(TBMM) - TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'na sunum yapan Google yetkilisi Tolga Sobacı, algoritma değişikliği sonucu bazı haber sitelerinin kapanmak zorunda kalmasına ilişkin "Bizim herhangi bir web sitesini ön plana çıkartma ya da geriye düşürme gibi bir motivasyonumuz yok. Yapılan bütün algoritma güncellemelerini ürünün sürekli güncel kalması ve kullanıcıların faydasını yükseltmek için yapıyoruz. Bir algoritma iyileştirmesi yaptığımızda 'Şu firma batacak, bu web sitesi çıkacak' gibi bir yönelim yok. Eğer herhangi bir siyasi görüşü, şahsı ön plana çıkartmak gibi bir amaç gütsek kendi ayağımıza sıkmış oluruz" dedi.

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, algoritma değişiklikleri ve sonuçlarına ilişkin Google yetkililerini dinledi. Komisyonda Google Reklamcılık ve Pazarlama Limited Şirketi Kamu İlişkileri ve Politikaları Direktörü Tolga Sobacı, Google Arama Sözcüsü Johannes Mathias Müller, Google Fransa, Ortadoğu ve Afrika'dan Sorumlu Haber Ortaklıkları Direktörü Faten Dubarry Bouhaouala ve Google Reklamcılık ve Pazarlama Limited Şirketi Kamu İlişkileri ve Politikaları Müdürü Duygu Yücesoy sunum yaptı ve milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Komisyonu ayrıca akademisyenler, gazeteciler ve gazetecilik örgütlerinin temsilcileri de takip etti.

Komisyon Başkanı Yayman, Meclis'te yasama yılı kapanmadan ‘Dijital Telif Yasası'nı tüm paydaşlarla birlikte çıkarmak istediklerini ve bu yöndeki çalışmalarını yürüttüklerini ifade etti.  

"Bu halk bu hukuksuzluklara, bu haksızlıklara karşı susmayacak ve ayağa kalkacak"

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, sunumlardan önce usul tartışması istedi, ancak Komisyon Başkanı Yayman, bu öneriyi reddetti. Emir,  CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya hesabına erişim engeli getirilmesine şu sözlerle tepki gösterdi:

“Sayın Ekrem İmamoğlu'nun X hesabına erişim engeli getirildiğini öğrendik. X hesabına erişimin engellenmesi için hiçbir gerekçe yoktur, hiçbir hukuki dayanak yoktur. Benim burada altını çizmek istdeğim şey; Türkiye'de, maalesef, erişim engeli kararları hem yasal dayanaktan yoksun hem de söz konusu yasa, anayasal dayanaktan yoksun ve hukuki değerlendirmelerin ötesinde birilerini susturmaya dönük, birilerinin ifade özgürlüğünü yok etmeye dönük keyfî bir biçimde kullanıldığını ortaya koymak. Ekrem İmamoğlu'ndan çok korkuyorlar. 15,5 milyon vatandaşımızın oyuyla CHP’nin 13'üncü Cumhurbaşkanı adayı oldu kendisi ve onu minderin dışına itmek için, onunla bir seçimde yarışamayacaklarını bildikleri için türlü iddialarla ama altını asla destekleyemedikleri, içine asla delil koyamadıkları dosyalarla tutukluyorlar. Tutukladıkları yetmiyormuş gibi mallarına el koyuyorlar. Yetmiyor, otuz beş yıl önceki diplomasını iptal ediyorlar. Yetmiyor, şimdi de ‘Sen dışarıya paylaşım yapamazsın’ diyorlar. Niye yapamayacak? ‘Çünkü sen halkı suç işlemeye teşvik ettin’ diyor. Nerede, nerede? Bu halk bu hukuksuzluklara, bu haksızlıklara karşı susmayacak ve ayağa kalkacak.”

Emir'in konuşmasının ardından Google arama bölümü ve algoritma güncellemelerine dair komisyona bilgi veren Müller, 2023 güncellemelerindeki karşılaştırmalı deneyler, canlı trafik deneyleri ve arama kalitesine ilişkin verileri sunarken, deneyler sonucunda hayata geçirilen güncellemelerin 4 bin 781 olduğunu belirtti.

