(ANKARA)- Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, terör örgütü PKK’nın kendini feshetmesine ilişkin, “Savaşın, şiddetin, terörün, adını nasıl koyarsak koyalım, acısını bu ülkenin yoksul insanları çekiyor. Bu yüzden barış bizim için gerçek bir özlem, talep, gerçek bir hayal. Kim barışa daha çok ihtiyaç duyuyorsa onun daha fazla sorumluluk alması gereken bir dönemdeyiz. Biz bunu başarabiliriz” dedi.
TİP Genel Başkanı Baş, NOW TV’de yayınlanan İlker Karagöz'ün sunduğu "Çalar Saat" programına konuk oldu. Baş, programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İlker Karagöz’ün PKK’nın kendini feshetmesine ilişkin sorduğu “Olumlu havada ilerleyen bu süreç, enfekte edilir mi? Bu tarihi bir dönüm noktası mıdır?” sorusuna Baş, şu yanıtı verdi:
“Bir hedef var, ifade edilen hedef: Barış, Türkiye’de şiddetsiz bir ortamın yaratılması. Burada geniş bir mutabakat var, bir de bu hedefe giderken çeşitli niyetler var. Bence iktidarın niyeti, iktidarın koltuğunu sağlamlaştırmak, bunun için barışı araçsallaştırıyor. Bizim de barış diye bir özlemimiz var, Türkiye’de barışın sağlanması lazım. Ben bu 'hedef' ve 'niyet' arasındaki çelişkiye, 'sorumluluğu' eklerim. Biz sorululuk alalım. Yurttaş, demokratik kitle örgütleri sorumluluk alsın. Bu kadar büyük bir özlem, iktidarın niyetlerine, tasarruflarına, teslim edilemez. O yüzden böylesi bir iklim oluştuysa, çağrı yapıldıysa, karar alındıysa, bu ilan ediliyorsa bu hepimize düşen sorumluluğu gösterir. Savaşta yoksul çocukları ölüyor. Galiba insanın hayatta yaşayacağı en büyük acı, evlat acısıdır. Bu acıyı yaşayan herhangi bir insan, başka anne babaların yaşamaması için elinden geleni yapar diye düşünüyorum. 30 yıldır bunları tartışıyoruz. Hep yoksul evlere bayraklar asıldı bu ülkede. Savaşın, şiddetin, terörün, adını nasıl koyarsak koyalım, acısını bu ülkenin yoksul insanları çekiyor. Bu yüzden barış bizim için gerçek bir özlem, talep, gerçek bir hayal. Kim barışa daha çok ihtiyaç duyuyorsa onun daha fazla sorumluluk alması gereken bir dönemdeyiz. Biz bunu başarabiliriz. Dünyanın farklı yerlerinde de böyle çatışmalar yaşandı ve toplumlar birbirine düşman edildi. Türkiye’de de bunun çabası yaşandı ama bu başarılamadı. Bugüne kadar nasıl birbirimize sahip çıktıysak, çok önemli, birlikte yaşama iradesi var. Bu ülkenin artık hepimizin ortak ülkesi olduğu, hepimizin birlikte, kardeşçe yaşayabileceği koşulların ortaya çıktığı bir tablo var."
