Haber-Analiz: Zülfikar Doğan
(ANKARA) - Merkez Bankası’nın 17 Nisan’da politika faizinde yaptığı artış sonrası bankaların bireysel ihtiyaç ve ticari kredilerinde yüzde 70’e dayanan faiz, finansmana erişimi olanaksız hale getirince, iş dünyasının yöneldiği çek ve senetle ödeme sistemi de tıkandı. Ekonominin çarklarını durma noktasına getiren son bir aydaki gelişmelerle karşılıksız çekler ikiye katlanırken, protestolu senetlerde tahsil edilemeyen tutar bu yılın ilk üç ayında 2024’ün tamamındaki tutarın yüzde 50’sine yaklaştı.
Parasal sıkılaştırma ve finansa erişimi zorlaştıran para ve faiz politikalarında 19 Mart operasyonları sonrasında yaşanan sert dalgalanmalar, ticari faaliyetlerde, ödeme ve alacak sisteminde kilitlenmeye neden oldu. Kapanan şirket sayısındaki olağanüstü artışın yanı sıra ekonomik faaliyetlerde banka sisteminde yükselen faiz maliyeti sonrası ödeme ve alacak konusunda geleneksel işlemlere yöneliş hızlandı. Mal ve hizmet bedellerinin ödenmesinde ya da alacakların tahsilinde çek ve senete geçişe karşılık artan durgunluk nedeniyle ödeme taahhütleri ve alacak tahsilatlarının vadesinde yapılmasının giderek zorlaştığını ve tıkandığını gösteren gelişmeler güncel verilere de yansıdı.
Karşılıksız çek sayısı ve tutarı ikiye katlandı
19 Mart operasyonları ardından Takasbank Çek Takas Sistemine ibraz edildiği halde karşılıksız çıkan çek sayısı nisanda son 4 ayın en yüksek düzeyine çıkarak rekor kırarken, karşılıksız çıkan çeklerin parasal tutarı da bir ayda yüzde 100’ün üzerinde artış gösterdi. Merkez Bankası (MB) Elektronik Veri Dağıtım Sistemi Takasbank rakamlarına göre mart ayında 10 bin 261 olan karşılıksız çek adedi nisanda yüzde 120’ye varan artışla 22 bin 566 adete yükseldi. 2024 Aralık ayındaki 24 bin 729 karşılıksız çek sayısından sonra son dört ayın en yüksek düzeyine ulaşan karşılıksız çeklerdeki bu artış 19 Mart operasyonlarının ekonomide, piyasalarda, ticari faaliyetlere ilişkin ödeme sistemlerinde ciddi tahribat yarattığının göstergesi. Karşılıksız çek sayısında yüzde 120’ye varan patlama yanında bu çeklerin kapsadığı parasal tutarda da nisanda mart ayına kıyasla yüzde 100’e varan artış yaşandı.
Mart ayında 7 milyar 790 milyon TL olan karşılıksız çeklerin parasal tutarı, Nisan 2025 Takasbank verilerinde 15 milyar 680 milyon TL’ye fırladı. Karşılıksız çıkan çek sayısı ve ödemesi gerçekleşmeyen çek tutarında ortaya çıkan bu tablo ekonominin çarklarının ve ekonomik faaliyetlerin hızla durma noktasına doğru ilerlediğini, vadeli çekle mal satanların mal bedelini tahsil edemediğini, mal alanların ise ödeme yapmakta darboğaza girdiğini gösteriyor. Mart ayında 594 bin 846 olan toplam çek sayısı nisanda 1 milyon 328 bin adete yükselirken, Takasbank’a ibraz edilen çeklerin toplam parasal tutarı da mart ayındaki 373 milyar TL’den nisanda 684 milyar TL’ye yükseldi.
3 aylık protestolu senet tutarı, 2024’ün tamamındaki tutarın yüzde 50’sine yaklaştı
Diğer yandan karşılıksız çeklerdeki patlamanın yanında protestolu senetlerdeki durum çok daha vahim bir gidişi işaret ediyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin en son Mart 2025 itibarıyla derlediği verilere göre protestolu senet sayısı üç ayda 67 bin 370’e ulaştı. 2024’ün tamamında toplam protestolu senet sayısının 242 bin olduğu dikkate alındığında, bu yılın üç ayındaki protestolu senet sayısı geçen yılın tamamının yüzde 25’ini aştı. Protestolu senetlerdeki hızlı artış, yılsonunda geçen yılın iki misline yaklaşılacağını gösteriyor.
Protesto edilen ve alacaklısı tarafından tahsil edilemeyen senetlerin içerdiği parasal tutar toplamı ise TBB Risk Merkezi mart sonu verileriyle 20 milyar 455 milyon 979 TL’ye yükseldi. 2024’ün tamamında protestolu senetlerin parasal tutarı 48 milyar TL idi. Dolayısıyla protestolu senetler nedeniyle tahsil edilemeyen alacaklar bu yılın üç ayında geçen yılın tamamındaki tutarın yarısına yaklaştı.
İflas, konkordato, şirket kapanmaları ve işsizlik artacak
Bir yandan yüzde 70’e varan kredi faizleriyle bankalardan kaynak temin etmeleri olanaksız hale gelen şirket ve işletmelerin ödeme ve alacaklarını çek ve senetle gerçekleştirmelerinin de darboğaza girmesi ve tıkanıklığın artması önümüzdeki süreçte şirket kapanmalarının, iflas ve konkordatoların daha da hızlanacağının göstergesi. Sattığı mal veya ürün karşılığında aldığı çek ya da senet karşılıksız çıkan işletmelerin üretimi sürdürmesi, sattığı ürünün yerine yenisini koyması zorlaşırken, aldığı mal veya hizmet karşılığı verdiği çek ve senedi ödeyemeyen işletme ve şirketler ise yasal takip, icra-hacizle karşı karşıya. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte çok daha ağır bir tabloyla karşı karşıya kalınacağını gösteren bu gelişmeler, aynı zamanda şirket kapanmaları, iflaslar, icra ve hacizler sonrası işsiz kalanların sayısında da ciddi artışlar yaşanacağının habercisi.