(TBMM) - DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin Silivri Cezaevi'nde Çorlu ve Ankara’daki yüksek güvenlikli cezaevlerine gönderildiklerini belirterek, "ESP ve SGDF’liler doğal olarak bu zulme karşı süresiz dönüşümsüz ve süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatmak zorunda kaldılar" dedi.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu ve Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, TBMM'de açıklama yaptı. Otlu, hapishanelerin 12 Eylül darbesinden bugüne gündemden düşmeyen bir sorun olduğuna değinerek "24 Ocak’ta tutuklanan Ezilenlerin Sosyalist Partisi ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’ndan arkadaşlarımız, yoldaşlarımız kaldıkları Silivri Hapishanesi’nden zorla Çorlu ve Ankara’daki adına yüksek güvenlikli denilen bu tecrit hapishanelerine sürgün edildi. ESP ve SGDF’liler doğal olarak zulme karşı süresiz dönüşümsüz ve süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatmak zorunda kaldılar. Arkadaşlarımızın bir kısmının önceki gün çıkarıldıkları ilk duruşmada tahliye olması, bir kısmının da duruşmaları nedeniyle Silivri’ye geri götürülmeleri nedeniyle şu aşamada ESP ve SGDF’den açlık grevi direnişinde bulunan tutsak bulunmasa da farklı kentlerdeki hapishanelerde devrimci tutsaklar sürgün edildikleri bu hapishanelerde açlık grevi direnişlerini sürdürüyorlar" dedi.
Bayhan, cezaevinde tutulan genç siyasal tutsaklar Uğur Ok ve Okan Danacı’nın ailelerinin toplantıya katıldığını belirterek, Marmara Kapalı Cezaevi’nden 34 kişinin hiçbir gerekçe belirtilmeden 7 farklı cezaevine sürgün edildiğini, bunlar arasında Uğur Ok ve Okan Danacı’nın da bulunduğunu belirtti. Bayhan, "Yasal bir partinin kongresine katılmak, Atılım gazetesinin gecesine katılmak ve bir protestoya katılmak. Okan arkadaşımız bu etkinliklerde bile yer almamışken, tutuklanmasının gerekçesi olarak bunlar gösterildi" dedi.
Bayhan, Uğur ve Okan’ın 24 Ocak’tan bu yana dört buçuk aydır tutuklu olduğunu, ancak hâlâ iddianamelerinin yazılmadığını belirtti. “28 Mart’ta Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a bu durumu sorduk, hâlâ yanıt alamadık. Bu tutukluluk artık cezaya dönüşmüş durumda. Bu bir işkencedir” dedi.
“Tehlikeli mahpus” bahanesiyle yüksek güvenlikli hapishaneye sürgün
Bayhan, iki gencin daha önce Silivri Cezaevi’nde bulunduklarını, ancak iddianamesi dahi yazılmamışken “tehlikeli mahpus” oldukları gerekçesiyle Sincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sürgün edildiklerini ifade etti. “Bu cezaevi ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerin kaldığı bir cezaevi. Bu gençler hakkındaki davalar henüz açılmamış. Ne yasa ne hukuk tanınmış” dedi.