Haber-Analiz: Zülfikar Doğan
(ANKARA) - 2019’daki 3. Tarım Şurası’ndan bu yana çiftçinin, besicinin, üreticinin sorunlarına çözüm üretilemezken 4. Tarım Şurası’ndaki 86 maddelik kararlarda da çiftçinin yakıcı güncel sorunlarına somut bir çözüm yok.
Nisan sonunda toplanan 4. Tarım Şurası’nda üç gün boyunca yapılan toplantılarda alınan kararların bazıları 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştı. AKP döneminde yapılan üç tarım şurasına karşın tarım ve hayvancılık iyice çöktü.
1997’deki 1. Tarım Şurası’ndan sonra AKP hükümetleri döneminde 29 Kasım-1 Aralık 2004 tarihlerinde toplanan 2. Tarım Şurası’nın ardından 2019’daki 3. Şura’ya kadar 15 yıllık boşlukta ülke tarım ve hayvancılığı, ithalat politikalarıyla büyük çöküş yaşadı. Başta büyük ve küçük baş canlı hayvan ile kırmızı et ithalatına kapılar açılırken, ottan samana, mısırdan ayçiçek, pamuk, buğday, arpa, pirinç, kuru fasulye, mercimeğe varana kadar Türkiye’de üretilen pek çok ürünün ithali yerli üreticiyi hem mağdur etti hem de üretimden koparttı. Ekilen tarım arazileri azalırken, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı üretici sayısı da geriledi.
23 yılda ismi 4 kez değiştirilen ve bölünen Tarım ve Orman Bakanlığı’nda 10 kez bakan değişti. Bakanların ortalama görev süresi 2 yıl 3 ay. Her gelen bakan bir öncekinin politikalarını sil baştan değiştirdi. Şu anda görevde olan Bakan İbrahim Yumaklı da geçtiğimiz eylül ayından itibaren tarımda yeniden planlı döneme geçileceğini, tarım ve hayvancılık politikalarının 5 yıllık planlar çerçevesinde uygulanacağını ilan etti.
Şuralarda alınan kararlar hem çözüm üretmiyor hem uygulanmıyor
Şu ana kadar 23 yılda 3 tarım şurası toplayan AKP döneminde şuralarda alınan kararların ve çıkartılan yasaların büyük kısmı uygulanmadı. 2006’da çıkartılan Tarım Kanunu’nda her yıl Gayri Safi Yurt İçi Hasıla toplamının (GSYİH-Milli Gelir) yüzde 1’inin tarım ve hayvancılığın desteklenmesine ayrılması hükmüne karşılık iktidar kendi çıkarttığı yasayı 19 yıldır uygulamıyor.
Bekir Pakdemirli’nin 2019 Kasım’ında topladığı 3. Tarım Şurası’nda alınan 60 kararın da neredeyse hiç birisi 6 yıldır uygulanmadı. Üçüncü şurada alınan kararlar 2044’e kadar 25 yıllık hedef ve çözümler olarak ilan edilmesine karşın 6 yılda çöktü, geçersiz hale geldi.
4. Tarım Şurası’nda alınan çözüm kararları ise 86 maddede sıralandı. Ancak önceki iki şurada olduğu gibi son şurada alınan 86 karar içinde de çiftçinin, üreticinin, besicinin gündemdeki yakıcı sorunlarını çözecek, üretim artışı sağlayacak, ithalatı, tarım-hayvancılıkta dışa bağımlılığı azaltacak, destekleme politikalarını üretici lehine değiştirerek tarım ve hayvancılığa daha fazla kaynak sağlayacak ya da sebze, meyve, gıda fiyatlarını aşağı çekecek bir çözüm yer almıyor.
CHP’li belediyelerin ‘Kent Tarımı’ uygulaması şura kararlarında iktidarın umudu oldu
Şurada alınan kararlarda üreticilerin temel sorunu olan girdi maliyetlerindeki artış, yüksek enflasyon, olağanüstü artan nakliye fiyatları, çiftçilerin Ziraat Bankasına olan batık kredi borçları; tarla, bağ, bahçe, traktörlere icra ve hacizler, kırsaldan göç, tarımsal üretimde yaşlanan nüfus, boşalan köy, mezra ve kırsal yerleşimlerin cazibesinin artırılması vb. ilişkin bir çözüm yer almıyor.
Kararlar arasında "Kent Tarımı ve Dikey Tarım" önerisi dikkat çekerken, bu madde CHP’li belediyelerin 2019’dan bu yana önemli sonuçlarla yerel üretim artışı sağlanan uygulamalardan kopyalanmış. Söz konusu maddede; "Kent Tarımı ve dikey tarım ile ilgili düzenlemeler yapılmalı, şehir merkezlerinde atıl durumda olan tarım arazilerinin kent tarımında kullanılması için bakanlık ve yerel yönetimlerin işbirliği yapacağı bir sistem oluşturulmalı" önerisine yer veriliyor.
Üretici örgütlerinin aktif hale gelmesi ve işbirliği önerisine yıllardır kulak tıkanıyor
Üretici örgütlerinin etkinliğinin artırılması, üretimden tüketiciye ulaşana kadar tüm süreci kapsayacak şekilde üretici örgütleriyle işbirliği yapılmasına ilişkin öneri önceki şuralardaki kararlar arasında da olmasına karşılık bugüne kadar uygulanmadı. Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin (TZOB) bugüne kadar yaptığı önerilere, ürün taban fiyat taleplerine, üretici borçları ve destekleme politikalarıyla ilgili çağrılarına, son olarak don felaketi ve kuraklık nedeniyle üreticilere acil destek sağlanması, don yaşanan illerin afet bölgesi ilan edilmesi çağrısına da kulak tıkandı.
