Haber: Burcu Özkaya Günaydın

(HATAY) - Hatay’da geçen hafta konteyner kentleri ve yeni yapılan deprem konutlarını su bastı. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Hatay Şube Başkanı İnal Büyükaşık, “2,5 yıldır 200 binin üstünde insan konteyner kentte kalıyor. Bu insanlar usandılar, evlerine geçmek istiyorlar. Onları evlere geçirmek için hızlı yapılaşmaya gidiliyor. Eğer biz onları daha nitelikli, daha sağlıklı, altyapı sorunu olmayan geçici süreçte yaşadığı yerde rahat ettirmiş olsaydık, bugün şehrin planlamasına da TOKİ evlerine de daha fazla zaman ayırabilecektik” diye konuştu.

Hatay'da 6 Şubat depremlerinin ardından oluşturulan konteyner kentler ile Dikmece ve Gülderen’deki TOKİ konutları aşırı yağış nedeniyle su altında kaldı. Konteyner kentlerde vatandaşlar suları kendi açtıkları kanalla tahliye etmeye çalıştı. TOKİ konutlarında ise pencerelerden dairelere sular sızdı.

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Hatay Şube Başkanı İnal Büyükaşık, depremin başından beri nitelikli, sağlıklı, geçici barınma imkanı sağlanarak, kalıcı konut ve kentin daha iyi planlanması gerektiğini dile getirdiklerini, bu sebeple ortaya çıkan sonucun şaşırtıcı olmadığını ifade etti.

Büyükaşık, şunları söyledi:

“TOKİ’lerin izolasyon problemleri var. Pencerelerden su sızması ince ayarların yapılmamış olmasından kaynaklanıyor. Pencerenin kenarında boşluk kalmış, o boşluklara silikon çekilmemiş. Buralardan da yağmur suları sızdı. Aynı anda çok sayıda konut hızla yapılıyor. Tabii ki incede de kabada da sorun olur. Her yıl mayıs ayında Antakya'da bu kadar yağış olacağı bilinen bir gerçek. Çok hızlı yapılaşmaya gidilince de bu tarz sorunlar ortaya çıktı. Altyapı çalışması da yapılmadı. Hatay’ın çoğu yerinde altyapı sorunu var. Yağmur drenaj sistemi yok, şehir koca bir şantiye."

 “Fazla sayıda ve hızlı konut yaparsanız sorun ortaya çıkar”

Kentte ciddi bir çalışma olduğunu belirten Büyükaşık, bu kadar konutun bu kadar hızlı sürede yapılması durumunda sorunların ortaya çıkacağını ifade etti.

Büyükaşık, şunları söyledi:

"2,5 yıldır 200 binin üstünde insan konteyner kentte kalıyor. Bu insanlar usandılar, evlerine geçmek istiyorlar. Onları evlere geçirmek için hızlı yapılaşmaya gidiliyor. Eğer biz onları daha nitelikli, daha sağlıklı, altyapı sorunu olmayan geçici süreçte yaşadığı yerde rahat ettirmiş olsaydık, bugün şehrin planlamasına da TOKİ evlerine de daha fazla zaman ayırabilecektik. Hızlı yapılaşma her zaman iyi değildir. Biz planlama yapmadık. Önce hızlı bir şekilde binayı yaptık, ondan sonra planlama yapmaya çalıştık. Sonra altyapı yapmaya çalıştık, böyle olunca da sorunlar ortaya çıkıyor.”

“Bir şehir için sadece ev yeterli değildir”

Konteynerlerin birçok yapısal sorunu olduğunu, insanların yazın haşere kışın soğuk ve yağmurla başetmek zorunda kaldığını anlatan Büyükaşık, bahsettiği şekilde geçici barınma alanlarının külfetli olduğu için yapılmadığını ifade etti.

Büyükaşık, “Antakya'nın bütüncül planlama açısından zamana ihtiyacı vardı; biz bu geçici sağlıklı barınma alanını yapmış olsaydık planlamaya daha çok zaman ayırabilseydik, evleri de şehirde daha doğru bir şekilde yapacaktık. Bir şehir için sadece eve ihtiyaç yok, altyapı demek sadece kanalizasyon, drenaj demek değildir. Elektrik de su da bir altyapıdır. Bir şehir için sadece ev yeterli değil. O eve, hastaneye ulaşmak için bağlantı yolları yapmak da bir altyapıdır. Antakya'da bunların hepsi şu anda problem” şeklinde konuştu.

Kaynak: ANKA