Dr. Köse’ye göre, yoğun stres, sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve sigara kullanımı kalp krizi riskini önemli ölçüde artırıyor. Pandemi sonrası değişen yaşam alışkanlıklarının da bu artışta etkili olduğuna dikkat çekti.
“Özellikle 35-50 yaş arası bireylerde, daha önce nadir gördüğümüz seviyede kalp krizi vakalarıyla karşılaşıyoruz. Kalbin sessiz bir şekilde hasar gördüğü, uyarı vermeden krizle sonuçlanan tablolarla karşılaşıyoruz. Bu nedenle kontroller ihmal edilmemeli,” dedi.
“BELİRTİLER HAFİFE ALINMAMALI”
Göğüs ağrısı, nefes darlığı, çene ve sol kolda uyuşma gibi belirtilerin asla göz ardı edilmemesi gerektiğini söyleyen Köse, erken müdahalenin hayat kurtardığını vurguladı:
“Kalp krizi yalnızca ileri yaş hastalığı değildir. Genç bireylerde de risk varsa, kriz yaşanabilir. En büyük hata, belirtileri geçici sanıp hastaneye başvurmamaktır.”
“DÜZENLİ KONTROL VE SAĞLIKLI YAŞAM ŞART”
Dr. Köse, kalp hastalıklarından korunmanın en etkili yolunun düzenli yaşam alışkanlıkları ve yıllık kardiyolojik kontroller olduğunu belirtti:
“Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigaradan uzak durmak ve uyku düzeni, kalp sağlığının temel taşlarıdır. Ayrıca ailesinde kalp hastalığı öyküsü olan bireyler 30’lu yaşlardan itibaren kardiyoloji takibine alınmalıdır.”
Artan vakalarla birlikte toplumsal farkındalığın önem kazandığını ifade eden Dr. Köse, kalp sağlığını ihmal etmenin ciddi sonuçlara yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.