Babacan, "Yol haritası diyoruz, henüz ortada hiçbir şey yok. Siyasi irade diyoruz, ülkenin cumhurbaşkanından net bir duruş görmedik. Kararlılık diyoruz, belki Sayın Bahçeli başlattığı noktada duruyor ancak Sayın Erdoğan'ın nerede durduğunu henüz tam anlamış değiliz" ifadelerini kullandı.
"SÖZLERİN TUTULUP TUTULMAYACAĞINI GÖRECEĞİZ"
Babacan, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla ilgili olarak da konuşarak, "Barış, savaştan iyidir. Diyalog, çatışmadan üstündür. Yaşamak, ölmekten daha iyidir. Geçtiğimiz hafta DEM Parti İmralı heyetinin açıklamasıyla PKK’ya silahları bırakma ve kendisini feshetme çağrısı yapıldı. Örgüt de çağrının gereklerini yerine getireceğini söyledi. Sözlerin tutulup tutulmayacağını yakından takip edeceğiz. Biz en başından beri süreci temkinli bir iyimserlikle izliyoruz ve gerekli gördüğümüz durumlarda uyarılarımızı yapacağız" dedi.
Terörün sona erdirilmesinin kolay bir süreç olmadığını vurgulayan Babacan, "Bu, adım adım inşa edilmesi gereken bir süreçtir. İyi bir yol haritası, güçlü bir siyasi irade ve kararlılık gerektirir. Ya ileriye bakıp hep birlikte yürüyeceğiz ya da yalpalayıp bu fırsatı kaçıracağız. Türkiye, terör nedeniyle büyük kayıplar yaşadı. Birliğimizi, beraberliğimizi ve ekonomik potansiyelimizi kaybettik. Ama en önemlisi canlarımızı kaybettik. Artık tek bir gün, tek bir saat bile kaybedecek zamanımız yok. Türkiye, bu sorundan kurtulmalı" diye konuştu.
"SÜRECİ TEHDİT EDEN EN BÜYÜK KAYNAKLAR SURİYE KAYNAKLI"
Sürecin önündeki en büyük tehditlerden birinin Suriye kaynaklı gelişmeler olduğunu belirten Babacan, İsrail’in olası müdahalelerinin de süreci zorlaştırabileceğini ifade etti. "Suriye’de yaşayan Kürt halkının durumu, Esad dönemine kıyasla daha iyi bir noktaya geldi. Ancak Kürtlerin Suriye’de hür ve eşit vatandaş olmaları için daha fazla adım atılması gerekiyor. Öcalan’ın açıklamalarının PYD/YPG üzerindeki etkisinin ne olacağı ve PYD/YPG’nin Şam yönetimiyle süregelen temaslarının nasıl sonuçlanacağı belirsiz. Bu durum, hem Suriye’nin hem de Türkiye’nin güvenliği açısından kritik bir mesele" dedi.
Babacan, ABD ve İsrail’in Suriye’de kendi çıkarlarını öncelediğini belirterek, "Bölgedeki halkların birbiriyle kucaklaşmasını istemeyen güçler var. Uluslararası hukukun hiçe sayıldığı bir döneme girdik. Güçlü ülkeler, zayıf ülkelerin haklarını alenen ihlal ediyor. ABD’nin desteğiyle Rusya’ya karşı savaşan Ukrayna’nın yaşadıklarını görüyoruz. Dost bildikleri ülkelerin nasıl bir tutum sergilediğini hepimiz izledik. Olanlar herkes için ders olmalı. Zalimleri en çok korkutan şey, kendilerine karşı oluşturulan toplu hareketlerdir" dedi.
“SİLAHLARIN TÜMÜ TERK EDİLMELİ”
Babacan, Suriye’de adil ve demokratik bir düzenin inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Suriye’de tüm etnik ve dini grupların eşit vatandaşlar olarak kabul edildiği bir düzen savunuyoruz. Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin, Nusayrilerin, Sünnilerin, Hristiyanların, Dürzilerin ve diğer toplulukların siyasette tam temsili sağlanmalıdır. Suriye’deki Kürtlerin herhangi bir grubun hegemonyasında yaşamasına gönlümüz razı değil. Türkiye’ye tehdit oluşturabilecek tüm silahların terk edilmesi gerekiyor. Türkiye ve komşularında, binlerce yıl sürecek birlikteliğe gölge düşürülmemeli" diye konuştu.
AYRIMCILIK VİRÜSÜ SİYASETE BULAŞMIŞ DURUMDA
Babacan, Türkiye’deki hak ve özgürlük sorunlarına da değinerek, "Terör büyük bir sorun ama Türkiye’de aynı zamanda ciddi bir hak ve özgürlük sorunu da var. Kürt vatandaşlarımızın sorunları ve bir Kürt sorunu olduğu gerçeği ortada. Bu sorunun çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir" dedi.
DEM Parti heyetinin örgütün feshine yönelik çağrısını Kürtçe okuduğu sırada televizyon kanallarında yaşananları eleştiren Babacan, "Çağrı Kürtçe okununca bazıları ne yapacağını bilemedi, yayını kestiler. Kimileri yasağa sarıldı. Otoriterlik, popülizm ve ayrımcılık virüsü siyasete bulaşmış durumda. Bu virüs, muhalefete bile sıçradı. Yerel yönetimlerde Arapça tabelalara yapılan düşmanlıkları, Filistin dayanışma mitingine katılanların saldırıya uğramasını gördük. Bu zihniyetle hep birlikte mücadele etmeliyiz. İster iktidarda ister muhalefette olsun, bu anlayışı reddediyoruz" ifadelerini kullandı.