“Suriye, Suriyelilerindir”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nda (SETA) düzenlenen konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Suriye’ye bakışını “Suriye, Suriyelilerindir” cümlesiyle özetledi.

Suriye’nin perspektifinden Suriye’yi her zaman muhataplarımızla birlikte dinledik. Yıllarca omuz omuza mücadele ettik. Bu toprakların bizler için ne ifade ettiğini gayet iyi biliyoruz.” diyen Fidan, Türkiye ve Suriye’nin yüzyıllara dayanan tarihî bağlarını hatırlatarak, “Bu sosyolojik ve coğrafi gerçekliği değiştirme şansımız yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.


“Zulümden Kaçanların Sığınağı Türkiye Oldu”

Arap Baharı süreci sonrası Türkiye’nin ilk refleksinin insani duruş olduğunu vurgulayan Fidan, “Zulümden, savaştan, ölümden kaçan insanların sığınağı Türkiye oldu. Milyonlarca kardeşimizle ekmeğimizi, soframızı paylaştık.” ifadelerini kullandı.

Fidan, bu süreçte Türkiye’nin büyük bir dayanışma örneği sergilediğini belirterek, “İlke sahibi olmanın bir bedeli vardır. Bu bedeli ödedik ama vicdanen doğru tarafta durduk.” dedi.


“Astana Süreci Diplomaside Örnek Alınmalı”

Suriye’de çatışmaların kontrol altına alınması için başlatılan Astana Sürecine değinen Fidan, bu süreci “örnek alınması gereken diplomatik bir model” olarak nitelendirdi.

Çatışan taraflar adına hareket eden güçlerin bir araya gelip sahada ateşkesi sağlayacak pratikler geliştirmesi, diplomasinin en somut başarısıdır.” diyen Fidan, sürecin yeni göç dalgalarını önlediğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yürüttüğü lider diplomasisinin bu noktada belirleyici olduğunu ifade etti.


“YPG İki Silahlı Güce İzin Verilemez”

Bakan Fidan, terör örgütü YPG’nin Suriye’deki varlığına da değinerek net bir mesaj verdi:
Hiçbir ülkede iki silahlı güç bir arada olamaz. YPG elindeki silahları Suriye yönetimine devretmek zorundadır.

Fidan, DEAŞ’la mücadele bahanesiyle YPG’nin geniş alanlara yayıldığını belirterek, “Suriye’nin birliği, tek ordu çatısı altında birleşmeyle mümkündür.” dedi.


“İsrail Kendi Güvenliğini Başkalarının Güvensizliği Üzerine Kurmamalı”

Konuşmasında İsrail’in bölgedeki politikalarına da değinen Fidan, Gazze’de yaşanan trajediye dikkat çekti:
Netanyahu’nun Gazzelilere reva gördüğünü, Esad Suriye halkına reva gördü.

Fidan, İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikalarının Suriye’yi istikrarsızlaştırdığını belirterek, “İsrail kendi güvenliğini başkalarının güvensizliği üzerinden sağlamamalıdır. Filistinlilerin hakkı olan devlet kurulmadan bölgede kalıcı barış mümkün değildir.” dedi.


“Suriye’nin Yeniden İnşası İçin 216 Milyar Dolar Gerekiyor”

Fidan, Suriye’nin yeniden inşası sürecine ilişkin ekonomik çerçeveyi de paylaştı:
Ülkenin temel ihtiyaçlarının karşılanması, altyapının onarılması ve hayatın normale dönmesi için 216 milyar dolarlık finansal desteğe ihtiyaç var.

Türkiye’nin bu süreçte “bölgesel sahiplenme prensibiyle” hareket ettiğini ifade eden Fidan, “Bizim için asıl olan, gönüllü ve onurlu geri dönüş. Zorlayıcı hiçbir tedbire başvurmadık, başvurmayacağız.” dedi.


“Türkiye Yeni Bir Suriye Dönemi İçin Hazır”

Konuşmasını, “Suriye’nin yeniden toparlanması, Türkiye’nin bölgesel güvenliğiyle doğrudan bağlantılıdır.” sözleriyle bitiren Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin bundan sonraki süreçte daha sistematik bir yaklaşımla ilerleyeceğini vurguladı.

Kaynak: Haber Merkezi