(İSTANBUL) CHP'li belediyelere yönelik son operasyonda tutuklanan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'nin avukatı Hasan Şahin, ANKA'ya açıklama yaptı. Etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için ifade veren ve serbest bırakılan Aziz İhsan Aktaş'ın bazı suçlamalarda bulunduğu isimlerden olan Bahçetepe'nin ortak baz sinyali verdiği günlerden birinde, Aktaş'ın ortak olduğu şirketin tesislerine yaklaşık iki kilometre uzaklıkta pazar yeri açılışında olduğunu anımsattı. Şahin, "Bütün Türkiye görsün, duysun. Biz buradaydık (Mevlana Mahallesi Pazar Yeri) 18’inde. Sayın Başkan, belediye başkanlığından dolayı yerinde ve sokakta faaliyet gösterirken buradaki baz istasyonuna bağlı olmasından daha doğal ne olabilir?" diye sordu.

13 Ocak'ta Beşiktaş Belediyesi'ne yönelik operasyonda suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan ve daha sonra etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için verdiği ifadelerle yeni tutuklamalara neden olan ve tahliye edilen iş insanı Aziz İhsan Aktaş'ın suçladığı başkanlardan biri de Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe. Bahçetepe'ye, TEM kenarına yapılan benzin istasyonu ve AVM trafosu için izin karşılığında rüşvet verildiği iddiasında bulunulmuş bu suçlamaya karşı da bazı ortak baz sinyalleri kanıt gösterilmişti. Bahçetepe'nin avukatı Hasan Şahin, ortak baz kayıtlarından birinin alındığı Mevlana mahallesi otoparkı ve pazar yerinin önünde ANKA'ya açıklama yaptı. Şahin, "Bütün Türkiye görsün, duysun. Biz buradaydık (Mevlana Mahallesi Pazar Yeri) 18’inde. Sayın Başkan, belediye başkanlığından dolayı yerinde ve sokakta faaliyet gösterirken buradaki baz istasyonuna bağlı olmasından daha doğal ne olabilir?" diye sordu. 

"Özer Ayık da, Hakan Bahçetepe de direkt serbest bırakılmalı"

Bahçetepe'nin rüşvet iddialarını kesinlikle kabul etmediğini belirten Şahin, iddia edilen olayda bahsi geçen diğer şüpheliler olan Gürkan Dölekli ve Özer Ayık’ın da iddiaları reddettiğini aktaran Şahin, Bahçetepe ve Ayık'ın tutukluluğuna, "Tamamen reddedilen, soyut anlatıma dayanan, tamamen iftiraya dayanan bir durumda niçin bu insanları tutukluyosunuz?" şeklinde tepki gösterdi. Şüphelilerin tutukluluğunu gerektirecek bir delilin bulunmadığının altını çizen Şahin, Dölekli’nin serbet bırakılmasının doğru bir karar olduğunu söylerken, adli kontrol şartı uygulanmasını hukuki bir hata olarak değerlendirerek, “Direkt bırakılmalı. Çünkü (deliller) yalan, iftira, soyut” dedi. Şahin, soruşturmada yer alan iddiaya göre rüşveti teslim ettiği belirtilen Dölekli’nin serbest bırakılmasını ancak Bahçetepe ve Özer’in tutuklu bulunmasına ise, “Paranın çıkış noktasını bırakıyorsan öyleyse taşıdığını ve aldığını iddia eden kişileri niçin bırakmıyorsun? Yol var diyorsun, alım var diyorsun ama başlangıç yok diyorsun. Nasıl hukuki yaklaşacağız böyle bir durumda? Özer Ayık da, Hakan Bahçetepe de direkt serbest bırakılmalı" dedi.

“Gönül rahatlığıyla  belediyeyi gerçekten yönettiğinizi ve kazandığınızı düşünebilecek misiniz?”

Soruşturmadaki HTS kayıtlarına ilişkin, Bahçetepe’nin belediye başkanlığı görevi dolayısıyla bölgede faaliyet gösterdiğini ve iletişim kurduğu iddia edilen şüphelilerin ofisinin de 2 kilometre uzakta ofisinin bulunduğunması nedeniyle aynı baz istasyonundan sinyal vermelerinin iddialara delil olarak sunulmasına tepki gösterdi. Şahin, “Niçin Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'ye ‘Sen ilçende faaliyette bulunuyorsun, sokak sokak geziyorsun, okul okul geziyorsun, açılışlar yapıyorsun. Öyleyse bu baz istasyonuna bağlısın’ demek yerine, niçin ‘Şüpheliyle mi görüştün acaba’ları uyandırılmaya ve uydurulmaya çalışılıyor... Bu adamın (Bahçetepe) suçu acaba Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığını yıllar sonra kazanmak olabilir mi? Bu adamı alma gayeniz acaba, ‘Meclis çoğunluğu Adalet ve Kalkınma Partisi'nde, görevden alma yasasına müteakip yapılacak meclis oturumunda biz belediyeyi tekrar alabiliriz’ düşüncesi olabilir mi? Belediyeyi alabilirsiniz. Gidiliyor bir oy atılıyor, bir sayım yapılıyor, evrak üstünden olan bir durum. Peki bu evraklar Gaziosmanpaşa halkının yüreğinde, iradesinde, paçavradan öteye gidebilir mi, kabul görebilir mi?  Vicdanınıza sığacak mı bu durum? Asla kabul etmiyoruz" şeklinde konuştu.

Şahin'in açıklaması şu şekilde:

“Kollukta alınan ifadede ayın (2024 Kasım ayının) 18’i, 22’si ve 24’ü yönünden sorular geldi. Ayın 18’inde Sayın Başkan burada, görmüş olduğunuz kapalı pazarın açılışını yapmaktadır. Ayın 22’si yönünden de, Su Kemeri Sosyal Tesisleri’nin sağında ve solunda okullar var, o okullarda Öğretmenler Günü vesilesiyle ziyaret gerçekleştiriyordu Sayın Başkan. Peki niye ayın 22’sinde ziyaret gerçekleştiriyordu? Ayın 24’ü, yani Öğretmenler Günü hafta sonuna denk geldiği için ayın 22’sinde ziyaret etmeyi daha yerinde buldu. Ayın 24  yönünden de,  eşi öğretmen, 24 Kasım sebebiyle eşiyle  yemeklerini yemişler, kendi planları dahilinde faaliyette bulunmuşlar. 

Mevlana Mahallesi diye dosyada geçen mahalle tam olarak burası. Burası kapalı pazarın da bulunduğu yer. Burası, Güven İnşaat olarak belirtilen şirketin yönünden de önemli bir nokta, Gaziosmanpaşa şubeleri, buraya yaklaşık iki kilometre, yani araçla iki dakika mesafede. Sayın Başkan, ayın 18’inde ve 22’sinde burada, belediye başkanlığından dolayı yerinde ve sokakta faaliyet gösterirken buradaki baz istasyonuna bağlı olmasından daha doğal ne olabilir? Bu doğallık eşliğinde, nasıl bu noktada bize soru gelebilir? Niçin Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'ye ‘Sen ilçende faaliyette bulunuyorsun, sokak sokak geziyorsun, okul okul geziyorsun, açılışlar yapıyorsun. Öyleyse bu baz istasyonuna bağlısın’ demek yerine, niçin ‘Şüpheliyle mi görüştün acaba’ları uyandırılmaya ve uydurulmaya çalışılıyor”

Söz konusu tarihlere ilişkin fotoğrafları ve Özel Kalem takvimini dosyaya sunduklarını belirten Şahin, “Özel Kalem takviminde, nerede ne yaptığımız kiminle görüştüğümüz çok açık. Fotoğraflarda ne yaptığımız çok açık” dedi.  Şahin ayrıca, ayın 14’üne dikkat çekti:

“14’ünde yokuz arkadaş, sayın Vali Davut Gül'le beraberiz”

