Neptün’ün ötesinde yer alan bu dev gezegenin, Dünya’nın kütlesinin 5 ila 10 katı büyüklüğünde olduğu belirtildi.

NASA, bu gizemli gezegeni incelemek üzere yeni teleskoplar geliştirmeyi planlıyor.


Ancak, eliptik ve uzak yörüngesi nedeniyle doğrudan gözlemi şu an için mümkün değil.

Bu keşif, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden araştırmacı Konstantin Batygin liderliğindeki ekip tarafından gerçekleştirildi ve astronomi dünyasında devrim niteliğinde bir ilerleme olarak değerlendiriliyor.

2006 yılında cüce gezegen olarak yeniden sınıflandırılan Plüton ile bağlantısı olmayan bu gök cismi, tamamen yeni bir yapıya sahip.

Gezegenin varlığı, sistemin en uzak bölgelerinde hareket eden transneptün cisimlerinin (TNO) anormal davranışlarının incelenmesiyle ortaya çıktı.

TNO’ların hareketleri, ancak büyük bir kütlenin yerçekimsel etkisiyle açıklanabiliyordu.

Bilim dünyasında uzun süredir konuşulan dokuzuncu gezegen fikri, şimdiye kadarki en güçlü kanıtlarla destekleniyor.

Ancak bu varsayımsal gezegenin oldukça eliptik ve uzak yörüngesi, mevcut teleskoplarla tespitini zorlaştırıyor. Gezegenin düşük güneş ışığı yansıtması da gözlemi engelliyor.

NASA, bu engelleri aşmak için daha gelişmiş teleskoplar inşa etmeyi ve bu gök cismine daha yüksek hassasiyetle ulaşmayı hedefliyor.

Dokuzuncu gezegenin keşfi, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerinde henüz bilinmeyen diğer gezegenlerin var olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor.

Dokuzuncu gezegenin keşfi, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerinde henüz bilinmeyen diğer gezegenlerin var olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor.