Haber: Ahmet ÜN – Kamera: İsmet MİKAİLOĞULLARI
(DİYARBAKIR) - DEM Parti, Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü kapsamında Diyarbakır'da Çocuk Komisyonu kurdu. DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş, Türkiye'de çocuk işçiliğinin bir salgına dönüştüğünü ifade ederek, “Türkiye'deki işçileştirilmiş çocukların kök nedenlerine baktığımızda yine yoksulluk karşımıza çıkıyor” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü kapsamında Diyarbakır İl Başkanlığı'nda Çocuk Komisyonu kuruldu. DEM Parti Diyarbakır İl Başkanlığı’nda komisyonun kuruluşuna ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş, dünya çapında 160 milyon çocuk işçinin olduğunu söyledi.
160 milyon çocuğun işçileştirildiği, zorlu çalışma koşullarında bırakıldığı gerçeğiyle karşı karşıya olduklarını dile getiren Güneş, “160 milyonu aşkın çocuğun işçileştirilmesi demek 10 çocuktan birinin dünyada işçi olarak çalıştığı, emeğinin sömürüldüğü gelişimine, yaşına, psikolojisine ve aynı zamanda içinde bulunduğu anın potansiyel gelişimlerine uygun olmayan bir şekilde çalıştığı anlamına geliyor ki nitekim 160 milyon çocuktan 79 milyonu da madencilik, kimyasal, tarım ve ağır yük taşımacılığı gibi aslında ağır işler çalışıyor. Yani dünyada çocuk işçiliğinin işçileştirilmenin kök sebeplerine baktığımızda dünyanın her yerinde başta yoksulluk, ardından savaşlar, kapitalist dünya düzeni, çocuk emeğinin ucuz iş gücü olarak görülüp sömürülmesi, toplumsal cinsiyete dayalı adaletsizliklerle toplumsal adaletsizliklerin aynı zamanda eğitim sisteminden uzak kalmanın da yine çocukların işçileştirilmesinin kök nedenleri olarak karşımıza çıktığını görüyoruz” diye konuştu.
‘2 milyona aşkın çocuğun Türkiye'de işçileştirildiğini görüyoruz’
Türkiye’deki çocuk işçi verilerini de paylaşan Güneş, şunları aktardı:
“Bu tablo içerisinde Türkiye'nin ne durumda olduğuna bakmak gerekir. Türkiye'nin 2024 verilerine göre 869 bin çocuğun işçileştirildiği gerçeği ile karşı karşıya kalıyoruz. Fakat aslında bu gerçek tam olarak tabloyu yansıtmadığını belirtmemiz gerekiyor. Çünkü 869 bin çocuğun içerisinde Mesleki Eğitim Merkezi’nde (MESEM) işçileştirilen çocukların, MESEM’ler işçileştirilen çocukların, aynı zamanda aile içi emeği geçen çocukların rakamlarının olmadığını biliyoruz. Bu çocukları da eklediğimizde 2 milyona aşkın çocuğun Türkiye’de işçileştirildiğini görüyoruz. Aynı zamanda yaz aylarında işçileştirilen çocukların sayısının da 4 milyonu bulduğunu, gerçeğini kamuoyuyla paylaşmamız gerekiyor. Böyle bakıldığında küresel anlamda ve Türkiye’de çocuk işçiliğinin bir salgına dönüştüğünü de söylemek gerekiyor. Ağır tablonun boyutlarına ilişkin bir sunuş yapmak gerekiyor. Aynı zamanda dünyada 10 çocuktan birinin işçileştirildiğini söyledik.”
‘MESEM’ler kurumsallaştırılmış çocuk emeği sömürü’
Çocuk işçi cinayetlerini de değinene Güneş, “Bu çağın utancı olan iş kazasında bir çocuğun hayatını kaybetmesi gerçeği iş cinayetlerinde, iş kazası adı altında ne yazık ki 2013-2024 tarihleri arasında 742 çocuğun iş cinayetlerinde katledildiğini, 2024 yılında ise 71 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini, kaybettiğini, katledildiğini biliyoruz. Tabii ki katledilen çocukların iş kazasında öldürülme utancının da (MESEM) tarafından bu iktidara ait olduğunu söylemek gerekiyor. MESEM’ler kurumsallaştırılmış çocuk emeği sömürü sistemi olduğunun altını çizmek gerekiyor. MESEM ile de birlikte sermayeyi güçlendiren çocuğu işçi haline getiren emeğini sömüren bu yapı iktidar tarafından ne yazık ki her gün sürdürülmeye, çocukları işçileştirmeye, çocukların geleceğinden, hayatından, eğitiminden çalmaya devam ediyor. Türkiye'deki işçileştirilmiş çocukların kök nedenlerine baktığımızda yine yoksulluk karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
OECD rakamlarına göre 6.5 milyonu aşkın çocuğun aşırı yoksul durumda olduğunu söyleyen Güneş, “Çocuk yoksulluğu en üst seviyede. Aynı zamanda 172 bin çocuk yatağa aç giriyor ve eğer okula gitmeyi başarabildiyse eğer bu yoksulluk tablosu içerisinde okulu hala bırakmadıysa her dört çocuktan biri de okula aç gidiyor ne yazık ki. Derin yoksulluğun, çocuk yoksulluğunun çocuk işçileştirilmesinde çok ciddi bir korelasyon ne olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Tüm çocuklar için barışın hakim olduğu bir yaşamı inşa etmek amacıyla mücadele edeceğiz’
Güneş’in ardından söz alan DEM Parti yöneticisi Necla Korkmaz ise DEM Parti Çocuk Komisyonu’nun kurulmasına ilişkin şunları söyledi:
“Partimizin demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü yerel yönetim paradigmasına uygun olarak, yerel yönetimlerin çocuk dostu kent politikalarının hayata geçirilmesi amacıyla Kent Çocuk Meclislerinin oluşturulması, bu bağlamda başta yaşam hakkı elinden alınmış çocuklar olmak üzere ihmal, istismar ve şiddetin her türlüsüne maruz bırakılan, yoksullaştıralarak işçileştirilen, sömürülen, mültecileştirilen, özgürlüklerinden alıkonulan, farklılıkları nedeniyle sistematik ayrımcılığa maruz bırakılan, iradesi yok sayılıp görmezden gelinen tüm çocuklar için barışın hâkim olduğu bir yaşamı ve demokratik bir toplumu çocuklarla birlikte inşa etmek amacıyla mücadele edeceğiz."