İktidar, Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD), Ziraat Mühendisleri Odası, Orman Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası yanında Türk Veteriner Hekimler Birliği, Çiftçi-Sen, Süt ve Et Üreticileri Birliği (SETBİR), Yumurtacılar Birliği (YUMBİR) vb. pek çok STK’nın tarım, hayvancılık, ormancılık, toprak ve sulama politikaları, tarım alanları, su havzaları, ormanlar, meralarda rant ve yapılaşmanın önlenmesi vb. konulardaki önerilerini de kale almadı.
Gıdalardaki zehirle acil mücadele, tarım, hayvancılık ve ormanlara yapay zeka
4. Tarım Şurası’ndan çıkan kararlar arasında karbon ayak izi, çevre kirliliğinin önlenmesi, ormanların korunması, tarım alanlarının korumaya alınması vb. pek çok çözüm ve öneri yer almasına karşılık, ormanları, zeytinlikleri, tarım arazilerini madenciliğe, termik santrallere, yapılaşmaya açan bizzat iktidarın kendisi. Son dönemde aralarında ünlü markaların da yer aldığı taklit, tağşiş gıdalarda artış, ihraç edilen ya da marketlerde satılan pek gıda maddesinde saptanan aflatoksin, pestisit vb. zehirli kalıntılara karşı mücadele de şura kararları arasında yer almıyor. Bu doğrultuda acilen "Ulusal Tek Sağlık Koordinasyon Kurulu" oluşturulması, zehirli ve taklit gıdalarla mücadelenin tek merkezden yürütülmesi öneriliyor. Türk tarım ve hayvancılığının ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı’ ile uyumlu hale getirilmesi çalışmalarına hız verilmesi, kuraklık, don, olağanüstü hava değişikliklerine karşı erken uyarı sistemiyle, dijital tarımsal kuraklık izleme sistemi kurulması şuradan çıkan öneriler arasında.
Tarım uyduları, yapay zekaya geçiş, çiftçiye dijital okur-yazarlık kursları
Çiftçi ve üreticinin güncel sorunlarından ziyade 20-30 yıl sonrasına dönük önerilerin ağırlıkta olduğu 86 şura kararı arasında; dünyadaki en düşük hız ve en pahalı internetin olduğu Türkiye’de kablosuz ağ teknolojileri, geniş bant ve mobil ağ teknolojilerinin köylerde, kırsal alanlarda yaygınlaştırılması, kırsal alanlarda telekomünikasyon altyapısının güçlendirilmesi yer alıyor. Uzaya tarımsal gözlem uyduları fırlatılması ve uydu gözlem ağı kurulması, tarımsal üretime yönelik yapay zekâ destekli tahmin ve izleme sistemleri geliştirilmesi diğer öneriler arasında. Ulusal Dijital Tarım Veri Bankası, tarımsal uzaktan algılama ve görüntüleme teknolojileri yanında çiftçilere yapay zeka, dijital tarım okur-yazarlığı eğitiminin başlatılması şuradan çıkan kararlar arasında.
19 yıldır uygulanmayan yasadaki destekler yerine çiftçiler için bütçe dışı yeni fonlar
Her geçen gün bütçe dışı denetimsiz fon sayısını artıran uygulamalara tarım şurasında alınan kararlarla yenileri ekleniyor. Tarıma yönelik ‘Çiftçi Garanti Fonu’, ‘Kooperatif Finansman Fonu’ ve ‘Acil Tarımsal Afet Risk Fonu’ kurulması kararlarıyla bütçe dışı fon sayısı artırılırken, Tarım Kanunu'nda 19 yıldır uygulanmayan destekleme kaynakları yerine üreticilerden kesilecek paylar ve katkılarla yeni fonlar öneriliyor.
Genç işsizliğine çözüm; Çoban Akademileri
4. Tarım Şurası’ndan çıkan kararlar arasında son dönemde sıkça gündeme gelen ‘Afgan çobanlar’ ya da 100 bin lira aylıkla çoban bulunamadığına ilişkin çözüm dikkat çekiyor. Hayvancılık işletmelerinin nitelikli işgücü ihtiyacını karşılamak için çobanlık mesleğinin geliştirilmesi, desteklenmesi, sosyal güvence olanaklarının sağlanması öngörülürken nitelikli çobanlar içinse ‘Çoban Akademileri’ kuruluyor. Çoban Akademilerinde eğitilecek genç işsizler ayrıca Çoban Eğitim Merkezlerinde uygulamalı eğitim alarak mesleki yeterlilik kazanacak.
TÜİK’in yayınladığı son Gençlik Araştırması’nda 15-34 yaş grubunda ne eğitimde ne işte olan, anne-baba eline bakan ev gençleri ve genç işsiz sayısının yaklaşık 6,7 milyona ulaştığı dikkate alındığında Çoban Akademilerinin milyonlarca genç işsize, iş bulmaktan umudunu yitirip iş aramaktan vazgeçen üniversiteli milyonlarca gence, kırsaldan kentlere göç eden gençlere çözüm olarak sunulduğu anlaşılıyor.Tarım ve hayvancılığın güncel, acil ve somut sorunlarına, üreticinin ekonomik ve sosyal sıkıntılarına, gıda enflasyonu, üretim düşüşü, artan dışa bağımlılığa çözüm üretmekten uzak 86 maddelik 4. Tarım Şurası kararları, düşük taban fiyat, yetersiz destek ve üreticiyi ‘ithalatla terbiye etme’ politikalarının süreceğini, tarım ve hayvancılığın üvey evlat muamelesi görmeye devam edeceğini gösteriyor.