(İZMİR) - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Belediye iştirakleri İzelman ve İzenerji tarafından yaklaşık 6 aydır, DİSK Genel-İş’le toplu sözleşme görüşmeleri sürdürüldü ancak uzlaşma sağlanamadı ve grev süreci yarın itibari ile başlayacak. Sendikanın talepleri maalesef makul değildir, ülke halkının, kent halkının zor koşullarda yaşadığı, belediye bütçesinin yok edildiği bir ortamda bu talebin karşılanması da mümkün değildir, gerçekçi değildir, makul değildir, kamucu değildir, dayanışma ruhuna uygun değildir." dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZELMAN ve İZENERJİ şirketlerinde çalışan yaklaşık 20 bin işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine, DİSK Genel-İş Sendikası grev kararı aldı. Grevin yarın başlaması beklenirken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, sürece ilişkin bir açıklama yaptı.
Ocak 2025’ten bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde son günlerde günde 12 saate varan toplantılar yapılmasına rağmen anlaşma sağlanamadığını belirten Başkan Tugay, sendikanın taleplerinin mevcut ekonomik koşullar ve belediye bütçesi göz önüne alındığında "makul olmadığını" söyledi.
"Ülke halkının, kent halkının zor koşullarda yaşadığı, belediye bütçesinin yok edildiği bir ortamda bu talebin karşılanması mümkün değildir" diyen Tugay, grevin bir hak olduğunu ancak kamu kaynaklarının korunması gerektiğini vurguladı.
Başkan Tugay, sosyal medya hesabından şunları aktardı:
"İzmir Büyükşehir Belediyesi iştirakleri İzelman ve İzenerji tarafından yaklaşık 6 aydır, Ocak 2025 başından beridir, DİSK Genel-İş’le toplu sözleşme görüşmeleri sürdürüldü, son zamanlarda günde 12 saati bulan toplantılar yapıldı ancak uzlaşma sağlanamadı ve grev süreci yarın itibari ile başlayacak. Sendikanın talepleri maalesef makul değildir, ülke halkının, kent halkının zor koşullarda yaşadığı, belediye bütçesinin yok edildiği bir ortamda bu talebin karşılanması da mümkün değildir, gerçekçi değildir, makul değildir, kamucu değildir, dayanışma ruhuna uygun değildir.
Ancak grev bir haktır, demokratik hayatın bir parçasıdır, sendikalarımızın grev çağrısı ve çalışanlarımızın bu çağrılara uyarak greve katılmaları hukukî haklarıdır. Buna saygı duyacağız, bununla birlikte, grev uygulamasında Kanun nazarında himaye edilmeyecek eylemlere de hukukla yanıt vereceğiz. Grev süreci için, Belediyemizce önemli tüm hizmet alanlarında önlemler alındı ve iletişim kanallarından halkımızı bilgilendirmeye başladık. Ancak bu sürecin bir grev olduğu, 20 bin çalışanı ilgilendirdiği ve günlük hayatı zorlaştıracağını da halkımızla paylaşmak isterim.
Bu grevin başlamadan veya bir an önce bitmesi için her şeyi yapmaya hazırız, kamuyu koruyan, kamu kaynağını koruyan, iktidarın silkeleme politikalarına karşı dayanışma ruhunu güçlendiren her teklife de açığız. Sendikanın bu taleplerinde ısrar etmeyeceğini umuyorum, bu taleplerde işçiler ve emek lehine bir kazanım sağlanmayacağı açıktır. Kamu vicdanı da bu noktada sendikayı desteklemeyecektir. Ben de sendikanın bu talepleriyle uzlaşmam, uzlaşamam.
Ama her bir işçi kardeşimi ayrı tutarım. Bu masa, sizin emeğiniz için hep açık olacak. Ama benden sorumsuz olmam beklenmesin, İzmir’in ve belediyenin gerçek koşullarına göre hareket edeceğimden de hemşehrilerimizin şüphesi olmasın. Sendikadan beklentimiz ülkemiz gerçekleriyle ve Belediyemizin sahip olduğu koşullarla bağdaşır talepleri tartışmaktır. 28 Mayıs 2025 Çarşamba günü, grevden bir saat öncesine kadar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Çalışma Ofisi’nde sendika ile temasta kalarak çözüm üretmeye çalıştığımın da bilinmesini ayrıca isterim. Halkımızın bilgisine sunarım. Saygılarımla."