(ANKARA) - Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEMSEN) Genel Merkezi'nde "Nüfusu 100.000 Üzeri İlçe Belediyeleri Veteriner İşleri Müdürleri Toplantısı" gerçekleştirildi. Toplantının sonuç bildirgesinde, "Hayvan hakları, yalnızca yasal bir yükümlülük değil; çağdaş kamu yönetiminin temelidir. Öldürmeyi değil, yaşatmayı esas alan, şeffaf ve sürdürülebilir politikaları hayata geçirmeye devam edeceğiz." ifadeleri kullanıldı.
CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Gökan Zeybek başkanlığında düzenlenen toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek başkanlık ederken, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu ile birlikte 106 veteriner hekim ve belediye personeli katıldı.
Hayvan haklarını sosyal belediyeciliğin ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini vurgulayan Zeybek, toplantıda kamuoyuyla paylaşılması gereken önemli tespit ve önerilerin belirlendiğini ifade etti.
Toplantı sonrası yayımlanan sonuç bildirgesinde aşağıdaki ortak tespit ve öneriler belirlendi:
1. Doğru, Etkin ve Şeffaf İletişim
Belediyelerin sosyal faaliyetleri planlı, stratejik ve koordineli hale getirilmelidir. Başarı hikâyeleri ve iyi uygulamalar görünür kılınmalı; şeffaf, samimi ve açıklayıcı bir iletişim dili benimsenmelidir. Sosyal medya ekipleri ile veteriner işleri müdürlükleri arasında eşgüdüm sağlanmalıdır.
Yerel yöneticiler barınak çalışanları ve veteriner hekimlerin; hayvanseverlerle etkili kriz yönetimi ve iletişim konusunda psikoloji ve iletişim uzmanlarından eğitim alınması sağlanmalıdır. 2. Yasal Süreçler ve Yerel Yönetim Yükümlülükleri
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda 30 Temmuz 2024 tarihinde yapılan değişiklikler, yerel yönetimlerin sorumluluklarını artırmıştır. Ancak merkezi yönetimin bu yeni yükümlülüklere uygun destek mekanizmaları geliştirmediği ifade edilmiştir. 17 Aralık 2024 tarihli Norm Kadro Yönetmeliği ile 20.000 nüfus üzeri belediyelere Veteriner İşleri Müdürlüğü veya daire başkanlığı kurma zorunluluğu getirilmiştir. Sosyal demokrat belediyeler bu doğrultuda hızlıca adımlar atmaya başlamış, bir kısmı süreci tamamlamış, bir kısmı ise planlama aşamasındadır. Yasa, Yönetmelik ve Genelgeler arasında hukuki yeknesaklık bulunmayıp, maddeler arasında çelişkiler mevcuttur. Normlar hiyerarşisine aykırı olarak yapılan bu yasal düzenlemeler karşısında, yasa ile hayvan severler arasında sıkışan Veteriner hekimlere, merkezi otomasyon üzerinden ilgili suçlama maddelerine ilişkin savunma dilekçelerinin hazırlanması öngörülmüştür.
3. Kurumsal Kapasitenin Güçlendirilmesi
Belediyelerimizin veteriner işleri müdürlükleri; personel, bütçe, tesis ve araç-gereç gibi unsurlar bakımından ciddi kısıtlarla karşı karşıyadır. Kısıtlı kaynakların en verimli biçimde kullanılması, iş ve işlemlerin şeffaf şekilde izlenebilmesi ve tüm paydaşlar tarafından denetlenebilir hale gelmesi amacıyla dijital altyapıya sahip bir sistem kurulacaktır. Bu sistem, rehabilitasyon sürecinde hayvanların barınağa girişinden sahiplendirilinceye kadar olan tüm aşamaların anlık olarak takip edilmesini sağlayacaktır. Veteriner hekimlerin devlet memuru statüsünde görevlendirilebilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması zorunluluk olarak değerlendirilmiştir. Belediyelerin, hayvan bakımevleri için bütçelerinde yasal oranda kaynak ayırmaları gerektiği vurgulanmış; ancak bu kaynakların başka alanlara kaydırılmaması ve merkezi idareden
sağlanacak mali desteklerin daha etkin kullanılması gerektiği ifade edilmiştir. Veteriner işleri müdürlüklerinin, çalışan personel tarafından bir 'sürgün yeri olarak görülmesinin önüne geçilmeli; bu birimlerde gerçekten nitelikli ve hayvansever personelin görevlendirilmesi sağlanmalıdır.
