(ESKİŞEHİR) - Anadolu Üniversitesi öğrencileri, üniversitenin Öğrenci Merkezi Yunus Emre Konferans Salonu’nda düzenlenen Aile Sempozyumu ve katılımcılarını protesto etti. Öğrenci merkezi girişine pankart asmak isteyen öğrencilere izin verilmedi. Anadolu Dayanışma Ağı adına açıklama yapan Deniz Şanlı, "Boğaziçi’nde ve Galatasaray’da mücadele eden, boyun eğmeyen arkadaşlarımızı selamlıyoruz. Ve söz veriyoruz; üniversitelerimizde, kampüslerimizde, sokaklarımızda bize ait olan bu ülkenin hiçbir yerinde şeriata, tarikata ve karanlığa izin vermeyeceğiz" dedi.
Anadolu Üniversitesi öğrencileri üniversitenin Öğrenci Merkezi Yunus Emre Konferans Salonu’nda düzenlenen Aile Sempozyumu ve sempozyuma konuşmacı olarak katılan AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan’ı protesto etti. Öğrenci merkezi önünde basın açıklaması yapan gençler, Boğaziçi Üniversitesi’nde Nureddin Yıldız’ı protesto ettiği için tutuklanan üniversite öğrencilerinin serbest bırakılmasını talep etti.
"Tarikatların karanlığına boyun eğmeyeceğiz"
Anadolu Dayanışma Ağı adına açıklama yapan Deniz Şanlı, şunları söyledi:
"Boğaziçi Üniversitesi’nde tüm öğrenci kulüpleri kapatılırken faaliyetlerine halen devam eden İslam Araştırmaları Kulübü, 6 yaşındaki çocukların evlendirilmesini savunan gerici Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız’ı okula çağırdı. Yıldız’ın gelişini protesto eden öğrenciler polisin saldırısına uğradı, 97 kişi darp edilip ters kelepçeyle gözaltına alındı. 82 kişi serbest bırakıldı, 15 kişiyse adliyeye sevk edildi. Kadına yönelik şiddeti ve çocukların evlendirilmesini savunan Yıldız’a karşı büyük protestonun ardından gericiler, 12 yıl önceki videosundan kısa bir bölümü paylaşarak aslında Yıldız’ın pedofiliye karşı çıktığını iddia etmeye girişti.
"Üniversitelerde eşitlik, bilim, laik ön planda olmalı"
Ne kadar iddia ederlerse etsinler; Yıldız'ın ne dediği bellidir. Eşitliğin, laikliğin, aydınlanmanın ve bilimin ön planda olması gereken üniversitelerimizde "reşit olmadığı takdirde çocuk aile rızası ile evlendirilebilir" diyen caniler, utanmazlar ve gericiler ön plana çıkmaktadır. Yurdumuzun bakanlıklarını birbirlerine pay edip ülkenin üstünü bir örümcek ağı gibi sarmaları yetmezmiş gibi, geleceğimizi ellerimizden almaya çalışanlar aynı zamanda bu ülkedeki yüzlerce kadın ve çocuk istismarının savunucusu oldular. Bu duruma itiraz eden, boyun eğmeyen arkadaşlarımız ise polis şiddetine, gazına ve copuna maruz kalıyor. Boğaziçi’ndeki sıra arkadaşlarına destek vermek isteyen Galatasaray öğrencileri yurttaşlarımızın çoğunun aydın diye bildiği İlber Ortaylı'nın saçma sözleriyle karşı karşıya kalıyor. Şimdi bizler Aile Sempozyumu olarak karşımıza çıkardıkları bu rezalete itiraz ediyoruz.
"İktidarın yükselttiği bu tarikatlara fırsat vermeyeceğiz"
AKP'nin milletvekillerinden Ayşen Gürcan bu etkinliklerde aileyi, kadını ve çocuklara dair konuşacağına kendisinin de yönetiminde olduğu Enstitü Sosyal’in kadın öğretmenlere ‘Etkili Öğretmenlik İçin Dış Görünüm ve Giyim Kodları’ dersi adı altında yaptığı dayatmayı anlatsın. Kendisi aynı zamanda gericiliğin, tarikatların ve holdinglerin temsilcisi olan iktidarın bir parçasıdır. Ayşen Gürcan aileler, kadınlar ve çocuklar hakkında konuşacaksa ancak parçası olduğu iktidarın yaptıklarının hesabını vermek üzere konuşmalıdır. Boğaziçi’nde ve Galatasaray’da mücadele eden, boyun eğmeyen arkadaşlarımızı selamlıyoruz. Ve söz veriyoruz; üniversitelerimizde, kampüslerimizde, sokaklarımızda bize ait olan bu ülkenin hiçbir yerinde şeriata, tarikata ve karanlığa izin vermeyeceğiz. Önümüze ne çıkartılırsa çıksın bu kadın, çocuk ve insanlık düşmanlarıyla mücadele edeceğiz. Holdinglerin ve iktidarın yükselttiği ve kendileri gibi zenginleştirdiği bu tarikatlara fırsat vermeyeceğiz. Patronun kar hırsına, iktidarın barikatlarına, tarikatların karanlığına boyun eğmeyeceğiz.
