Haber: Gençağa KARAFAZLI
(ARTVİN) - Artvin’in Arhavi ilçesinde dedelerinden kalma Osmanlı dönemine ait tapu olmasına rağmen çay bahçesine dönüştürdüğü arazisinin Orman Bölge Müdürlüğü tarafından tahrip edildiğini öne süren emekli öğretmen Ersel Erdoğan, "Yerel mahkeme arazinin benim olduğuna dair kararı var. Bu karara Orman İşletmesi itiraz etti ve dava Yargıtay'da bekliyor, daha yargı süreci bitmeden Jandarma ile gelen Orman yetkilileri çay ektiğim 4 dönüm arazimi iş makineleriyle tahrip ettiler. Devletin adalet sistemi çalışmıyorsa kabahat bende midir" dedi.
75 yaşındaki emekli öğretmen Ersel Erdoğan, Osmanlı tapulu dedelerinden kalma çay bahçesinin yargı süreci devam etmesine rağmen Orman Bölge Müdürlüğü tarafından iş makineleriyle tahrip edildiğini ileri sürdü. Erdoğan, şunları söyledi:
"Buradaki vatandaşların tümünün elinden arsaları alındı"
"Burada bizim yaptırdığımız çaylıklarımızı söktürüyor. Burası yerel mahkemeyi kazanıldı istinaf mahkemesine verildi, istinaf mahkemesi de bozdu ve şimdi dosya Yargıtay'da bekliyor. Bu yerlerin tamamının tapusu vardır. Osmanlı Devleti’nden beri 101- 1 parsel numarasındaki yer arazinin üçte ikisi benimdir atadan dededen kalmıştır ve Osmanlı Devleti zamanında tapuları vardır. Fakat bunu devlet kale almadı. Bu bölgede bu bölgede sadece benim değil, buradaki vatandaşların tümünün elinden arsaları alındı. Birçok insanlar bunu mahkeme konusu yapmak istediler fakat, avukat parası vesaire diye cesaret edemediler, ben dava açtım, kazandım. Yerel mahkemede, hiçbir orman emvali olmayan, orman kereste odun olmayan bir yerde burasını elimden aldılar, ekim yaptırmıştım ama orman ekibi geldi makineyle işçilerle beraber burayı sökmeye başladılar. Burada, devletin Doğu Karadeniz’de herkesin durumu benim gibidir. Fakat insanlar masraftan korktukları için ve bugüne kadar orman da olan ilişkilerini de kazanan olmamış onun için cesaret edip de kimse dava açamıyor ben açtım kazandım, kazandığımı da bana geri vermiyorlar. Şu anda yerimde yaptırdığım çaylıkları söktürüyorlar ve büyük mağduriyet var. Bu vatandaşa karşı yapılmış büyük bir eziyettir.
"Deveyi nallarıyla yutanlardan değil garip gurabanın dişinden arttırdığını elinden alıyor"
Bu köy 300 hanedir. 299 hanenin ormanlı ihtilaflı. Mahkeme hak aramak yeri ise, mahkeme de aradık mahkeme bize verdi, orman bize vermiyor bu nasıl bir anlayış, nasıl bir adalet anlamak mümkün değil. Bunu vicdan sahibi bütün Türkiye vatandaşlarını bunu bilmesini istiyorum. Devletin adalet sistemi çalışmıyorsa kabahat bende midir, ne yapayım? Ben 75 yaşındayım, 6 senedir dava devam ediyor Yargıtay’dan milyonlarca dosyalar benim dosyama ne zaman gelecek sıra ne zaman gelecek? Devlette adalet mekanizması çalışmıyorsa, kabahat bende değil. Evet dolayısıyla ben bunu kendime hak gördüm ve bu hakkı ben burada izah ettim, çaylık yaptırdım. Devlet, devlet olalı şuna bir el atmadı. Cimer’e yazdık, birçok yere dilekçe verdik bunların düzeltilmesi için, sadece ben mağdur değilim yüzlerce mağdur insan var maalesef. Deveyi nallarıyla yutanlardan değil de bizim gibi garip gurabanın dişinden, tırnağından arttırdığı ile yapılanların elinden alıyor. Maalesef bunu herkesin bilmesini isterim adalet bu değil devlet böyle bir adalet anlayışıyla ayakta duramaz."