(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda konuşan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Bugün bir infaz düzenlemesini görüşeceğiz. 2002'de bu memleketin nüfusu 67 milyondu, 74 bin cezaevi kapasitesi vardı ve 60 bin tutuklu vardı. Aradan 22 yıl geçmiş Türkiye'nin nüfusu 85 milyon olmuş, cezaevi kapasitesi 300 bin, cezaevlerinde 415 bin hükümlü ve tutuklu var. Siz bir memleket düşünün ki hükümlü yada tutuklu yaptığınız insana yatacak yer gösteremiyorsunuz" dedi. Günaydın, teklifin içeriğine de tepki göstererek, "Üç gün sonra bayram gelecek ve adeta dağ fare doğurmuş. Hiç kimsenin sorununa bir çözüm getirmeyen, havanda su döven bir düzenleme" ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulu'nda Meclis Başkanlığı seçimlerinin başlamasından önce söz alan grup başkanvekilleri bugün görüşülmesi planlanan İnfaz Kanunu Teklifi'ne tepki gösterdiler. İçeriğinin yeterli olmadığını belirten muhalefet partilerinin grup başkanvekilleri Covid düzenlemesinin olmamasına ve Meclis Başkanlığı seçimlerinin yapıldığı gün kanun teklifi görüşmeleri yapılmasının uygun olmadığını ifade ettiler.
"Toplumda Covid yasasıyla ilgili bir intiba var"
Yeni Yol Grup Başkanı Bülent Kaya, "Bu iki yıllık süreç içerisinde yasama faaliyetleriyle ilgili özellikle AKP'nin iş tutuş tarzıyla ilgili yasama kalitesini düşüren pek çok olayla karşı karşıya kaldık. Yasama milletvekillerinin sorumluluğu ve yetkisinde olan bir husustur ama bu iki yıllık süreç içerisinde şunu net bir şekilde gördük ki yasama faaliyetleri milletvekillerinin yetki ve sorumluluğunda olan bir şey değil sadece ve sadece başka taraflarda hazırlanmış olan metinlerin burada şeklen kanunlaştırılması ile ilgili milletvekillerinin oy kullanma hakkı dışındaki hemen hemen bütün hakların elinden alındığı bir süreci birçok kanun teklifinde yaşadık" dedi.
Covid düzenlemelerinin infaz düzenlemesi kanun teklifinde olmamasına tepki gösteren Kaya, "Bizim ceza ve infaz sistemimizde suç tarihi esas alınır. Hükmün kesinleşme tarihi sanığın lehine olan hükümlere göre değerlendirilir. Toplumda Covid yasasıyla ilgili bir intiba var. Bunun için de bir düzenleme yapılması şarttır. İktidar partisinin grubunda olmak, bakanı olmak sorumluluk gerektirir. Covid yasasıyla ilgili bir beklenti yarattığınız an bu konuyu düzenlemezseniz binlerce insanın mağduriyetine sebep olursunuz" ifadelerini kullandı.
"Bu Meclis'in çalışma şekline Adalet Bakanı karar veremez"
Kaya, paketin bu şekilde yasalaşmasına destek olmayacaklarını ifade ederek, "Gelin, hiç olmazsa bir kez, hep beraber vicdanlarımızın sesini dinleyelim, grup yönetimlerimizin aldığı kararların bu Meclis iradesinin üstünde bir irade olmadığını herkese gösterelim. Bu Meclis’in çalışma şekline Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Genel Kurulu karar verir; ne Adalet Bakanı ne de dar bir bürokrat çevresi ne de bir partinin grup yönetimi asla ve asla karar veremez. Dolayısıyla bugün Meclis Başkanlığı seçimimizi yapalım, toplumda bir beklenti oluşmuş olan ve bu pakette yer alan, yarın cezaevinde bulunan kişileri etkileyen maddeleri de hızlıca, hep beraber burada kanunlaştıralım ama asla ve asla bu paketi hızlı bir şekilde burada yasalaştırmasıyla ilgili bir beklenti içerisinde olmayın. Biz sizin bu yasama teklifinizin asla ve asla aracı olmayacağız" dedi.
