(EDİRNE) - Tarım ve Orman Edirne İl Müdürü Atilla Bayazıt, Edirne’de bu yıl dekar başına buğdayda ortalama 500 kilogram verim, 720 bin ton  buğday üretimi beklendiğini söyledi. Bayazıt, “1 milyon  440 bin bir alanda biz bu ekilişi gerçekleştirdik. Tahmini olarak 500 kilo ve üzeri ortalama bir verim bekliyoruz. Rekolte olarak da 720 bin ton bir rekolte tahminimiz var” dedi.

Edirne Ticaret Borsası’nda, buğdayda yaklaşan hasat sezonu öncesinde üreticileri bilgilendirmek amacıyla “Hasat Öncesi Bilgilendirme” toplantısı yapıldı. Toplantıya, Edirne Ticaret Odası Başkanı Özay Öztürk, Tarım ve Orman İl Müdürü Atilla Bayazıt, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden Dr. İrfan Öztürk ve Edirneli üreticiler katıldı. Tarım ve Orman Edirne İl Müdürü Atilla Bayazıt, bu yıl Edirne’de buğday veriminde artış beklendiğini ifade etti. Edirne Ticaret Odası Başkanı Özay Öztürk ve Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden Dr. İrfan Öztürk de konferansta konuşma yaptı.

“Ülkemizde buğdayın önemi büyük”

Bayazıt, şunları söyledi:

“Tarımsal üretim açısından çok önemli bir coğrafyada, bölgede bulunuyoruz. Tarım bölgemizin önemli bir lokomatifi. Bölgemizin ve ilimizin bel kemiğini teşkil etmekte. Son derece verimli topraklarımız, tecrübeli üreticilerimiz ve kavimden beri gelen bir tarım kültürümüz var ki, her şeyden önce bu hepsinden daha önemli bir yer alıyor. Bunların bir araya gelmesiyle birlikte ülkemizin bitkisel üretiminde söz sahibi olduğumuz önemli ürünlerimiz var. Bunların başında hepinizin bildiği gibi çeltik geliyor, ayçiceği, kanola ve buğday. Bugünkü konumuz buğday. Bütün dünyada en çok ekilişi yapılan ürün. İnsanoğlunun toprağa ilk ektiği tohumdur buğday, o yüzden çok önemli bir yere sahip. Son derece stratejik bir ürün ve gıda olarak tüketiyoruz. Enerji ihtiyacımızın da neredeyse yüzde ellisine yakın bir şekilde buğdaydan karşılıyoruz. Ülkemizde de durum bundan, gıdadan daha fazlası. Ülkemizde buğdayın önemi büyük. Buğday bizim için bereket, nimet ve gelenek.

İstatistiklerden bahsedersek 2024 yılında 1 milyon 412 bin dekar alanda toplam 547 bin 800 ton buğday üretmişiz. 2025 yılı için tahminlerimiz var. Geçtiğimiz yıla nazaran 28 bin dekarlık artışımız var ve 1 milyon 440 bin bir alanda biz bu ekilişi gerçekleştirdik. Tahmini olarak 500 kilo ve üzeri ortalama bir verim bekliyoruz. 720 bin ton bir rekolte tahminimiz var. 2025 yılı buğday sezonundan biraz bahsedersek, biliyorsunuz ekilişlerimiz 2024 yılı Kasım ayı içerisinde başladı. Kış ve sonbahar kurak geçtiği için ekimler biraz ertelendi. Kasım ayı içerisinde başladık aralık ayı içerisinde de ekilişlerimiz tamamlandı. Özellikle aralık ayı içerisinde aldığımız yağışlarla beraber çıkışlarımız tamamlandı. Daha sonrasında ilkbaharda alınan yağmurlarla beraber gelişimlerde herhangi bir problem yaşanmadı ama ta ki nisan ayına gelene kadar. Nisan ayında ülkesel çapta bir zirai don yaşadık. Bu don neticesinde özellikle bizim yazlık karakterli çeşitlerde bir miktar etkilenme olfuğu için verimden kaybımız oldu. Mutlak kışlık ekilen ürünlerimizde bir problem yaşanmadı. Bizim ilimizde bu durumdan dolayı herhangi bir rekorte kaybı yaşanmadı.”

“Ensitümüzde çalışmalar yapılıyor”

Başkan Öztürk, şunları kaydetti:

“Global ısınmanın etkileriyle birlikte ciddi anlamda iklim değişikliği ve sıcaklık değerlerimizde değişiklikler var. Ensitümüzde de bununla ilgili konularda değişik çalışmalar yapılıyor. Hasat öncesi toplantımızda bugün Toprak Mahsülleri Ofisi’miz taban fiyatımızı açıkladı. Hayırlı uğurlu olsun diyoruz. İnşallah üreticilerimiz fiyattan memnun olur. Bayramdan sonra bölgemizde harman başlayacak. İnşallah bereketli bir harman olur.”

“Kış öncesi yetersiz bir gelişme var”

Dr. İrfan Öztürk, şunları söyledi:

“Bu yıl ilk defa geç dönemde gelen yağışlardan dolayı bitkilerde çıkış aralık ayı içerisinde oldu. Tahıllarda da verimde kış öncesi kardeşlenme ve kök gelişimini sağlanması önemli unsurlardan biri. Bu mart ayına kadar kaldı. Kış öncesi yetersiz bir gelişme var. Bunda en büyük etki hem ayçiceğinde hem de buğdayda kalıt etkisi maalesef uzun süren kimyasal ilaçlar var. Kurak koşullarda ve kumsal topraklarda bu biraz daha ilaçların etkisinden dolayı uzayabiliyor. Bunun haricinde kış dönemi içerisinde bazı iç içe türler var tahıllarda. Soğuklanma ihtiyacı fazla olan. Bunların gerekli soğuklanma ihtiyacını karşılayamadığı için bitki fenolojisinde bazı bölgelerde sıkıntılar yaşandı.”

 

Kaynak: ANKA