(ANKARA) – Öz Büro İş Sendikası, Pusula İletişim Hizmetleri şirketinde sendikaya üye olan işçilere yönelik işten çıkarma tehdidi, sözleşme feshi ve mobbing iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Sendika Genel Başkanı Baki Gülbaba, “Alo hatları olarak bilinen çağrı merkezlerinde ve Pusula şirketinde sendikal örgütlenme hakkını kullanan çalışanlara, emekçilere işverenin yaptığı darbenin de ötesine geçmiştir. Burası muz cumhuriyeti değil, burası Afrika değil, burası çağdaş, modern ve sosyal bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti. Sabrımızı daha fazla zorlamasınlar ve yasaya uysunlar. İşten atılan emekçiler derhal iş başı yapmazsa biz gerekeni yapacağız” denildi.
Öz Büro İş Sendikası, sendika genel merkezi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, kamuoyunda Alo 112, 157, 170 ve 183 hatlarıyla bilinen ve aralarında Dışişleri, İçişleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Aile Bakanlıkları gibi kurumlara hizmet veren çağrı merkezlerinde örgütlenmeye çalışan işçiler ile Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba katıldı. İşçiler, “Pusula şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atarken, “Sendikasız size nasıl yardımcı olabilirim”, “Pusula ekmeğimle oynama”, “Bütün Türkiye bizi anladı, Pusula anlamadı” dövizlerini taşıdı.
“Pusula şirketi aklını başına toplasın”
Açıklamayı Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba yaptı. Gülbaba, şunları kaydetti:
“Bugün burada hem Pusula emekçilerinin haklı feryadını hem de yüz binlerce kamu emekçisinin toplu iş sözleşmesinin gecikmiş olması sebebiyle yaşadığı dramatik tabloyu sizlerle paylaşacağız. Bugün ilginç bir tesadüf 27 Mayıs. 27 Mayıs Türk demokrasi tarihinde bir darbe girişiminin nasıl bastırıldığının tarihe geçtiği günün adı. Bizim de bir darbe söz konusu örneğin kamuoyunda alo hatları olarak bilinen çağrı merkezlerinde ve Pusula şirketinde sendikal örgütlenme hakkını kullanan çalışanlara, emekçilere iş verenin yaptığı darbenin de ötesine geçmiştir. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Pusula şirketi aklını başına toplasın. Burası muz cumhuriyeti değil, burası Afrika değil, burası çağdaş, modern ve sosyal bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti. Sabrımızı daha fazla zorlamasınlar ve yasaya uysunlar. İşten atılan emekçiler derhal iş başı yapmazsa biz gerekeni yapacağız.
“Kamuda çalışan 600 bin emekçi aylardır toplu sözleşme bekliyor”
Kamuda çalışan 600 bin emekçi aylardır toplu sözleşme bekliyor. Sendikalar toplu iş sözleşmelerinde yetkilidir ve sorumludur. Biz şu anda bütün sendikalar için söylüyorum, önümüze konulan kamu çerçeve protokolü nedeniyle masada hazırladığımız bilimsel taslakları, gerçekçi taslakları, üretimi özendiren hizmet kalitesini yükselten, iş huzurunu sağlayan toplu iş sözleşmesi müzakereleri yapamıyoruz. Biz masaya oturamadık, sistematik şekilde önümüz kesildi. Bir basiretsizliğin, birçok akıl dışılığın kurbanı edildik hepimiz. Şu anda 600 bin kamu çalışanı ülkenin bugün içinde bulunduğu ekonomik konjonktürde ciddi sıkıntı yaşıyor.”