"Aile yılınıza karşılık mücadele yılımızı ilan ediyoruz"
İletişim Bilimleri, Hukuk, Edebiyat ve Turizm Fakültesi Öğrenci Temsil Kurulları adına açıklama yapan Arya Aksu ise şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı, çeşitli yılları ‘bir şeyler yılı’ olarak ilan etmeye devam ediyor. Resmi Gazete'den ilan edilen duyurulara göre 2025 yılı ‘aile yılı’ olarak duyuruldu. İktidarın aile yılının temelinde evlenme oranlarındaki azalmanın önlenmesi ve nüfus artış hızında ilerleme sağlanması hedefleri yer alıyor. Aile kurmayı teşvik etmek için genç çiftlere maddi destekler, evlilik danışmanlığı, ilk evini alanlara öncelik tanıyan sosyal konut programları, doğum izinlerinin artırılması, doğum yardımları ile esnek ve uzaktan çalışma gibi birçok konu ele alınıyor. Ancak bizler biliyoruz ki kadını güçlendirmek şöyle dursun, aile içerisinde olabilen en erken yaşta eriyen, hatta yok olan, sesi çıkmayan kadınlar planlanıyor! Anadolu Üniversitesi'nden sesleniyoruz! Bizler sizin aile yılınıza karşılık mücadele yılımızı ilan ediyor; özgürlük ve eşitlik talebimizi yükseltiyoruz.
"Kadın bedenini propaganda aracı olarak kullanmaktan çekinmiyorsunuz"
İktidarın sürekli tekrar ettiği ‘şiddete sıfır tolerans’ sözlerinin ve ‘kadına yönelik şiddet azaldı’ iddiasının gerçekliği yansıtmadığı her yeni kadın cinayetinde, kadına yönelik şiddete yapılan her ihmalde bir kere daha ortaya çıkıyor. 22 yıllık AKP iktidarının kadınlara ilişkin yaptıklarının karnesi şunlarla dolu: Emeği ucuzlaştırma, yoksullaştırma, bakım yükünü kadınların sırtına yükleme, kadınları ve çocukları şiddetten koruyan yasalara saldırma, şiddeti önleme mekanizmalarını etkin çalıştırmama, LGBTI artıların yaşam hakkını hedefe alan uygulamalar.
Sözde, doğum yardımları yaparak destek olmak istediğinizi söylerken ‘doğal olan normal doğum’ şeklinde sloganlarla kadınların kendi bedenleri ile ilgili karar verebilme haklarını bir kenara atıyor bir yandan da dilinizden düşürmediğiniz aile kurumunun bir parçası olan kadınları doğum yöntemleri üzerinden ikiye ayırıp bir tarafı kendi bedeni ile ilgili verdiği karardan dolayı hedef gösterip değersizleştiriyorsunuz. Bu da yetmezmiş gibi erkek futbol takımını kendilerinin söz sahibi dahi olmadığı bir konu üzerinde yazılmış kadın bedenini metalaştıran utanç verici bu sloganla sahaya çıkartarak bunu propaganda aracı olarak kullanmaktan da çekinmiyorsunuz. Böyle bir aile yılına; güvencesizliğe, cinayetlere, sömürüye, tacize karşı mücadelemize ve birbirimize sarılıyoruz."
Öğrencilerin pankartına müsaade edilmedi
Basın açıklamalarının ardından üniversite öğrencileri, etkinliğin gerçekleştiği öğrenci merkezi önüne üzerinde ‘Düzeniniz batsın, kadınlar yaşasın’ yazılı pankartı asmak istedi. Özel güvenlik birimleri ile öğrenciler arasında kısa bir arbede ve gerginlik yaşandı ve öğrencilerin pankartı asmasına izin verilmedi. Üniversite yönetimine ve güvenlik görevlilerine tepki gösteren öğrenciler, AK Partili ve İHH’lı gençlerin üniversite içinde etkinlik yapabildiklerini, afiş asabildiklerini hatırlattı ve sempozyum bitimine kadar öğrenci merkezi önünde pankartla bekledi.