(ANKARA) - Kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü İstanbul'daki Florence Nightingale Hastanesi'nde tedavisinin 18'inci gününde hayatını kaybeden DEM Parti İmralı Heyeti üyesi ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Adıyamanlı Türkmen bir aileden gelmesine karşın Kürt siyasi hareketi içinde yer alan, siyasi duruşunu yeri geldiğinde mizahla harmanlayan, Türkiye siyasetinde sıra dışı bir isimdi.
DEM Parti İmralı Heyeti üyesi ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan Salı akşamı geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldı ve ameliyata alındı. Önder, kaldırıldığı hastanede tedavisinin 18'inci gününde yoğum bakımda yaşamını yitirdi.
Sırrı Süreyya Önder kimdir?
Yönetmen, senarist, yapımcı, oyuncu, gazeteci ve siyasetçi Sırrı Süreyya Önder, 7 Temmuz 1962’de Adıyaman’da doğdu. Berber ve arzuhalci babası 1960'lı yıllarda Türkiye İşçi Partisi'nin Adıyaman kurucusu ve il başkanıydı. Önder sekiz yaşındayken babası sirozdan yaşamını yitirdi.
Çocuk yaşta çalışmaya başlayan Önder, fotoğrafçı çıraklığı yaparak, ailesine destek oldu. Sıtma Savaş ve Eradikasyon Teşkilatına mevsimlik işçi olarak giren Önder, işten atılması üzerine bir süre lastik tamirciliği yaptı.
Adıyaman Lisesi öğrencisi olduğu 1978'de Maraş Katliamı'nı protesto ettiği için cezaevine giren Önder, tahliye olduktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandı.
12 Eylül'ün ardından 12 yıllık hapis cezası nedeniyle afişlerle arandığı dönemde Altındağ'da bir gecekonduda saklanan Önder, geçmişte beraber işkence gördüğü bir arkadaşının ihbarı üzerine yakalandı. Cunta döneminde sistematik işkence merkezi haline gelen ve kısaca "DAL" adı verilen Ankara Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'de 105 gün tutulan Önder, daha sonra 7 yıl hapis yattı.
Tahliye olduktan sonra inşaatlarda çalışan, kamyon şoförlüğü yapan Önder, işi nedeniyle bir süre Kazakistan, Ukrayna ve Rusya'da yaşadı.
2011'de milletvekili oldu
Önder, Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) desteklediği Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku saflarında katıldığı 2011 genel seçimlerinde, İstanbul 2. Bölge'den milletvekili seçildi. Aynı yıl yeni anayasa yazımı için TBMM’de kurulan Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’da BDP’yi temsilen yer aldı.
Önder, 2014 yerel seçimlerinde HDP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı oldu, ancak kazanamadı. Haziran ve Kasım 2015 seçimlerinde HDP Ankara, 2023 seçimlerinde ise DEM Parti İstanbul Milletvekili olarak TBMM'ye giren Önder, 28. Dönem'de TBMM Başkanvekili seçildi.
Demokratik açılım sürecinde yer aldı
Önder, Kürt sorununun çözümüne yönelik "demokratik açılım" olarak adlandırılan, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile hükümet arasındaki süreci yürüten HDP heyetinde görev aldı, PKK'nın yöneticilerinin bulunduğu Kandil Dağı'na da Öcalan'ın bulunduğu İmralı Adası'na da gitti.
Diyarbakır’da 21 Mart 2013’teki Nevruz kutlamaları sırasında Öcalan’ın "örgüte yaptığı ateşkeş" çağrısına ilişkin mektubun Türkçesini okuyan Önder, 3 Aralık 2018'de 43 ay hapis cezasına çarptırıldı ancak Anayasa Mahkemesinin (AYM) verdiği hak ihlali kararı üzerine 4 Ekim 2019'da serbest bırakıldı.
Terör örgütü PKK ile birlik içinde olduğu gerekçesiyle HDP hakkında açılan kapatma davasında hakkında siyasi yasak istenen kişiler arasında olan Önder, birçok HDP yöneticisiyle birlikte yargılandığı Kobani Davası'nda ise beraat etti.
Son süreçte oluşturulan İmralı Heyeti üyesiydi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, partisinin TBMM Grubu'nda 22 Ekim 2024'te sarf ettiği, "Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" sözlerinin ardından başlayan ve "Terörsüz Türkiye" olarak da adlandırılan süreçte Önder, Öcalan ile görüşmeler gerçekleştiren ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilen "İmralı Heyeti"nde yer aldı.
"Bu barış meselesini hal yoluna koymadan ölmem"
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sosyal medya hesabından yayımlanan "Seni seviyoruz Sırrı Abi" başlıklı mektubu da Sırrı Süreyya Önder'in kalp rahatsızlığını ortaya koydu.
