Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: UMUT EMRE GÖKBULUT

(İSTANBUL) - Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Esenyurt’taki bir semt pazarında, “Buradan, bütün patronları Esenyurt pazarından uyarıyorum, aklınıza gelen ilk şey insanların ekmeğiyle oynamak olmasın. Bu memleketteki bu ekonomik krizin sorumlusu, bu memleketi bu krize sürükleyen, bu krizi başımıza bela eden; bu zengin ülkeyi, bu insanları çok çalışkan olan ülkeyi fakirleştiren, batıran sarayda yaşıyor. Onun etrafındakiler, hepsi bir eli yağda bir eli balda yaşıyor” dedi.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, kayyumun yönettiği Esenyurt ilçesinde 2 aydır grev yapan belediye işçilerini ziyaret etti. Baş, belediyenin ardından bir semt pazarına giderek yurttaşlarla sohbet etti.

Burada açıklama yapan Baş, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i eleştirerek şunları söyledi:

“Mesela bir tane İngiliz Mehmet var. Mehmet Şimşek her televizyona çıktığında diyor ki, ‘Ekonomi düzeliyor. Enflasyon düşüyor. Önümüzdeki ay inşallah her şey daha güzel olacak’. Biz yıllardır Mehmet Şimşek’i dinliyoruz. Bildiğimiz tek şey var. Artık bırakın ay sonunu getirmeyi, artık günün sonunu getirmekte bile zorlanıyoruz. Aldığımız üç kuruş maaş, bir pazar alışverişine bile yetmiyor, İstanbul’un en uzak semtlerinde bile kirayı ödeyemez hâle gelmiş durumda. Ülkeyi yönetenler, nasıl bir ülke yarattıklarını aslında çok da iyi biliyorlar. Mesele şimdi asgari ücrete zam tartışmasına geldiğinde hemen papağan gibi hepsi bütün kanallarda aynı şeyi tekrar etmeye başladılar. Asgari ücrete zam yaparsak, emekliye zam yaparsak enflasyon artarmış ama bu memleketin tepesine çökmüş, servetleri her gün artan bir avuç azgın azınlık her gün daha zengin oluyor. Ekonomik krizin faturasını ödenmesi gerektiğinde alın teriyle, emeğiyle yaşayan bizlerin sırtına binenler, iş zenginlere geldiğinde bakıyoruz. Her yıl kârları hem reel olarak hem de rakam olarak arttıkça artıyor. Nerede çok parası olan, nerede servet sahibi olan, nerede büyük sermayedar varsa her yıl daha zengin oluyor.

“Pazardaki herkes aynı duyguyu yaşıyor”

Bu ülkenin yüzde 99’u, işte şu pazarda alışveriş yapmak zorunda olanlar, bu pazarda tezgah açanlar, biz her gün daha yoksullaşıyoruz. Şu pazardaki herkes aynı duyguyu yaşıyor. Şu koca pazarı gezdik. Meydandan buraya kadar esnafı ziyaret ede ede geldik. Ben sesimin ulaştığı herkese soruyorum. Siz de aynı şeyi yapın. Etrafınızdaki insanlara sorun. ‘Ben geçen seneden daha iyi yaşıyorum’ diyen bir tane insan var mı etrafınızda? ‘Ben gelecek ay daha iyi yaşayacağımı düşünüyorum’ diyen bir tane insan var mı? Biz hepimiz geleceğimizi karanlıkta görürken bir avuç patron, sarayın etrafına kümelenen yandaş sermayedarlar, yıllardır bu ülkenin iliğini kemiğini sömüren ve AKP kendilerine daha fazla sömürme imkanı verdiği için onu desteklemeye devam eden geleneksel sermaye grupları, hepsi bugün dünden daha zenginler. Hepsi bu düzen böyle giderse yarın bugünden daha zengin olacaklar ama biz çocuklarımızı okutabilecek miyiz kaygısı yaşıyoruz. Biz -Allah göstermesin- bir sağlık sorunumuz olsa hastaneye giderken cebimizde paramız var mı, yok mu; bunu düşünmek zorunda kalıyoruz.

“İnsan salatalık alırken 20 kere düşünür mü”

Buradan, bütün patronları Esenyurt pazarından uyarıyorum, aklınıza gelen ilk şey insanların ekmeğiyle oynamak olmasın. Bir furya hâlinde Türkiye’nin dört bir yanından her gün işten çıkartma haberleri geliyor. Bu memleketteki bu ekonomik krizin sorumlusu, bu memleketi bu krize sürükleyen, bu krizi başımıza bela eden; bu zengin ülkeyi, bu insanları çok çalışkan olan ülkeyi fakirleştiren, batıran sarayda yaşıyor. Onun etrafındakiler, hepsi bir eli yağda bir eli balda yaşıyor. Neden bu ülkede bütün acı reçeteler işçilere, emekçilere kesiliyor? Neden en ufak bir ekonomik kriz tartışması olduğunda hemen emeklinin maaşını azaltalım, asgari ücreti artırmayalım, insanları işten çıkartalım? Niye, patronlar daha çok para kazansın diye. Niye, patronlar göbek büyütsün diye. Niye, patronlar evlerine ev eklesin diye. Niye, Tayyip Erdoğan’a bir tane saray yetmiyor, bir de kışlık saray, uçan saray, yüzen saray yapsın diye bu ülkede emekçilerin çocukları açlık, sefalet, yoksulluk çekiyor. İnsan şu pazarda bir tane salatalık alırken 20 kere düşünür mü ya? Tok, açın hâlinden anlamıyor. Zenginler bizim hâlimizden anlamıyor. Onlar her gün daha rahat bir ayak sürsünler diye bizi açlığa, sefalete mahkûm ediyorlar. Onlar daha rahat yaşasınlar diye varsın yoksulların çocukları okumasın diyor. Sadece onlar daha çok para kazansın diye can veriyoruz, kan döküyoruz. Artık yeter.” 

Kaynak: ANKA