"Tahliye olan her 2 hükümlüden 1'i yeniden suç işliyor"
Meclis Başkanvekilliği seçiminden sonra kanun teklifi görüşülmesinin teamüllere aykırı olduğunu belirten İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "O kadar plansız, programsız, öngörüsüz çalışma metodunuz var ki biz bugün hem meclis başkanını seçip hem kanun görüşeceğiz" dedi. Kavuncu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"405 bin yakın mahkum cezaevlerinde. Oranlamaya baktığımız zaman her yüz bin kişiye 500 mahkum düşüyor. Tahliye olan her 2 hükümlüden 1'i yeniden suç işliyor. Bu da dünyanın en yüksek oranlarından. Yani biz bu mahkumları rehabilite etmekten de uzağız. Siz iktidarı devraldığınızda 65 milyon olan nüfustaki hükümlü ve mahkum sayısı yaklaşık 50 bindi. Bugün nüfusumuz 85 milyon olmuş oransal olarak 4 katına çıkmış. Bu yapılacak olan infaz düzenlemeleriyle bu oranların aşağı çekileceğini düşünmek gerçekten bir akıl tutulması. Bu kadar önemli bir konuda Cumartesi günü komisyona getiriyorsunuz. İnsanlık dışı bir çalışmayla bugün de karar vermemizi bekliyorsunuz. Covidle ilgili beklentiyi yaratan da sizsiniz. Neden biz dünyanın en yüksek suç oranına sahip ülkesi olduk? Sebebi teşhis edemezseniz bu meseleyi çözmeniz de mümkün olmaz."
"Gelen paket maalesef toplumun beklentilerini karşılamaktan çok uzak"
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ise şu ifadelere yer verdi:
"Adalet Bakanının bu yargı paketi Meclis’e gelmeden önce defalarca dile getirdiği başlıklar vardı. Bu açıklamalardan sonra kamuoyu tabii ki büyük bir beklentiye girdi. Hepimiz bu konuda yapılabilirlikler üzerinde çabaladık, istişarelerde bulunduk. Mecliste tüm partiler bu konuda elinden geleni yaptı diyebiliriz fakat sonuçta gelen paket maalesef toplumun beklentilerini karşılamaktan çok uzak, hatta bu dönemin özelliğine dair beklenen bir yargı paketi olma vasfını da taşıyor diyemeyiz çünkü bu dönem demokrasi adına, barış adına, demokratik toplum adına adımların atıldığı, bu çabanın içinde olunduğu bir dönem. Dolayısıyla bizim burada yapacağımız her düzenleme, hele hele yargı dediğimiz mesele üzerindeki her düzenleme bu sürece katkı sağlar. Bu katkıyı sağlamak yerine âdeta bu dönemin özelliklerini dikkate almaz bir yerden yaklaşmak çok da anlaşılır değil.
Bugün cezaevlerinde hükümlü ve tutuklu olarak 417 bin kişi kalmakta ve cezaevi kapasitesinin 100 bin kişi üzerinde bir doluluk var. Cezaevlerinde işkence var, cezaevlerinde hak ihlalleri var, o kuyu tipi cezaevlerinde aslında insanlar canlı canlı ölüme terk ediliyorlar. Dolayısıyla, bütün bunlar kabul edilebilir değil. Bu konularda hızla adım atılması gerekirken maalesef çok kısmi bir düzenlemeyle geçiştirilmeye çalışılıyor. Umuyoruz ki bugün burada sürdürülecek görüşmeler, tartışmalar sonucunda iktidar buradan gerekli dersleri çıkararak çok geç kalmadan yeni yargı paketini bir an önce Meclise sunar; bu eleştirileri, toplumun dile getirdiği görüşleri, kaygıları dikkate alarak bir an önce bu paketi getirir."
