Düzenli kitap okuyan kişilerde eleştirel düşünme yeteneği, empati becerisi, toplumsal olaylara daha duyarlı olma gibi olgular gelişmektedir. Eğitimde başarı oranının yükselmesinin yanı sıra okuyan toplumlarda suç oranlarının daha düşük kaydedildiği de bilinmektedir. Özellikle çocukluk çağında edinilen okuma alışkanlığının, bireyin tüm hayatında etkili olduğunu belirtilirken okuma kültürünün yaygınlaşmasının sağlanmasının ise bilinçli ve sağlıklı bir toplum inşa edilmesindeki rolünün altı çizilmektedir.

“ÇEŞİTLİ EKRANLAR, GÜNÜN ÇOCUĞUNU ALIP GÖTÜRÜYOR”

Toplumun okuma alışkanlığında teknolojinin, özellikle akıllı telefonların hayatımıza girişiyle düşüş olduğunu düşündüğünü dile getiren Ünsal, açıklamasına şöyle devam etti: “Çünkü zamanın çoğu artık bu araçlar ile geçiyor ve maalesef hastanelerde bağımlılık tedavilerinin arasında artık teknoloji bağımlılığı da var. Yani elimize bir kitap aldık mı bir saat okuyup kenara bırakıyoruz ama çeşitli ekranlar, günün çocuğunu alıp götürüyor.”

“BUNUN ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR”

Ünsal, konuya yönelik yaptığı değerlendirmelerine devam ederek “Bunun önüne tabii geçilebilir. Ben bilinçli ebeveynlerin bu konuda etkisinin büyük olduğu kanaatindeyim. Aileden gelen, küçük yaşta edinilen okuma alışkanlığının kolay kolay bırakılabileceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Doğu Han