Demirtaş'ın, İmralı Heyeti'nin kendisini cezaevindeki ziyaretinin ardından yazdığı mektup şöyleydi:
"Son cezaevi ziyaretinde Sırrı Bey aniden fenalaştı, rengi bembeyaz kesildi, kalbini tuttu. Telaşlandık, doktor, ambulans çağırmak istedik, izin vermedi. Koridora çıkıp biraz hava aldı. Ahmet Türk ve Pervin Buldan’la gözlerimiz doldu, daracık hapishane görüş odasında barışı konuşmanın zorluğuyla yutkunduk. Sırrı Bey geri döndü, her zamanki neşesini takınmaya çalışarak ‘Ahmet Abi, bu barış meselesini hal yoluna koymadan ölmem, yok ha’ dedi. Orda birbirimize söz verdik: ‘Ölme, barış ölmesin. Allah’ın emri!’ Sırrı Bey o haliyle dışarı çıktı ve Edirne Cezaevi önünde ‘yüreğimiz elimizde geziyoruz’ açıklamasını yaptı ki gerçekten öyleydi."
Sinema kariyeri, kazandığı ödüller ve köşe yazılarıyla devam eden bir kariyer
Aynı zamanda yönetmen olan Önder'in ilk filmi, senaryosunu yazdığı ve Muharrem Gülmez’le birlikte yönettiği Beynelmilel oldu. 12 Eylül sonrasındaki sıkıyönetim dönemini trajikomik şekilde ele alan film Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü, Ankara Uluslararası Film Festivali'nde Onat Kutlar En İyi Senaryo Ödülü'nü, Karaçi Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazandı.
Önder, O… Çocukları (2008), F Tipi Film (2012) ve İtirazım Var gibi yapımlarda senarist, yönetmen veya oyuncu olarak yer aldı. Ayrıca Sis ve Gece ile Yeraltı gibi filmlerde oyunculuk yaptı.
Daha önce Birgün ve Radikal gazetelerinde köşe yazıları yazan Önder, yazılarına son olarak T24’te devam ediyordu.
"Ben ağaçların da vekiliyim"
Önder, 2013'te Gezi Parkı eylemlerine katılan ilk milletvekiliydi. Parka giren iş makinalarının önüne geçen Önder'in görevlilere "Ben ağaçların da vekiliyim" sözü dikkati çekmişti.
Şakalarıyla yüz güldüren Önder
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014'te verdiği resepsiyonda Emine Erdoğan'ın "Siz nerelisiniz?" diye sorduğu Önder'in, "Adıyamanlıyım, çok afedersiniz Türk'üm, tedavi oluyorum" şeklindeki yanıtının Erdoğan çiftini güldürdüğüne ilişkin haberler medyada yer bulmuştu.
Önder ayrıca TBMM Başkanvekili olarak yönettiği Genel Kurul’da da şakaları ve hazır cevaplığıyla öne çıkan bir isimdi.
Bir konuşmasında, "Avrupa Birliği (Türkiye'yi) almak istemiyor, biz girmek istemiyoruz. Ama bu memlekette bir bakanlığı var ve yüzlerce bürokrat çalışıyor orada. Böyle bir garip ülkeyiz"
İdris Naim Şahin'e sözleri dikkati çekti
Önder, BDP Grubu adına, 20 Kasım 2012'de TBMM Genel Kurulu'nda da dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin için şiir yazdığını belirtmişti. Önder'in "şiiri" ve sözleri şöyleydi:
"Kurbanam kalın kaşına, taç yakışan başına / Bir gün görmesem ey İdris Naim, yanarım ataşına...
Şimdi, bir kere, Sayın Bakanın varlığı, bu cumhuriyetin bütün yurttaşları için büyük bir umut kaynağıdır. Çünkü herkese 'Sayın İdris Naim Şahin İçişleri Bakanı olduysa ben de her şey olabilirim' duygusu veriyor. Bir cumhuriyetin bunu başarmış olması az bir şey mi? Bu anlamda hem cumhuriyete hem Sayın Bakana çok şey borçluyuz."
Önder'in, bir röportajında, 12 Eylül döneminde çok işkence görüp görmediği sorusuna verdiği, "Herkes gördü o dönem. Bunları anlatmayı sevmiyorum. Çünkü 16 yaşında idam edilen, işkencede öldürülen insanlar varken kalkıp 'Bize de şunu yaptılar' demek ayıp geliyor" yanıtıyla, kişisel acılarını dönemin ağır tablosunun arkasına koyduğunu gösteriyordu.