(ANKARA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye'de kimse hukuk üstünde ya da kapsama alanı dışında değildir. İster atanmış, ister seçilmiş olsun kamu görevindeki herkes milletin malına sahip çıkmakla mükelleftir. İş, eylem ve harcalmalarda, bir usulsüzlük, yolsuzluk varsa önce yargıya sonra millete hesabının verilmesi gerek. Çiğ süt içmeyenin karnı da başı da ağrımaz. Her en kadar kimileri rahatsız olsa da son dönemde yürütülen tahkikatları bu bakımdan gayet olumlu karşılıyoruz. Türkiye'yi safrasındaki taşlardan kurtaracak her adımın kazananı ülkemiz, milletimiz, şüphesiz demokrasimiz olacak" ifadelerini kulandı. 

Erdoğan, Sayıştay Başkanlığı Konferans Salonu'nda Sayıştayın 163. Kuruluş Yıl Dönümü dolayısıyla düzenlenen programa katıldı. Programda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ve AK Parti Grup Başkanvekilleri hazır bulundu. 

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Sayıştay Başkanlığının 163. kuruluş yıl dönümünü tebrik ederek, "Yüksek bir mesuliyet şuuruyla vazifelerini sürdüren Sayıştay ailemizin tüm fertlerine Rabbimden muavafakiyet diliyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi: 

"Devletin öncelikli görevi vatandaşına hizmettir. Millete hizmetin en önemli şartları adalet, emniyet ve güvenliğin, tüm ülke sathında sağlanmasıdır. Bu hizmetlerin sunulması kadar, kaynakların etkin ve verimli kullanılması da önemlidir. Kamu hizmetlerinin, bir hakkın teslim edilmesinde iki kritik kavram, mali yönetim ve denetim hayati rol oynamaktadır. Zayıf, sağlıksız ve kontrolsüz bir bütçe yönetimi hem devlet hem de millet için ciddi bir varoluş tehdidi oluşturur. Bu tehditlerin bertaraf edilmesi hem denetim hem de yargı boyutlarıyla güçlü bir kamu mali sisteminin hayata geçirilmesi ile mümkündür. Yargı yetkisiyle mücehhez olan Sayıştay; devletin gelir, gider ve mallarının TBMM adına denetlemekte, şeffaf, hesap verebilir ve güven duyulan bir kamu yönetimi tesisine önemli katkılar sunmaktadır. Devlet Hazinesinin, yani Beytülmal’in müdafaa edilmesi, bu yönüyle milletimiz adına Sayıştayın uhdesindedir. Beytülmalde tüyü bitmemiş yetimin, her bir kardeşimizin, 86 milyon vatandaşımızın tamamının hakkı ve payı vardır. Bu hususu da özellikle ifade etmek isterim.

"Beytülmal’in istismar edilmesi bizim için asla kabul edilemez"

Bizim inancımızımızda emanete sadakatsizlik, ihanetle eşdeğerdedir. Bilhassa kamu malına el uzatmak, kul hakkına girmek en büyük günahlardan biridir. Kamu malının tasarrufu işte bu kadar hassas, bu kadar ihtimam gerektiren ince bir meseledir. Nitekim ecdadımız da bu konuda daima titiz ve müteyyakız olmuştur. Amir veya memur fark etmeksizin harcama yetkisine sahip her bir kamu çalışanı bu titizlikle hareket etmelidir. Görevi, ünvanı, konumu ne olursa olsun tamamının dikkatsiz, ölçüsüz, usulsüz veya savurgan bir şekilde kullanılması, Beytülmalin istismar edilmesi bizim için asla kabul edilemez.

Gerek merkezi idarede, gerekse yerel yönetimlerde kaynakların ekonomik, verimli, amacına uygun ve etkin kullanılması kamu kaynaklarından fayda üretilmesi temel önceliğimizdir. Bu konuda kimsenin gözünün yaşına bakmayacağımızı, milletimizin hiçbir ferdinin hakkını yedirmeyeceğimizi her fırsatta vurguluyoruz. Sayıştay mensuplarımızdan da görev, yetki ve sorumlulukları dahilinde bu önemli vazifeyi itinayla yerine getirmelerini bekliyoruz.

"Son dönemde yürütülen tahkikatları bu bakımdan gayet olumlu karşılıyoruz"

Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye'de kimse hukuk üstünde ya da kapsama alanı dışında değildir. İster atanmış, ister seçilmiş olsun kamu görevindeki herkes milletin malına sahip çıkmakla mükelleftir. İş, eylem ve harcalmalarda, bir usulsüzlük, yolsuzluk varsa önce yargıya sonra millete hesabının verilmesi gerek. Çiğ süt içmeyenin karnı da başı da ağrımaz. Her en kadar kimileri rahatsız olsa da son dönemde yürütülen tahkikatları bu bakımdan gayet olumlu karşılıyoruz. Türkiye'yi safrasındaki taşlardan kurtaracak her adımın kazananı ülkemiz, milletimiz, şüphesiz demokrasimiz olacak. Anayasamızın sunduğu imkanlar, yetkiler ve yükümlülükler çerçevesinde biz de bu yönde atılan her müspet adımı desteklemeyi sürdüreceğiz. 

Kamu mali yönetim sisteminin verimli çalışması, Sayıştayın denetim faaliyetleri ile doğrudan bağlantılıdır. Bu anlayışla son 23 yılda yaptığımız düzenlemelerle Sayıştayın yetki alanını daha da genişlettik. 2010 yılında çıkardığımız 6085 sayılı Sayıştay Kanunu ile kamu iktisadi teşebbüsleri ve belediye şirketleri de dahil kamu kaynağı kullanan tüm kurumları denetim kapsamında aldık. Bu en önemli reformlardan biri oldu. Yapay zeka destekli denetim programının test aşamasına gelmesi takdire şayan. Aynı şekilde Sayıştayın farklı ülkelerdeki yüksek denetim kurumlarına sunduğu katkıları çok değerli buluyorum."

Kaynak: ANKA