Haber/Kamera: Zuhal ÇİLOĞLAN
(İSTANBUL) Üç hafta önce Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi açılış törenindeki konuşması sırasında "AK Parti sebep enflasyon sonuçtur" şeklinde yazı gösterip, telefonu platforma doğru attığı için tutuklanan 3 çocuk babası tekstil işçisi N. K.’nin tutukluluğuna itiraz reddedildi. O ana ait görüntülerin her şeyi ortaya koyduğunu belirten avukat Avşin Mukaddes Durmuş “Bu eylemi ekonomik durumundan, gelir eşitsizliğinden ve tüm ülke gündemini ilgilendiren enflasyondan kaynaklı tamamen sesini duyurmak maksatlı yaptı. Tutuklama kararı verilerek çok ağır bir tedbir uygulanmış oldu" dedi.
Daha önce de AK Parti binaları yakınlarında eylemler yapan tekstil işçisi N.K., 19 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirilen açılış töreni sırasında Erdoğan'ın konuşma yaptığı platforma doğru cep telefonunu atıp "AK Parti sebep enflasyon sonuçtur", "Allah'ın dinini kullanma Reis" şeklinde bir yazıyı gösterdi. Alanda bulunan görevlilerin müdahalesiyle kısa sürede gözaltına alının işçi emniyete götürüldü. İfadelerinde ekonomik sıkıntılar nedeniyle sesini duyurmak istediğini söylediği öğrenilen işçi, İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "basit yaralama" suçlamasıyla Silivri'deki Marmara Cezaevi'ne gönderilen işçinin avukatı Avşin Mukaddes Durmuş, ANKA’ya konuştu.
“Silahlı terör örgütüne üye olma” dosyasında takipsizlik kararı çıktı
Durmuş, N. K.’ye, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan ayrı soruşturma başlatıldığını ancak bu dosyadan takipsizlik kararı çıktığını söyleyerek, şunları aktardı:
“Müvekkilim daha önce de ekonomik sıkıntılardan kaynaklı birçok kez sesini duyurmak için gerek oturma, gerek yürüyüş şeklinde bir takım eylemler gerçekleştirmişti. Bunların hepsi tamamen anayasal sınırlar içerisinde yapılmış eylemlerdir. Dolayısıyla hiçbir şekilde tutuklama veya gözaltı dahi olmadan serbest bırakılmıştır. Bunda da yine bir hastanenin açılışında sesini tamamen sesini duyurabilmek maksatlı önce cep telefonunu boşluğa fırlatarak daha sonra da pankart açarak bir eylemde bulunuyor.
Bunun bir terör saldırısı olduğu düşünüldü ve hemen müdahale edildi. Aynı gün içinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu eylemin herhangi bir şekilde terörle hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır. Bugün elimize gelen yeni bir tebligatta da müvekkilin herhangi bir terör örgütü ile bağlantısının olmadığı, sicilinin temiz olduğu tespit edilmiş ve takipsizlik kararı verilmiştir.”
“İddianamesi henüz hazır değil”
“Tutuklu bulunduğu ‘basit yaralama’ ve ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ dosyası ise şu an Bakırköy'de ve yargılaması devam ediyor. İddianamesi henüz hazırlanmadı. Soruşturması tamamlanmak üzere. Zaten herhangi bir terör eylemi olup olmadığı hususu araştırılıyordu. Biz de en kısa sürede iddianamenin hazırlanmasını bekliyoruz.”
“Tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi”
“Bu eylemi ekonomik durumundan, gelir eşitsizliğinden ve tüm ülke gündemini ilgilendiren enflasyondan kaynaklı tamamen sesini duyurmak maksatlı yaptı. Önce telefonunu boşluğa fırlattı. Sayın Cumhurbaşkanına hiçbir şekilde etki etmedi. Hatta tamamıyla arkasında yani direkt boşluğa attı ve akabinde pankart açtı. Gerek 'Cumhurbaşkanına hakaret' gerekse 'kasten yaralama' olsun burada hiçbir suç unsuru yok. Biz kendi itiraz dilekçemizde de bunların hepsini belirttik. İtirazlarımız reddedildi. Tutukluluğa karşı yaptığımız itiraz reddedildi. Farazi bir şekilde, tamamen niyet okunmasıyla karar verilmemesi gerekiyor. Yani burada 'kasten yaralama' da olabilirdi şeklinde tamamen tahmine dayalı önlem amaçlı bir tutuklama kararı verilmemesi gerekiyor. Tutuklama zaten istisnai hallerde verilmesi gereken bir önlemdir. Adli kontrol hükümleri öncelikle uygulandığı takdirde tutuklamaya öncelik verilmesi kişi hak ve özgürlüklerini sınırlayan bir durumdur. Biz adli kontrol hükümlerinin uygulanarak daha iyi bir sonuç alınacağı kanaatindeydik. Ancak tutuklama kararı verilerek çok ağır bir tedbir uygulanmış oldu.”
“Ailesi maddi manevi çok zor durumda. Psikolojik olarak iyi değil”
“Müvekkilimle en son dün görüştüm. Tabii ki de psikolojik olarak hiç iyi durumda değil. Bunu bireysel değil toplumsal bir protesto şeklinde yaptığını söylüyor. Sadece kendi ekonomik sıkıntılardan kaynaklı değil. Tüm halkı düşünerek yaptığını söylüyor ve bu konuda yalnız bırakıldığını, tek olduğunu düşünüyor. Daha çok ailesi için endişe duyuyor. Çünkü evin geçimini sağlayan tek kişi kendisi. Tutuklu bulunduğu süre boyunca ailesi de maddi manevi çok zor durumdalar. Kendisine gerekli müdahaleleri yapacağımızı, hukuki süreci en iyi şekilde yöneteceğimizi söyledim. Gerekli görüşmeler yapıldı. Şu an için biz de beklemedeyiz.”