Müller, “Sistemlerimizde bazı iyileşmeler yaptığımızda bunlar herhangi bir şekilde bireysel web sitelerini hedefleyen iyileşmeler ya da güncellemeler olmuyor. Bu güncellemelerin temel amacı, dünyanın her yerinde kullanıcıların bu arama hizmetinden çok daha iyi bir şekilde faydalanabilmelerini sağlamak. Herhangi bir şekilde siyasi ideoloji ya da görüşü desteklemek ya da dezavantajlı duruma getirmek için güncelleme yapmamız söz konusu değil. Yapacağımız değişiklik ve güncellemeleri arama duyuru panelinde kamuoyuyla paylaşıyoruz" dedi. 

Müller'in ardından söz alan Dubarry de Google'ın yayıncılarla ilgili çeşitli geliştirme ve eğitim programlarına ilişkin bilgi verdi.

"Bağımsız medya kuruluşları bu tekelleşmeniz karşısında ekonomik olarak yok olma pozisyonuyla karşı karşıya"

Komisyonda söz alarak algoritma değişikliğinin ardından çok sayıda bağımsız yayıncının ekonomik sorun yaşadığını ve bu yüzden yayın hayatına son verdiğini hatırlatan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Google yetkililerine dijital telif, algoritma değişikleri sonucu ortaya çıkan site trafiği ve Türkiye'deki içerik üreticileriyle olan iletişimlerini sordu.

Özkan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Google, dijital pazardan en büyük payı alanlardan biri, kavga etmeden elindeki bir kuruşu vermiyor. Hepimizin emeğinden oluşuyor bu ama kavga etmeden bizimle bir kuruş paylaşmıyor. Eğittiğiniz bin 200 kişiyi algoritmanızla yok ettiniz. Savunduğunuz algoritma, eğittiğiniz gazetecilerin tamamını yok etti. 'SEO kullanan haber sitesinde algoritmik değişiklikleri sürekli yayınlıyoruz.' Tekel durumunuz var, dayatmalarınız var. Bazı ülkelerde haber sunulmasını yasakladınız. Haber trafiğinde birinci olan siteler, algoritmalardan sonra yok oluyorlar. Bu değişiklikler gündelik söylemlerle değiştirilemez. Google ve META haberleri kullanarak yüksek trafik elde ediyorlar ama Türkiye’deki içerik üreticilerine hiçbir ödeme yapmıyorlar. Küçük ve bağımsız medya kuruluşları bu tekelleşmeniz karşısında ekonomik olarak yok olma pozisyonuyla karşı karşıya. Dünyadaki fikir özgürlüğü ve eleştiri hakkına karşı uygulamalarınızla duvarsınız. Özgürlük ve adalet istiyoruz. Türkiye bu uygulamalara karşı kendi finanse eder konumda, hiçbir katkınız yok. Zorunlu telif ödemesi konusundaki teklifimize ne diyorsunuz?

Dijital platformda haber içeriklerini özetleyerek veya başlığıyla birlikte göstererek trafik çektiği her durumda lisansçı yayıncıya ödeme yapmak durumunda değil mi? Benden kazandığınız parayı hiçbir şekilde almıyorum sizden çünkü zaten siyaset yapıyorum, bana yasak var ama benim üzerimden kazandığınız içerikten elde ettiğiniz gelirleri bari bu işi özgür, bağımsız şekilde yapanlara niye vermiyorsunuz, bunlara ödemeyi niçin kabul etmiyorsunuz? İnsan hakları, uygarlık ve adalette sınıfta kalmış bir kurumsunuz. Bizim sizi yasal olarak zorlamadan da sizin uluslararası hukukta uyguladığınız ancak Türkiye'deki kullanıcılar açısından zinhar yaklaşmadığınız adaletli gelir paylaşımı noktasında sizin bize söyleyeceğiniz şey nedir? Avrupa Birliği'nin 2019 tarihli Dijital Telif Direktifi'ni Fransa'da uyguladınız, örneğin Türkiye'de bu uygulamayı düşünüyor musunuz? Bunun için illa bizim Rekabet Kurumu'muzun da size ceza uygulaması mı gerekiyor? Sonuçta hayır kurumu değilsiniz, kazandıklarınızın bir kısmını Türkiye'ye bırakmayı niye düşünmüyorsunuz?

