HABER: Batuhan DÜKEL / KAMERA: Ünal AYDIN
(ANKARA)- Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sendikasının 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Kolej Meydanı'nda yaptığı konuşmada, "Mülakat gibi adaletsiz bir sistem, liyakati yerle bir ediyor. Devlete bağlılığımız, millete sevdamız, haksızlığa susmamızı gerektirmiyor. Her zaman söyledik; şimdi bir kez daha uyarıyoruz. Ayrımcılığa yol açan, objektif unsurlar içermeyen her uygulama, kamuda yeni yandaş oluşumların kaynağı olur. Bugün en kısa sürede bu tarafgir anlayıştan vazgeçilmezse, kamuda etkili ve verimli hizmet üretmek imkânsız hale gelecektir. Mülakatın kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
Türkiye Kamu-Sen, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Ankara’daki Kolej Meydanı’nda miting düzenledi. Mitinge katılan yurttaşlar “Memuruz, haklıyız, kazanacağız”, “Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız” ve “Refah payı hakkımız, söke söke alırız” sloganları attı. Mitinge MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya da katıldı.
Seğmenlerin gösterisiyle başlayan miting, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci'nin konuşmasıyla devam etti. Kahveci, konuşmasında isim vermeden MEMUR-SEN'i eleştirerek, "Sizler, memurları, emeklileri savunuyoruz deyip, hükümetin teklifinin bile altında zamma imza atanları gördünüz. Sözde sendikaların büyük bir nimetmiş gibi anlattığı, toplu sözleşme yalanlarını izlediniz" ifadelerini kullandı.
Kahveci konuşmasında Gazze'de yaşananları da hatırlatarak, "Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Orta Doğu’da öldürülen bebeklere, katledilen insanlığa sessiz kalırsak kanımız kurusun. Başta İsrail ve onun destekçisi ülkeler olmak üzere katliamlara, soykırıma, vahşete göz yuman tüm ülkelere lanet olsun. Mazlumun yanında, zalimin karşısında olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Mülakatın kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğiz"
Kahveci, kamuda mülakat ile işe alım uygulamasının kaldırılması için mücadele vereceklerinin altını çizerek, şöyle konuştu:
"Enflasyonun dünyada en yüksek seyrettiği ülkelerden birisiyiz. Tarihte ilk defa bu sene, memurlar iktidarın enflasyon hedefinin bile altında maaş zammı aldı. Bu kabul edilebilir değil. Kamuda bizden olan olmayan ayrımı çalışma barışını bozuyor, verimi düşürüyor, umutlarımızı köreltiyor. Kamu çalışanlarının yaşadığı sıkıntılar, her geçen gün katlanarak büyüyor. Mülakat gibi adaletsiz bir sistem, liyakati yerle bir ediyor. Devlete bağlılığımız, millete sevdamız haksızlığa susmamızı gerektirmiyor. Her zaman söyledik; şimdi bir kez daha uyarıyoruz.
Ayrımcılığa yol açan, objektif unsurlar içermeyen her uygulama, kamuda yeni yandaş oluşumların kaynağı olur. Bugün en kısa sürede bu tarafgir anlayıştan vazgeçilmezse, kamuda etkili ve verimli hizmet üretmek imkânsız hale gelecektir. Mülakatın kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğiz."
"Birinci dereceye gelen tüm kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesini mutlaka sağlayacağız"
Birinci derece kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesini mutlaka sağlayacaklarını dile getiren Kahveci, şunları kaydetti:
"Birinci dereceye gelen tüm kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesini mutlaka sağlayacağız. Memur ve emeklinin enflasyona karşı korunması için çalışacak, refah payını mutlaka alacağız. Tüm memurlarımızın ek gösterge beklentisi var dedik. Ek gösterge adaletsizliği yüzünden emeklilik kabusa dönüşüyor dedik. İlave ek ödeme diye ucube bir sistem getirildi. Bugün 16 bin 165 lira olan bu ödeme, emekli maaşı hesabına sayılmayınca emeklilik adeta çalışanların korku tüneli oldu. Bu politikalar yüzünden, memur emeklileri ülkemizdeki en mağdur kesimlerden biri oldu. Bugün en düşük dereceden maaş alan bir memurun maaşının yaklaşık yüzde 60’ı emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesabına dahil edilmiyor. Böyle bir durum sosyal sigorta ilkeleri ile de uyuşmuyor.
"Maruz kaldıkları adaletsizlikler, çalışanlarımızı canından bezdirdi"
Memurlarımız çalışırken aldıkları maaşın ancak yüzde 40’ı kadar emekli maaşına hak kazanabiliyor. Soruyorum size, bu adalet midir?
Bu, yıllarca millete, devlete hizmet eden memura reva mıdır? Emekliliğe yansımayan her ödeme daha düşük emekli maaşı, daha fazla yoksulluk, daha fazla adaletsizlik demektir. Çalışma hayatı ile emeklilik arasındaki makasın bu denli açılmasının adalet ve hakkaniyetle bağdaşır bir yanı yoktur. Bu nedenle memurlarımız emekli olmak istemiyor. Memurlarımızın, teknisyenlerin, şeflerin ek ödeme ve özel hizmet tazminatı başta olmak üzere, maruz kaldıkları adaletsizlikler, çalışanlarımızı canından bezdirdi."
