Karahan, İstanbul Finans Merkezi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yerleşkesi'nde düzenlenen toplantıda yılın ikinci enflasyon raporunun sunumunu gerçekleştirdi.
Raporda 2025 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 24 seviyesinde tutuldu. TCMB, 2025 tahmin aralığını da artan belirsizlik dolayısıyla yüzde 19-29 olarak korudu. 2026 enflasyon tahmini yüzde 12, 2027 tahmini ise yüzde 8'de sabit bırakıldı. TCMB, 7 Şubat'ta yılın ilk 1. Enflasyon Raporu'nda yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 21'den yüzde 24'e çıkarmıştı.
Karahan, sunumunda enflasyona ilişkin şunları söyledi:
"Küresel büyümedeki zayıflama beklentisiyle, enerji emtia fiyatlarında, başta ham petrol ve doğal gaz olmak üzere ilk etapta belirgin düşüşler gördük. Mayıs ayında ise tekrar yükseliş oldu. Ancak fiyatlar, önceki rapor döneminin altında kalmaya devam ediyor. Enerji dışı emtia fiyatları ise önce bir düşüş yaşadıktan sonra altın ve diğer değerli metal fiyatları kaynaklı yükseldi.
Emtia fiyatları da finansal varlık fiyatlarına benzer şekilde, küresel ticaret politikalarına ilişkin haber akışıyla dalgalanmalar gösterebiliyor. Son gelişmelerin enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri ise ülkeden ülkeye farklılaşıyor. Geçtiğimiz rapor dönemiyle kıyaslandığında, özellikle gelişmiş ülkeler için 2025 yılı enflasyon beklentisinin bir miktar yükseldiğini görüyoruz. Dolayısıyla, korumacı eğilimlerin artmasının küresel enflasyondaki düşüşü yavaşlatabileceği bekleniyor. Öte yandan, tarifelerin etkilerine bağlı olarak, enflasyon-büyüme görünümünün eş anlı bozulduğu ekonomilerde politika ödünleşiminin artabileceğini değerlendiriyoruz.
"Dezenflasyon süreci kesintisiz bir şekilde devam ediyor"
2024 haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci kesintisiz şekilde devam ediyor. Tüketici enflasyonu nisan ayında yüzde 37,9’a gerileyerek, 2024 mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla önemli bir düşüş gösterdi. Öncü veriler bu eğilimin, mayıs ayında da sürdüğüne işaret ediyor. Son rapor döneminden bu yana enflasyon, öngördüğümüz tahmin aralığının orta noktasının altında gerçekleşti. Bu gelişmede, özellikle yurt içi enerji fiyatlarında öngörülere kıyasla daha düşük seyrin ve Sağlık Uygulamaları Tebliği’ne yönelik düzenlemenin etkisi öne çıktı.
Mayıs ayı öncü verilerinin ana eğilimde nisan ayına kıyasla daha düşük bir seyre işaret ettiğini ekleyebilirim. Geldiğimiz noktada TÜFE yıllık enflasyonu yüzde 37,9. Ancak, gerek ana eğilim göstergelerinin ortalaması gerekse tahmin performansı görece iyi olan medyan enflasyon, yıllıklandırılmış ana eğilimin yüzde 30’un biraz üzerinde olduğunu ima ediyor. Bu da bize dezenflasyonun süreceğini gösteriyor. Tüketici fiyat gelişmelerine alt gruplar bazında baktığımızda ise mal enflasyonunun görece düşük seyrettiğini görüyoruz.
Temel mal enflasyonu, ilk çeyrekteki ılımlı seyir sonucunda yıllık bazda yüzde 20’ye geriledi. Finansal koşullara duyarlılığı yüksek olan dayanıklı tüketim mallarında ise yüzde 19 seviyesinde bir enflasyon söz konusu. Mal enflasyonuna kıyasla kademeli gerçekleşse de hizmet enflasyonunda da yavaşlama eğilimi görüyoruz. Nitekim son bir senede hizmet enflasyonu 40 puandan fazla geriledi.
Karahan'dan 'para politikasında sıkı duruş' vurgusu
Son dönemde küresel ticarette artan korumacı eğilimler, küresel büyüme görünümü üzerinde aşağı yönlü riskleri artırdı. Bu nedenle tahminlerimizi oluştururken baz aldığımız dış talebe ilişkin varsayımlarımızı belirgin şekilde aşağı yönlü güncelledik. Bu görünümle uyumlu olarak ham petrol ve ithalat fiyatları varsayımlarımızı da 2025 ve 2026 yılları için aşağı çektik. Gıda fiyatları varsayımımızı ise işlenmemiş gıda enflasyonu kaynaklı olarak 2025 yılı için yukarı yönlü güncelledik.
Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık. Ayrıca, ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de artarak devam edeceğini tahminlerimize yansıttık. Bu çerçevede, bir önceki rapor dönemiyle aynı şekilde, 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2026 yıl sonu için yüzde 12 olan enflasyon tahminimizi de koruduk.
Enflasyonun 2027 yılında yüzde 8’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Yıl sonunun yaklaşması nedeniyle, 2025 tahmin aralığının mekanik olarak daralması gerekirdi. Ancak, son dönem artan belirsizlikler nedeniyle, tahmin aralığımızı yüzde 19 ile 29 olarak koruduk. Tahmin aralığı 2026 yıl sonu için ise yüzde 6 ve 18’e karşılık gelmektedir.
2025 yılındaki tahmin güncellemesinde, yukarı ve aşağı yönlü etkiler birbirini dengeledi. Burada öne çıkan unsurlardan biri gıda fiyatları varsayımımızda işlenmemiş gıda kaynaklı yaptığımız artış oldu. Bu değişiklik, bir önceki tahminimizi 0,5 puan yukarı çekti. Çıktı açığının son dönemde öngörülerimizin üzerinde seyretmesine rağmen, yaptığımız sıkılaşma sayesinde bu sapmanın net etkisi 0,3 puan ile sınırlı kaldı.
Petrol ve ithalat fiyatları varsayımındaki düşüşe karşın, sepet kur gelişmeleri kaynaklı olarak Türk lirası cinsi ithalat fiyatı varsayımındaki güncelleme ise enflasyon tahminini 0,1 puan yükseltti. Başlangıç koşulları ve ana eğilim de enflasyon tahminini 0,1 puan yukarı yönlü etkiledi. Öte yandan, sağlık muayene katılım paylarında şubat ayında yapılan indirimin etkisiyle, yönetilen ve yönlendirilen fiyatlardan kaynaklanan 1 puanlık aşağı yönlü güncelleme oldu. Son dönemde uyguladığımız politikalarla enflasyon görünümünde ciddi bir bozulma yaşanmasının önüne geçtik."