Haber: Erhan ÖZMEN
(OSMANİYE) - Osmaniye’nin Toprakkale ilçesinde yaşayan emekli Mehmet Demir, 26 yıllık hizmetinden sonra emekli olarak yaylaya ve kaplıcaya dahi gidemediğini söyledi. "Çukurova’nın sıcağında kaldık" diyen emekli Mehmet Demir, "Yaz geldi tatile gitmek, kaplıcalara gitmek bizim de hakkımız ama yerimizden kıpırdamaz hal aldık" dedi. Emekli Mehmet Güzel ise "Faturalar, temel gıda ihtiyaçları derken cebimde kuruş kalmıyor" ifadelerini kullandı.
Osmaniye’nin Toprakkale ilçesinde yaşayan emekli Mehmet Demir, bölgede emeklilerin neredeyse yüzde 65-70’inin çalışmak zorunda kaldığını, kasaba ve manava bile gidemediklerinden dert yandı. Demir, şunları söyledi:
"Emekli, yaşayan bir ölüdür yani"
"2004 öncesi alınan maaşlara 2008’de bir uygulama yaptılar ve bizim haklarımızı kestiler. Benim şu an 35 bin lira civarı maaş almam gerekirken ben 26,5 yıllık hizmet karşılığı aldığım para 24 bin. Bize tavandan alıyorlar diyorlar. Manava giremiyosun, esnafa giremiyosun. Kurban kestin mi dersen kestim ama çocuğumun desteğiyle. Bölgemizdeki emeklilerin yüzde 65-70’i şu anda çalışıyor. Bizler de aktif durumdayız. Bağımızda, bahçemizde koşturuyoruz. Oysa yaz geldi. Yaylaya gitmek, kaplıcaya gitmek, tatile gitmek bizim de en doğal hakkımız. 26,5 yıl hizmetten sonra burada Çukuova’nın ortasında bu sıcağı yemenin ne anlamı var. Zorunluluk yaptırıyor. Yerimizden kıpırdamaz hal aldırdı. Kendi evimiz olduğu halde kira vermediğimiz halde ayakta kalmakta zorlanıyoruz. Kredilerle ayakta kalıyoruz. Emekli, yaşayan bir ölüdür yani. Can çekişiyor resmen can çekişiyor."
"En büyük paramız bir kilo meye alıyor"
Bir başka emekli Mehmet Güzel ise şunları söyledi:
"2020'de emekli oldum. 5 yıllık emekliyim. En düşük maaşı alıyorum. Kök maaşım şu an 12 bin. Faturalar, temel gıda ihtiyaçları derken cebimde kuruş kalmıyor. Ne yapayım, cebimde bazen 2-3 bin lira para kalıyor. Ben bu parayla ne yapacağım? Evet benim oğlum benim kızım çalışıyor ama kendileri için çalışıyor. Pazara gidiyosun şeftalisiydi, eriğiydi zaten bir çileği soruyosun 200 lira diyor. 200 lira bizim en büyük paramız. 200 liraya ben nasıl vişne alayım ya. 1 kilosu 200 lira olan vişneyi nasıl alayım? Bir meyve alıyoruz sayıyla alıyoruz. Bundan 15-20 gün önce acı biber aldım yemek için. 2 tane aldım 25 lira tuttu şok oldum. İki tane biber ya 25 lira. Bu ne böyle dedim. Bayram gelmiş. Çocukları harçlık veripte cebimde 500-600 vardı onu verdim bitti. Kahveye geldim. İçtiğim bir çay. O da dışarıya göre burada ucuz olduğu için. Şu an emekliler ekmeğe zaten muhtaç. Evet gerçekten ekmeğe muhtaç olduk."