Sisteminizi kimse denetlemiyor. Mesela Google’ın değerlendirme komitesi kimlerden oluşuyor? Türkiye’yle ilgili bu verileri yürürlüğe koyarken kime danışıyorsunuz? Birtakım kurumların ön plana çıkmasını sağlarken bir kısmının batmasına nasıl sebep oluyorsunuz? Kanada'da uygulanan içerik ücretlendirme düzenini Türkiye’de neden uygulamıyorsunuz? Özgürlükleri, dayanışmayı büyütmek için kullanıcılarla neden iletişime geçmediniz? Küçük yapıları ve çeşitliliği korumak adına ne kadar para ve reklam bu kişilerle ürettikleri içerik üzerinden paylaşıldı? Tekelleşmeniz nedeniyle yok olmaya terk ettiğiniz içerik sağlayıcılarıyla ilgili bir projeniz var mı? Uygulamaya koyduğunuz algoritmalar nedeniyle haber siteleriyle ilgili olarak Türkiye’de bir toplantı yapmayı düşünüyor musunuz? Bu yüksek trafik kaybının algoritmanızdaki yanlışlardan mı yoksa siyasi sebeplerden mi kaynaklandığı düşünüyorsunuz?"

CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp de 12 Mart'ta kapanma kararı almak zorunda kalan Gazeteduvar ve ortak bildiriyle endişelerini dile getiren medyukuruluşlarını hatırlatarak şöyle konuştu:

"'Google ilgili sağlıklı bir muhataplık ilişkisi kurabilmiş değiliz' dediler. Bu toplantı öncesinde ben dahil Komisyon üyelerini ziyaret eden sizlerden beni ziyaret ettiğiniz tarih itibarıyla nezaketen bile bu bildirinin altına imza atmış hiçbir kuruluşla gayriresmî olarak bile bir araya gelmemişsiniz. Bu arkadaşlarla ne zaman diyalog kurmayı düşünüyorsunuz, niye diyalog kurmuyorsunuz? 2 milyonluk trafiğin 100 binlere düşmesi nasıl bir dalgalanma? Bazı gazeteler için bu bir fırtınadır. Türkiye gibi ağır bir ekonomik problemleri de bir nedenden dolayı yaşayan bir ülkede kusura bakmayın böyle bir dalgalanma değil, T24 için, Medyascope için, Birgün gazetesi için bu bir fırtınadır ama bu fırtınayı sizin çok da önemsediğinizi düşünmüyorum. Daron Acemoğlu, Google'ın dijital reklam ekosistemini kontrol ederek bağımsız haber kuruluşlarını finansal olarak çökerttiğini ifade ediyor. Dünyanın çeşitli yerlerinde, Amerika dâhil, Google'la kamu otoritesi arasında mahkemelik olmuş da bir durum var ama siz bunların hiçbiri yokmuş gibi ve bütün suç bizdeymiş gibi, bu arkadaşlar başarısız medya kuruluşlarıymış da trafikleri ondan düşmüş gibi böyle bir toz pembe bir dünya kuruyorsunuz ve dediğim gibi detaya da girmiyorsunuz. Hepimizin üzerinde bir canavar gibi dolaşıyorsunuz."

"Herhangi bir web sitesini ön plana çıkartma ya da geriye düşürme gibi bir motivasyonumuz yok"

Google yetkilisi Sobacı da "siyasi mühendislik" iddialarını reddederek şöyle konuştu:

“Bizim herhangi bir web sitesini ön plana çıkartma ya da geriye düşürme gibi bir motivasyonumuz yok. Yapılan bütün algoritma güncellemelerini ürünün sürekli güncel kalması ve kullanıcıların faydasını yükseltmek için yapıyoruz. Biz burada bir algoritma iyileştirmesi yaptığımızda kendimizde 'Şu firma batacak, bu web sitesi çıkacak' gibi bir yönelim yok, onun testi de yok; sürekli olarak gelişen bir ürün. Ve karşı taraftaki web sitesi yöneticilerinin de bu dinamik ortamda bizim algoritma değişikliklerimizi takip edip kendilerini güncellemeleri gerekiyor; bunları yapabilmeleri için de biz bütün bilgileri, algoritma değişikliklerini şeffaf bir biçimde paylaşıyoruz. Eğer biz herhangi bir siyasi görüşü, bir şahsı ön plana çıkartmak ya da geri plana itmek gibi bir amaç gütsek biz zaten -tabiri caizse- kendi ayağımıza sıkmış oluruz, bir daha kimse bizim ürünümüzü kullanmaz, bize kimse güvenmez." 

