Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, HIV vakalarının 2012 yılından itibaren 4 kat arttığını belirtti. Prof. Dr. Taşova, “Ülkemizde HIV virüsünün yüzde 15-16’sı yabancı uyruklulardan kaynaklanıyor, ancak asıl artış kendi ülkemizden kaynaklanıyor. Durumunun farkında olmayan binlerce HIV pozitif birey var. Bu kişileri bulup tedavi etmemiz gerekiyor” dedi.
1 Aralık Dünya AIDS Günü öncesinde UNAIDS tarafından yayımlanan rapora göre, dünya genelinde HIV ile yaşayan 39.9 milyon kişiden 9.3 milyonu hâlâ hayat kurtarıcı tedaviye erişemiyor. Türkiye’de ise HIV vakalarının sayısı artmaya devam ediyor. 1985 yılında ilk vakaların görüldüğü ülkemizde, 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 40 bin HIV pozitif hasta bulunuyor ve 2 bin 300 AIDS vakası mevcut. Bu vakaların yüzde 80’i erkek, yüzde 15-16’sı ise yabancı uyruklu bireylerden oluşuyor.
PANDEMİ SONRASI ARTAN VAKALAR
Prof. Dr. Yeşim Taşova, AIDS'in bir "sessiz salgın" olduğunu vurgulayarak, pandeminin HIV testlerinin yapılmasında gecikmelere yol açtığını belirtti:
“Covid-19 dönemi boyunca HIV tespiti yeterince yapılamadı. Şimdi laboratuvarlar yeniden çalışmaya başladıkça bu hastaların kötü sonuçlarını görmekteyiz. Daha fazla HIV pozitif hasta başvuruyor ve bu hastalar genellikle geç dönemde geliyorlar."
HIV VİRÜSÜ TÜRKİYE'DEN ALINIYOR
Prof. Dr. Taşova, HIV virüsünün çoğunlukla Türkiye içinde bulaştığını ifade etti:
“Türkiye’deki vakaların çoğu artık kendi ülkemizden kaynaklanıyor. Bugüne kadar yaklaşık 40 bin HIV pozitif vaka görüldü ve bunların yüzde 80’inin erkek olduğunu gözlemliyoruz. Ayrıca, vakaların yüzde 15-16’sı yabancı uyruklular. Uyuşturucu kullanımının artışı, HIV bulaşma oranlarını daha da tetikliyor. 15 yaşından 40 yaşına kadar vakalar bulunuyor ancak özellikle 60 yaş altındaki kişilerde HIV vakalarının arttığına dikkat çekiyorum. Ergenlik dönemi ve yaşlılar için dikkatli olunmalı ve HIV testi yapılmalı.”
HAMİLELERDE HIV TESTİ ÖNEMLİ
Prof. Dr. Taşova, HIV'in anne karnına geçebileceği uyarısında bulunarak, hamilelerin HIV testi yaptırmalarının önemini vurguladı:
“Anne pozitifse ve tedavi edilmemişse, HIV doğum anında ya da emzirme sırasında bebeğe geçebilir. Gebeler mutlaka HIV testi ile kontrol edilmelidir. Durumunun farkında olmayan çok sayıda kişi var. Bu kişileri tespit edip tedavi altına almamız gerekiyor.”
HIV TEDAVİSİ ÜCRETSİZ VE KOLAY ERİŞİLEBİLİR
HIV tedavisinin basit bir testle tespit edilebileceğini belirten Prof. Dr. Taşova, tedavi sürecinin de ücretsiz olduğunu vurguladı:
“HIV testi çok basit bir işlemle yapılabiliyor. Bu virüs ömür boyu sürecek, ancak tedaviye başlanırsa kişiler AIDS'e dönüşmeden yaşayabiliyor. Tedavi süreci, sağlık sistemimiz tarafından karşılanıyor. Tedavi edilmeden bırakılan kişiler, HIV’in AIDS’e dönüşmesini ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalmalarını engelleyemiyorlar. Bu yüzden farkındalık oluşturmak ve tedavi edilmesi gereken bireyleri bulmak çok önemli.”
SONUÇ OLARAK
Prof. Dr. Taşova, HIV’in ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ve bu konuda farkındalık yaratmanın önemini vurgulayarak, HIV pozitif bireylerin erken tespit edilmesinin ve tedaviye başlanmasının hayati öneme sahip olduğunu belirtti.