"Böyle bir yasama döneminin kalitesinden kimse söz edemez"
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise şunları söyledi:
"AKP, bu iki yıl içerisinde 44 kanun teklifi getirmiş bunların tamamı kanunlaşmış. Buna karşılık CHP, 774 kanun teklifi getirmiş ve birisi bile kanunlaşmamış. Bin 226 araştırma önergesi getirmiş birisi bile olumlu görülmemiş. 124'ü TBMM Genel Kurulu'na indirilmiş ve bir tanesinden bile bir komisyon kurulmamış. O halde burada bir ortak akıldan, bir müzakere iklimine yönelik bir anlayıştan söz etmek abesle iştigaldir. AKP'nin çalıp oynadığı bir Meclis iktidarı olduğunu söylemek zorundayız. Biz şu araştırma tekliflerini getirmişiz; 19 Mart darbesinin Türkiye ekonomisinde yaptığı siyasi, ekonomik kırılmaları araştıralım demişiz reddetmişler, İsrail'in Gazze'deki katlimlarını araştıralım demişiz reddedilmiş, tarım sektörünü, kayyum atanan belediyeleri, emeklilerin yaşadıkları sorunları getirmişiz ve Cumhur İttifakı çoğunluğuyla reddedilmiş. Dönem içerisinde toplam 68 kanunu Anayasaya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesine götürmüşüz ve bunlardan 50'si hala karar bekliyor. Böyle bir yasama döneminin kalitesinden kimse söz edemez.
Bugün bir infaz düzenlemesini görüşeceğiz. 2002'de bu memleketin nüfusu 67 milyondu, 74 bin cezaevi kapasitesi vardı ve 60 bin tutuklu vardı. Aradan 22 yıl geçmiş Türkiye'nin nüfusu 85 milyon olmuş, cezaevi kapasitesi 300 bin, cezaevlerinde 415 bin hükümlü ve tutuklu var. Siz bir memleket düşünün ki hükümlü yada tutuklu yaptığınız insana yatacak yer gösteremiyorsunuz. 115 bin insan cezaevlerinde yatacak yatak bulamıyorlar ve biz burada oturup sohbet edip konuşmaya devam ediyoruz. Böyle düzene lanet olsun.
Bir infaz düzenlemesi geliyor. İçerideki insanlara umut verdiniz. Üç gün sonra bayram gelecek ve adeta dağ fare doğurmuş. Hiç kimsenin sorununa bir çözüm getirmeyen, havanda su döven bir düzenleme. Covid tutukluları var; yani haksız bir şekilde içeride tutulanlar var. Adil yargılanmadığı için içeride tutulan insanlar var. Bu infaz paketi bunlardan hangisine bir çözüm getiriyor? Getirdiğiniz düzenleme hiçbir soruna çare olmuyor. Bize de 'bu gece bunu geçirmek zorundasınız' diyorsunuz.
"O arkadaşların onuru bizim onurumuzdur, lanetliyoruz"
İstanbul'da CHP'ye yönelik yapılan son operasyonda gözaltına alınanların görüntülerinin servis edilmesine tepki gösteren Günaydın, "Bugün haksız bir şekilde tutukladığımız arkadaşları, âdeta esir kamplarında olduğu gibi iki koluna birden polis girerek yandaş medyada şakır şakır aklınız sıra itibar suikastı yaparak Türkiye'ye servis ediyorsunuz. Bu sadece sizin ayıbınız olabilir, başka bir şey olmaz. O arkadaşların onuru bizim onurumuzdur, lanetliyoruz, kınıyoruz hepinizi" dedi.
Günaydın, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde devam eden greve ilişkin ise, "Cumhuriyet Halk Partisinin belediyeleri hiçbir zaman asgari ücretle falan uğraşmadılar. CHP Belediyelerin de asgari ücretin 3 katı fiyat var, işçilerimiz ona göre çalışıyorlar. Hiçbir belediye başkanımız, hiçbir sendikanın grev hakkının aleyhine bir tek laf etmemiştir. Elbette grev bir anayasal haktır ve elbette arkadaşlarımız haklarını arayacaklardır. Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden daha fazla ücret veren bir tek belediye varsa çıksın söylesin" diye konuştu.