"Dalgalanmalardan sonra durumun eski noktasına gelmesi gibi bir beklenti içerisinde değiliz"

Algoritma değişikliği ve içerik değerlendirmelerine ilişkin bilgi veren Müller ise güncellemelerin küresel çapta olduğunu ve herhangi bir site ya da kuruluşu hedef alamayacağını belirterek şunları söyledi:

“Güncelleme yaptığımız zaman bunları daha geniş ve küresel anlamda güncellemeler şeklinde planlıyoruz. Kaliteyle ilgili güncellemeler açısından bakıldığında buradaki kullanıcılara verdiğimiz bir el kitabımız var. 180 sayfalık bir kılavuz ve kamuya açık. Şeffaflık konusuna nasıl baktığımızı bu kılavuzda gösteriyoruz. Bu kılavuzda kalite bir dizi faktör üzerinden açıklanıyor. Burada değerlendiricilerin içeriğini 4 unsur üzerinden değerlendirmelerini istiyoruz: Uzmanlık, deneyim, yetkinlik ve güvenilirlik. Yakın geçmişte yapmış olduğumuz değişiklik, yapay bir biçimde oluşturulmuş olan metinlerin değerlendirilmesini içeren değişiklik. Kalite değerlendiricileri dünya çapında ve 10 bin kişi, bazıları Türkiye’ye ilişkin çalışıyor. Kalitede yapılan bazı güncellemeler temel çekirdek dediğimiz güncellemelere de bizi götürebiliyor. Kalite deneyiminde tekil olarak kelimeler üzerinden değil, deneyim ve güvenilir bilgiye erişim üzerinden değerlendiriyoruz. Bu temel güncellemeler birden fazla sinyali dikkate alıyor ve web siteleri açısından önemli dalgalanmalara yol açabiliyor. Spesifik olarak belirli kullanıcıları odaklanarak bu güncellemeleri yapmıyoruz. Sıralamalar da son derece dinamik bir şekilde işliyor. Tamamen kullanıcıların beklentileriyle ilgili. Aslında yayıncılardan gelecek geri bildirimleri sürekli olarak takip ediyoruz, yaşadıklarını anlamaya çalışıyoruz. Çekirdek güncellemeler sonucunda ortaya çıkan dalgalanmalardan sonra biz aslında durumun eski noktasına gelmesi gibi bir beklenti içerisinde değiliz ama genel olarak buradaki hedef, arama sonuçlarının kalitesinin artırılması olduğu için tabii ki bir miktar düzelmeyle birlikte eski noktaya gelmeyebiliyor."

Türkiye'deki medya kuruluşlarıyla iletişim halinde olduklarını belirten Google Fransa, Ortadoğu ve Afrika'dan Sorumlu Haber Ortaklıkları Direktörü Faten Dubarry de algoritma değişikliğinin ardından sorun yaşayan yayıncılara denetimler konusunda bilgi sunduklarını belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Türkiye’deki yayıncılarla süregelen bir ilişkimiz var. Gelecekte de devam edecek. Ağustos ayındaki güncellemeden bu yana pek çok yayıncıyla görüştük ve açık bir politikamız var. Söz konusu durum ortaya çıktığında sorun yaşayan yayıncılara denetimler konusunda bilgi sunduk. Aynı zamanda ocak ayında da buradaydık ve bağımsız medyayla bir araya geldik, onların sorularını alıp geri bildirim sunduk. Burada ilgili bildirinin arkasındaki kişilerle onların sorunlarına yönelik iletişim kurduk. Ay sonunda yine yayıncılık dünyasından pek çok kişiyle görüşmek üzere burada olacağız. Medyascope ve Gazete Pencere ile görüştük ve görüşmelerimiz devam edecek. Biz buradayız, hiçbir şekilde sorumluluğumuzdan kaçmıyoruz. Türkiye'deki pazarla, Türkiye'yle ilgilenen ekiplerimiz var. Aynı zamanda burada kendilerine sağladığımız araçlarla birlikte bu ilgili taraflara 10 milyar tıklama iletiyoruz yıl içerisinde, aynı zamanda reklam aracı sağlıyoruz, bunu bir paraya, gelir getirme aracına dönüştürebiliyorlar, bunun yanı sıra çeşitli araçlar öneriyoruz, bu araçları kullanarak üyeler elde edebiliyorlar." 

 

Kaynak: ANKA