Obezitenin dünya genelinde hızla artan bir sağlık sorunu haline geldiğini, Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre sadece estetik bir problem değil, aynı zamanda diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanser türleri gibi ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkaran bir durum olduğunu belirten Diyetisyen Busemelek Yıldız, “Obezite, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir sağlık sorunu haline gelmiş durumda. Sağlık Bakanlığı'nın ve uluslararası sağlık kuruluşlarının verileri, Türkiye'de obezite oranlarının son yıllarda hızlı bir şekilde arttığını gösteriyor. Bu artış, bireysel sağlık sorunlarının yanı sıra toplumun genel sağlık durumu ve ekonomi üzerinde de ciddi etkiler yaratıyor” dedi.
TÜRKİYE'DE OBEZİTE ORANLARI
Yıldız, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022 yılı verilerinden bahsederek “Türkiye’de 15 yaş ve üzeri bireylerin yüzde 20’sinden fazlası obez. Kadınlarda obezite oranı erkeklere kıyasla daha yüksek. Kadınların yüzde 24’ü, erkeklerin ise yüzde 17’si obez olarak tanımlanıyor. Bu oranlar, Türkiye'nin Avrupa'da en yüksek obezite oranına sahip ülkelerden biri olduğunu ortaya koyuyor” diye kaydetti.
TÜRKİYE'DE OBEZİTE ARTIŞININ BAŞLICA NEDENLERİ
Obeziteye yol açan en yaygın etkenlerden birinin yanlış beslenme alışkanlıkları olduğunu söyleyen Yıldız, şöyle devam etti: “Yüksek kalorili ve besin değeri düşük gıdaların sık tüketilmesi, fastfood, şekerli içecekler ve işlenmiş gıdalar, aşırı kilo alımını tetikliyor. Geleneksel Türk mutfağının yüksek yağ ve karbonhidrat içeriği de obezite görülme riskini artırıyor.”
Diyetisyen Yıldız, açıklamalarına “Teknolojinin gelişmesiyle günlük hayat giderek daha az hareketli hale geliyor. Masa başı işler, bilgisayar oyunları ve ekran karşısında geçirilen uzun saatler, kalori yakımını azaltıyor. Hareketsizlik, alınan kalorilerin yakılamamasına ve yağ birikimine yol açar ifadelerini ekledi.
Genel sağlık için günlük adım hedefinin kişisel ihtiyaçlara göre değişebildiğini dile getiren Busemelek Yıldız, “10 bin adım, sağlıklı bir yaşam için iyi bir genel hedef olmakla birlikte önemli olan düzenli olarak hareket etmektir. Hareketsiz bir yaşam tarzından uzaklaşmak ve günlük aktivitelerinize daha fazla adım eklemek, uzun vadede sağlığınıza büyük katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
Yıldız, ayrıca “Obezite yalnızca yaşam tarzıyla ilgili bir sorun değil; genetik yatkınlık da büyük rol oynuyor. Ailede obezite geçmişi olan bireylerin bu durumu yaşama olasılığı daha yüksek. Ayrıca tiroit bezlerinin yavaş çalışması, insülin direnci ve polikistik over sendromu gibi hormonal rahatsızlıklar da kilo alımını kolaylaştırıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Haberimizin devamı için yarın da sitemizi ziyaret edebilirsiniz.