, atamayan bir sistem vardır. Bu sistemin mağdurları olarak taleplerimiz nettir. En az ücretli öğretmen sayısı kadar ek atama yapılmalıdır. Branş kontenjanları adaletli, şeffaf ve ihtiyaca uygun dağıtılmalıdır. Atamalarda mülakat değil, liyakat esas alınmalıdır. Öğretmenlerin insanca yaşaması için atama süreci keyfi değil, planlı olmalıdır.”

Kaynak: ANKA