(İZMİR) – İzmir Büyükşehir Belediyesinin açıklamasında, İZENERJİ ve İZELMAN’da grev kararı alan Genel-İş Sendikasının en düşük net ücretin aylık ortalama 82, en yüksek net ücretin aylık ortalama 94 bin lira olmasını talep ettiği bildirilerek, "Bir çalışan için vergi-sigorta toplam maliyet 154 bin liraya ulaşmaktadır. Belediyemizin teklifi, ikramiye dahil aylık en düşük ücret 59 bin lira, en yüksek 76 bin lira seviyesindedir. Genel-İş’in talepleriyle oluşacak yıllık maliyet 32 milyar lirayı bulmaktadır. Böyle bir maliyetin belediyemizce karşılanması ne yazık ki mümkün değildir" ifadeleri kullanıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, belediyesi iştiraklerinden İZENERJİ ve İZELMAN'da toplam 23 bin işçiyi kapsayacak 2025-2026 dönemi toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde mutabakat sağlanamaması üzerine DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası tarafından 29 Mayıs'tan itibaren greve gidileceğinin duyurulduğu belirtildi.

Sendikaların grev çağrısında bulunmaları ve işçilerin greve katılmalarının hukuki hakları olduğu ve saygıyla karşılandığı ifade edilen açıklamada, "Bununla birlikte, Genel-İş Sendikası’nın toplu görüşmelerdeki uzlaşmama kararını ve grev iaânını haklı bulmadığımızı kamuoyumuzla paylaşmak durumundayız" denildi.

Sendikanın ücret artış taleplerinin belediye bütçesiyle karşılanamayacak düzeyde olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Genel-İş’in 1 Ocak 2024’te 763 lira 44 kuruş olan günlük taban ücret için halihazırda görüşme masasındaki teklifi 2 bin 168 lira 18 kuruştur. Bu teklif, 1 Ocak 2024/2025 dönemi bakımından yıllık yüzde 184 artışa tekabül etmektedir. Yıllık 112 günlük ikramiye ile birlikte Genel-İş teklifine göre aylık ortalama en düşük net ücret 82 bin liraya ve en yüksek net ücret 94 bin lira hesap edilmektedir ki, bir çalışan için vergi-sigorta toplam maliyet 154 bin liraya ulaşmaktadır. Belediyemizin teklifi, 1 Ocak tarihinden itibaren ikramiye dahil aylık en düşük ücret 59 bin lira, en yüksek 76 bin lira seviyesindedir. İki şirketimizin çalışanları için bu teklifimizin yıllık maliyeti 24 milyar liradır. Genel-İş’in talepleri doğrultusunda oluşacak yıllık maliyet ise 32 milyar lirayı bulmaktadır. Böyle bir maliyetin belediyemizce karşılanması ne yazık ki mümkün değildir.

Genel-İş’in sunduğu taslakta işe 15 gün devam eden işçi için aylık ücretin yüzde 15’i nispetinde ‘işe devam primi’ talep edilmektedir. Ayrıca yıl içinde sağlık raporu almayan işçilere 46 yevmiye tutarında teşvik primi ödenmesi istenmektedir. Çalışanlarımızın normal çalışma saatlerinde işe devam etmeleri için teşvik pirimi talep edilmesi ve hastalanarak istirahat etmeleri gerektiğinde sağlık raporu almamaları için teşvik primi verilmesi belediyemiz ve iştiraklerimizce kabul edilmemiştir ve edilmeyecektir.

Bunların dışında ‘kıdem zammı’, ‘sorumluluk zammı’, ‘iş riski’, ‘koku primi’, ‘saha primi’, ‘aile yardımı’, ‘çocuk yardımı’, ‘yemek yardımı’, ‘ulaşım yardımı’, ‘birleşik sosyal yardım’ gibi 53 ayrı kalemde yan/sosyal ödeme talep edilmektedir. Genel-İş teklifinde haftalık çalışma süresi 40 saate çekilmekte, kanunda 30 gün olan kıdem tazminatı 70 güne çıkarılmakta, evlilik izni 7’den 10 iş gününe, doğum yapan işçinin (yasal 16 haftaya ek) izni 3’ten 7 haftaya, eşi doğum yapan işçinin izni 7’den 15 iş gününe, çocuğu evlenen işçinin izni 5’ten 10 iş gününe, resmi daireler nezdindeki işler için izni 2’den 5 iş gününe çıkarılması ve bu şekilde 26 ayrı sebeple ücretli sosyal izin talep edilmektedir."

"Taleplerin ülkemiz gerçekleriyle bağdaşır yanı bulunmamaktadır"

Açıklamada, grev sürecine saygılı olunduğu ancak kamu kaynaklarının sorumlu biçimde yönetilmesi gerektiği belirtilerek, "Sendikanın toplu iş sözleşmesi taslağında yer alan ve halihazırda görüşme masasında tuttuğu taleplerinin ülkemiz gerçekleriyle ve belediyemizin sahip olduğu koşullarla bağdaşır yanı bulunmamaktadır" ifadesi kullanıldı.

Belediye iştiraki durumundaki şirketlerin, kanun uyarınca kurulmuş olan ve belediyelere verilen görev ve hizmet alanlarında faaliyet yürütmekle görevli kuruluşlar olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Her ne kadar Türk Ticaret Kanunu’na ‘özel hukuk’ hükümlerine göre kurulmuş olsalar da belediye şirketleri ‘patron şirketi’ değildir, sermayesi ve bütçesi halkımıza aittir ve belediyemize emanet edilmiştir. Korumakla ve basiretli davranmakla yükümlüyüz. Kamucu mali politika, tutarlı mali disiplin, verimli çalışma hayatı ve sosyal devlet ilkesine dayalı bir kaynak yönetimi muhafaza edilmek durumundadır. Bu ilke ve politikanın, çalışanlarımızla birlikte hayata geçirilmesi toplu iş sözleşmelerinin ana temasını oluşturmalıdır. Bu anlamda sürdürdüğümüz toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin 'karşı tarafı' yoktur; sendika temsilcileri ve temsil ettikleri işçiler, çalışma arkadaşlarımızdır.

Yinelemek isteriz ki, sendikalarımızın grev çağrısı ve çalışanlarımızın bu çağrılara uyarak greve katılmaları hukuki haklarıdır; bununla birlikte, grev uygulamasında kanun nazarında himaye edilmeyecek eylemlerle karşılaşılması halinde hukuki başvurularda bulunacağız."

Kaynak: ANKA