"Her ekonomik sıkıntının faturası çalışanlara çıkartılıyor"
Memur ve emekliye yapılan zam oranının, Merkez Bankasının enflasyon beklentisinin altında kaldığını belirten Kahveci, "Her ekonomik sıkıntının faturası çalışanlara çıkartılıyor. Kurumlar arasındaki ücret adaletsizliği başka bir dert. Eskiden maaşlara hedeflenen enflasyona göre zam yapılırdı. Bu sene Merkez Bankasının beklediği enflasyon yüzde 30; memur ve emekli maaşına yapılacak toplam zam yüzde 11,3. Bu Allah’tan reva mıdır? Bu duruma sessiz kalamayız" ifadelerini kullandı
"Milletimizin derdi ile dertleneceğiz"
Konuşmasında atanamayan öğrenler ve atanamayan sağlık personellerine de değinen Kahveci, "Eğitim sistemindeki sıkıntıları söylemeyecek miyiz? Proje okullarında yaşanan sorunları dile getirmeyecek miyiz? Atanamayan öğretmenin, atanamayan sağlık personelinin sesi olmayacak mıyız? Elbette mücadele edeceğiz; milletimizin derdi ile dertleneceğiz" dedi.
"Görevleri başında darbediliyor"
Kamu personellerinin görevleri başında şiddete maruz kaldığını belirten Kahveci, "Sağlık çalışanları, KİT çalışanları, demiryolu, PTT çalışanları huzursuz. Sağlığımızı, hayatımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanlarının iş yoğunluğu her geçen gün biraz daha artıyor, çalışanlarımıza yönelik şiddet devam ediyor. Sağlık çalışanlarımız, öğretmenlerimiz, postacılarımız, zabıtalarımız sokak ortasında, kurumlarında, iş yerlerinde, görevleri başında darbediliyor. Bu haksızlığa sessiz mi kalacağız? Büroda, ulaşımda, imarda, enerjide, tarım-orman işlerinde, kültür-sanat alanında, yerel yönetimlerde, haberleşme, diyanet çalışanları, hangi alana bakarsak orada bir sorunla karşılaşıyoruz."
Kahveci konuşmasını bitirdikten sonra farklı meslek gruplarından temsilciler, kürsüye çıkarak taleplerini sıraladı.
"Emekçi kardeşlerimiz maalesef enflasyon karşısında eziliyorlar"
ANKA Haber Ajansı'na mitinge ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve kamu çalışanlarının sorunlarını aktaran Selahattin Dolgun, mitinge 27 ilden katılım olduğunu belirterek, "Emeğimizin karşılığını almak için buradayız. Emekçi kardeşlerimiz maalesef enflasyon karşısında eziliyorlar. Maalesef alım gücümüz düştü. Emeğimizin karşılığının alınması için ek zam ve refah payının hükümetimiz tarafından verilmesi lazım" dedi.
Mitinge katılan bir memur emeklisi de, "45 yıl hizmet ettim bu devlete, 3600 ek gösterge bana verilmedi. Her ay benim 7 bin lira kaybım var. Ayrıca seyyanen zam memur emeklisine hiç verilmedi. Her ay 16 bin 165 lira kaybımız var. Bu devlet, bu hükümet artık hakkımızı versin. Emekliye zulmü bıraksın. Çalışsam 70 bin lira alabilecekken, şimdi alıyorum 27 bin lira. Böyle bir şey olabilir mi? Haksızlık, adaletsizlik almış başını gidiyor" dedi.
"Eşit işe eşit ücret istiyoruz"
Mitinge katılan yurttaşlardan birisi de, "Memurların hak, hukuk ve adaleti için buradayız. Şahsen 3600'ü bekliyorum. 3600 için buradayım. Eşit işe eşit ücret istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Öğretmen olduğunu belirten yurttaş da, "Özlük haklarım için geldim buraya. İşçi ve emekçilerin yanındayım. Emeğimiz yok olmasın. Tam anlamıyla emeğimizin karşılığını aldığımızı düşünmüyoruz. Lütfen tüm memurların ve işçilerin emeklerini, haklarını iade ediniz" dedi.
"Atanamayan öğretmenler için de buradayım"
Mitinge katılan bir başka öğretmen ise atanamayan öğretmenler için alanda olduğunu belirterek, "İşçinin, emekçinin, memurun, kadın-erkek fark etmeksizin çalışan herkesin emeğinin karşılığını alması için buradayız. Atanamayan öğretmenler için de buradayım. Dün vardık, bugün varız, yarın da mücadeleye devam ederek var olacağız. Emeğimizin karşılığını bu enflasyonda alamıyoruz. Enflasyon bizden hızlı gidiyor" dedi.
Miting alanında satış yapan bir büfe esnafı ise, "Emeğimizin karşılığını bu ülkede hiçbir zaman alamadık. İnsanların bu şekilde caddelere dökülmesinin sebebi emeklerinin karşılığını alamamasıdır. Gidişatımız hiç iyi değil" değerlendirmelerinde bulundu.
"Tek maaşla geçinmek imkansız, iki maaşla da artık geçinmek imkansız"
Miting alanında satış yapan bir mısırcı da, "36 saattir çalışıyorum. İki işte çalışıyorum. Diğer işimde 12 saat nöbet tutuyorum sonra buraya gelip çalışıyorum. Geçinemediğimden dolayı... İki çocuğum var benim. Tek maaşla geçinmek imkansız, iki maaşla da artık geçinemiyoruz" dedi.