3. Gönüllülük Mekanizmalarının Güçlendirilmesi ve Eğitim Çalışmaları
Sahipsiz hayvanlara yönelik hizmetlerin sürdürülebilirliği ve yaygınlığı için gönüllülerin sistemli bir şekilde sürece dâhil edilmesi gerekmektedir.
Belediyeler, gönüllü ağları oluşturarak düzenli aralıklarla gönüllülerle bir araya gelmeli; özellikle genç nüfusun sürece katılımını sağlamak amacıyla okullar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları (STK’lar) ile güçlü iş birlikleri kurmalıdır. Barınak çalışanların ve toplama ekiplerinin MEB sertifikalı ilçe halk eğitim merkezlerinde verilen hayvan sağlığı pet hayvanları modüler programı ve başıboş hayvanları n(bu adın sokak
hayvanları olarak değiştirilmesi önerilmektedir) toplanması eğitimlerini zorunlu alması sağlanmalıdır. Söz konusu eğitimlerin verilemediği ilçelerde ise, sokak hayvanlarının eziyet görmeden toplanabilmesi amacıyla bu eğitimlerin belediye bünyesinde kurum içi olarak mutlaka sağlanması gerekmektedir.
4. Uygulamada Karşılaşılan Zorluklar
Hem fiilî imkânsızlıklar hem de yasal düzenlemelerdeki çelişkiler nedeniyle, yerel yönetimler üzerindeki baskının hafifletilmesi amacıyla gerekli çalışmalar yapılacaktır. Veteriner işleri müdürlüklerinin uygulamada en çok karşılaştığı zorluklardan biri, merkezi yönetimin taşra teşkilatları ile yaşanan yetki karmaşasıdır. Bu durum, belediyeler ile merkezi idare arasında sık sık gerginliklere yol açmakta; görev ve sorumluluk alanlarının
netleştirilmemesi uygulamayı güçleştirmektedir. Verilen talimatların hukuka uygun olması zorunludur. Belediyeler uygulayıcı konumda oldukları için hayvansever vatandaşlar ile mülki idare amirleri arasında sıkışmakta; sürecin yükünü tek başına taşımak zorunda kalmaktadır. Yazılı talimat olmaksızın işlem yapılması yönündeki talepler, hiçbir şekilde yerine getirilmemelidir. Özellikle valiliklerin ötanazi konusunda uyguladığı baskıların belediyeler açısından ciddi bir sorun oluşturduğu ifade edilmiştir. Komisyon yönlendirmeleriyle yapılan uygulamalarda, ötanazinin yasal olarak zorunlu bir işlem olmadığı; yalnızca sınırlı ve istisnai durumlarda mümkün olduğu hatırlatılmıştır. Yasaklı ırkların ölene kadar bakımının sağlanması mümkündür; öldürme çözüm değildir.
5. Veterinerlerin Özlük Haklarının İyileştirilmesi
Veteriner hekimlerin özlük haklarının iyileştirilmesi, kurumsal organizasyon yapısı içinde karar alma süreçlerine etkin katılım sağlayabilecekleri bir seviyeye getirilmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda, barınaklarda görev yapan personelin nitelikli hale getirilmesi ve çalışma ortamlarının iyileştirilerek motivasyonlarının artırılması için de gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için hem veteriner hekimler hem de barınak çalışanları açısından özlük haklarında cazip ve sürdürülebilir iyileştirmelere gidilmesi zorunlu görülmektedir.
6. Denetimsiz Hayvan Satışlarına Karşı Acil Yasal Düzenleme Şarttır
Son yıllarda kontrolsüz hayvan satışlarındaki artış, sahipsiz hayvan sayısının ciddi biçimde yükselmesine neden olmakta; bu durum hem hayvan refahını hem de toplum sağlığını tehdit etmektedir. Yasal düzenlemelerle hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması hedeflenmiş olsa da, denetimsiz satışların devam etmesi; sokaklara terk edilen hayvan sayısını artırmakta, kamu sağlığını riske atmakta ve ciddi vergi kayıplarına yol açmaktadır. Özellikle internet üzerinden ruhsatsız ve denetimsiz şekilde yapılan hayvan satışları, sorumsuz sahiplenmeleri ve terk edilmeleri beraberinde getirmektedir. Bu çerçevede, kaçak üretim ve satışın önlenmesi için: Denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, Ruhsatsız satışların engellenmesi için etkili bir mevzuat düzenlemesi yapılması, Vatandaşların kaçak üretim ve satışlara yönelik bildirimde bulunabileceği bir ihbar hattı kurulması, artık bir tercih değil, kamu yararı ve hayvan hakları açısından zorunluluk hâline gelmiştir.