“Burada, ayın 14’üne de değinmekte fayda görüyorum. Niçin? Ayın 14 yönünden diğer şüpheli Sayın Özer Ayık'la ilgili, Kapalıçarşı'ya gitti, burada döviz bürosuna uğradı gibi bir  intiba uyandırılmaya çalışılıyor.  Ayın 14’ü yönünden, başlıkta her ne kadar ortak baz kaydı var gibi bir yanlış bir ibare kullanılsa da, ki bunu da çok ‘iyi niyetli’  bulmuyoruz. Bu yanlış ibare kullanımını, bir hata olarak değil de bir yanlış olarak değerlendiriyoruz. Müvekkilimin, şüpheli Özer Ayık'la ilgili ayın 14’ünde herhangi bir baz kaydı bulunmamaktadır. Dosyada müvekkilimin ayın 14’üyle ilgili baz kaydı bulunmamaktadır.

Biz asla ve kata kabul etmiyoruz. Rüşvet iddialarını reddediyoruz. HTS kayıtları yönünden, sefalarca deliller sunduk, fotoğraflar sunduk.  Bütün Türkiye görsün, duysun. Biz buradaydık ((Mevlana Mahallesi Pazar Yeri) 18’inde. 22’sinde yukarıdaki okullardaydık. 24’ünde de Müvekkilim, sevgili eşiyle beraber, Öğretmenler Günü vesilesiyle. Ayın 14’ü mü? 14’ünde yokuz arkadaş, sayın Vali Davut Gül'le, mülki idare amirimizle beraberiz, görüşme gerçekleştirmişiz. Bunların hepsi dosyaya sunuldu. Öyleyse iftira sarmalında 1’inci kısmı alıp 2’inci ve 3’üncü kısmı niye bırakmıyorsun? Niye hürriyetlerini bağlıyorsunuz bu insanların? Hürriyet bu kadar kolay bir konu mu? Biz bunları aktarmak, bunları anlatmak istiyoruz. Halkın vicdanı bu noktada gerçekten çok üzgün durumda. Kamu vicdanı sızlıyor. İnsanların burasında değil, burasına gelmiş durumda. İnsanlar yeter diyor. Ayıp. Bu şekilde olmaz.

“Paranın çıkış noktasını bırakıyorsan, öyleyse taşıdığını ve aldığını iddia eden kişileri niçin bırakmıyorsun?”

Gürkan Dölekli, çok açık ve net bir şekilde ‘Ben kimseye rüşvet vermedim’ diyor. Aynı şekilde Özer Ayık, ‘Ben hiçbir şekilde kimseye rüşvet vermedim, hiçbir şekilde para taşımadım’ diyor. Bu insanlar, rüşveti reddettiler. Öyleyse, tamamen reddedilen, soyut anlatıma dayanan, tamamen iftiraya dayanan bir durumda niçin bu insanları tutuklayıp diğerleri yönünden de adli kontrol kararı veriyorsunuz? Gürkan Dölekli  net bir şekilde kimseye para vermediğini söylüyor; Özer Ayık net bir şekilde kimseye para taşımadığını söylüyor, müvekkilim Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe ‘Asla para almadım’  diyor. Bu noktada, niçin hangi gerekçeyle tutukluyorsunuz? Yani, hukuki bir hata olarak da aslında hatadan kastımız şu, Gürkan Dölekli’nin bırakılması doğru. Yanlış olan adli kontrolde bırakılması, direkt bırakılmalı. Çünkü yalan, iftira, soyut. Gürkan Dölekli, sözüm ona iftiraya göre paranın çıkış noktası. Öyleyse paranın çıkış noktasını bırakıyorsan, ki bu iddia yalan tamamen, öyleyse taşıdığını ve aldığını iddia eden kişileri niçin bırakmıyorsun? Yol var diyorsun, alım var diyorsun ama başlangıç yok diyorsun. Başlangıç yok derken devamını nasıl kabul ediyorsun? Nasıl hukuki yaklaşacağız böyle bir durumda? Halka bunu kim açıklayacak? Gaziosmanpaşa halkına kim açıklayacak bunu?"

 

Kaynak: ANKA