Gazze’de süren İsrail saldırıları sivilleri yaşamla ölüm arasında bırakıyor. Bombardımandan kaçan ve evsiz kalan binlerce Filistinli, çareyi mezarlıklara sığınmakta buldu. Han Yunus’taki bir mezarlık artık yalnızca ölülerin değil, yerinden edilen yüzlerce ailenin de yaşam alanına dönüşmüş durumda.
Mezar taşlarının arasına kurulan çadırlarda hayatta kalmaya çalışan aileler, çocuklarıyla birlikte ölümle iç içe yaşıyor. Çocuklar mezarlıkta oyun oynarken, anneler mezar taşlarının gölgesinde yemek pişirmeye çalışıyor. Ancak koşullar dayanılmaz boyutta.
“Su yok, yiyecek yok, akrepler çadırlarımızda”
Siviller, en temel ihtiyaçlara bile ulaşamadıklarını dile getiriyor. Bir Gazzeli anne, yaşadıkları zorluğu şu sözlerle aktardı:
“Yaşam koşulları çok kötü. Su yok, çocuklarım bir bidon su için dört kilometre yürüyor. Çadırımızın içine akrepler giriyor, üç tanesini öldürdük. Yiyecek bulmak neredeyse imkânsız.”
Başka bir baba ise, toprak sahiplerinin yüksek kira talepleri yüzünden mezarlıklara sığındıklarını belirterek, “50 metrekare için bin şekel istiyorlar, paramız yok. Başka seçeneğimiz kalmadı.” dedi.
Kış kapıda, çaresizlik büyüyor
Çaresizlik her geçen gün artarken, kış yaklaşması endişeleri daha da derinleştiriyor. Bir başka Gazzeli aile, “Kışlık giysiler olmadan çıktık. Ne yatağımız ne de sağlam bir çadırımız var. Yağmur yağdığında üzerimize yağacak.” diyerek dünyanın dikkatini çekmeye çalışıyor.
“İnsanca yaşam istiyoruz”
Bombaların gölgesinde, akreplerin ve yılanların kol gezdiği çadırlarda hayata tutunmaya çalışan Gazzeliler, tek bir şey istiyor: insanca bir yaşam. Çocuklarının açlık ve susuzlukla değil, oyunlarla büyümesini arzulayan aileler, uluslararası topluma “Artık görün bizi!” çağrısı yapıyor.