7. Sahiplendirme Süreçlerinin Etkinleştirilmesi
Her ne kadar yürürlükteki yeni yasa sahiplendirmeyi esas alıyor gibi görünse de, mevcut mevzuat ve uygulamadaki prosedürler sahiplendirme süreçlerini zorlaştırmakta; barınaklardaki hayvanların uzun süreler tutulmasına ve sahipsiz kalmaya devam etmelerine neden olmaktadır. Sahiplendirme oranlarının artırılması için barınaklarda görevli köpek eğitim uzmanları aracılığıyla hayvanlara; Bekçi köpeği, Çoban köpeği, Arama-kurtarma köpeği gibi fonksiyonel görev eğitimleri verilmesi sağlanmalı; bu yolla hayvanlara toplumda bir görev ve işlev kazandırılarak sahiplendirme süreci hızlandırılmalıdır. Bu yaklaşım, sahiplendirmeyi kolaylaştıracağı gibi, hayvanların faydalı bireyler olarak toplum içinde yer edinmelerini sağlayacak; aynı zamanda belediyelerin üzerindeki barınak yükünü azaltacaktır.
8. Afetlerde Hayvan Kurtarma Planlarının Oluşturulması
Yeni kurulacak hayvan yaşam merkezlerinin çoğunlukla orman ve hazine arazileri gibi afet riski yüksek alanlarda konumlandırılacağı göz önüne alındığında, bu merkezler için yangın, deprem, sel ve diğer afetlere yönelik kapsamlı tahliye ve müdahale planlarının hazırlanması zorunludur.
Yangınlara karşı tahliye yolları, toplanma alanları ve hayvanların güvenli bölgelere naklini içeren önleyici ve acil durum planları oluşturulmalıdır. Deprem ve sel gibi afetlerde, merkezlerde görevli personelin ve gönüllülerin müdahale edebilmesi için sertifikalı afet ve acil durum hayvan kurtarma eğitimleri (AFAD ve ilgili kurumlarla iş birliği içinde) verilmelidir. Afet yönetim planlarına, sadece evcil hayvanlar değil, bulundukları bölgedeki yaban hayatına yönelik kurtarma protokolleri de dahil edilmelidir. Bu planlar hem hayvan refahını garanti altına alacak hem de doğal afetlerde kamu kaynaklarının daha etkili kullanılmasını sağlayacaktır.
9. Yol Haritası ve Takip Mekanizması
Sahipsiz hayvanlara yönelik hizmetlerin etkinliğini artırmak amacıyla, büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasında protokol esaslı bir iş birliği modeli geliştirilmelidir. Bu model kapsamında: Kısıtlı bütçeye sahip ilçe belediyeleri, temel bakım ve ilk müdahale hizmetlerini sağlayacak şekilde istasyon modeli ile yapılandırılacak; Ardından hayvanların doğal yaşam alanları içeren büyükşehir barınaklarına transferi, planlı bir şekilde gerçekleştirilecektir. Bu süreçlerin sürdürülebilirliği için yatırım projeleri desteklenecek; ayrıca kaynak artırımı, personel temini ve idari işlemler için koordinasyon ekipleri görevlendirilecektir. Toplantı sonunda, çözüm odaklı ve uygulanabilir bir yol haritası üzerinde mutabık kalınmış ve 2026 yılı bütçe planlaması sürecine hayvan refahı politikalarının entegre edilmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca; Belediyelerin ilgili birimlerinin mali, teknik ve idari açılardan yalnız bırakılmaması, merkezi yönetim ve yerel aktörler arasında güçlü bir dayanışma zemini oluşturulması gerektiği vurgulanmıştır. Örnek bir yaşam barınağı projesi hazırlanarak, sahipsiz hayvanların toplanmasından sahiplendirilmesine kadar olan tüm süreçlerin şeffaf, etik ve sürdürülebilir şekilde yürütülmesi hedeflenmiştir. Mevcut ve yeni yapılacak barınakların bu standart modele uygunluğu
sağlanacaktır. Sonuç
Hayvan hakları, yalnızca yasal düzenlemelerin konusu değil; aynı zamanda vicdanın, toplumsal sorumluluğun ve çağdaş kamu yönetiminin temel bir parçasıdır. Bu anlayışla, sosyal demokrat belediyeler olarak sokakta yaşayan canlara sahip çıkmayı, sadece mevzuatla sınırlı bir görev değil, insani ve etik bir sorumluluk olarak görmekteyiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da öldürmeyi değil yaşatmayı esas alan, katılımcı, şeffaf ve sürdürülebilir politikaları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Tüm canlıların yaşam hakkına saygı duyan, vicdan temelli bir yerel yönetim anlayışıyla hayvan refahını güçlendiren uygulamaları kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.