HABER: Mehmet OFLAZ
(HATAY) - Hatay'ın Antakya ilçesinde 69 kişinin yaşamını yitirdiği Fuat Koku Sitesi davasında, tutuksuz yargılanan 6 sanık duruşmaya katılmadı. Depremde ailesini kaybeden Döne Kaya, duruşmada yaşadıklarını ANKA Haber Ajansı'na anlattı. Kaya, "Çevik kuvvet eşliğinde üstümüz arandı, kapılar kapatıldı, izleyiciler alınmadı. Sanık gibi muamele gördük. Oysa biz sadece adalet istiyoruz. Adalet yerini bulana dek vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Hatay'ın Antakya ilçesi Odabaşı/Kavaslı Mahallesi'nde bulunan Fuat Koku Sitesi'nin A ve B bloklarının yıkılması sonucu en küçüğü 6 aylık bebek olmak üzere 69 kişi yaşamını yitirdi.
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, sitenin müteahhitleri Fuat Koku ve Murat Fuatoğlu (Koku), şantiye şefi ve statik proje müellifi Serdal Sıkar, yapı denetim firması yetkilisi Ali Onur Çinçinoğlu, statik proje ve uygulama denetçisi Cemal Topaloğlu ile kontrol elemanı Emrah Bulğurcu hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan dava açtı.
Sanıklar duruşmaya katılmadı
Fuat Koku Sitesi'nin ikinci duruşması Hatay 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, depremde yakınlarını kaybedenler ile taraf avukatları hazır bulunurken, 6 sanık duruşmaya katılmadı.
Müştekilerin iddiasına göre, çevik kuvvet polisleri duruşma öncesi müştekilerin üst aramasını yaptıktan sonra salona aldı; duruşma salonunun kapısı kapatılarak izleyicilerin içeri girmesine izin verilmedi. Müştekiler, sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek tutuklanmalarını ve dosyaya yeni bir bilirkişi raporu alınmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına ve binanın altındaki dükkan sahiplerinin bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı 4 Kasım'a erteledi.
"Sanık gibi muamele gördük"
Annesi Hayriye Kaya, kız kardeşi Fatma, eniştesi Mahmut ve dokuz aylık yeğeni Çınar Peksoy'u kaybeden Döne Kaya, duruşma sürecini ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Kaya, duruşmada yaşadıklarını şu şekilde dile getirdi:
"Bugün 4 Kasım'a ertelenen ikinci duruşmamızda yine adaletin kapısında bekletildik. Ne sanıklar salondaydı, ne de SEGBİS'le bağlandılar. Onlar yoktu, ama biz vardık. Sevdiklerimizi kaybettiğimiz binanın hesabını sormak için oradaydık. Annem, abim, kız kardeşim ve 9 aylık yeğenim adına oradaydık. Ama bir kez daha görmezden gelindik. Daha önce sessiz sedasız bir ara duruşma yapılmış, 3 sanık dinlenmiş. Biz duruşmaya davet edilmedik. Çapraz sorgu hakkımız elimizden alındı. Bu hukuki değil. Çevik kuvvet eşliğinde üstümüz arandı, kapılar kapatıldı, izleyiciler alınmadı. Sanık gibi muamele gördük. Oysa biz sadece adalet istiyoruz. Sanıklar tutuklanmadı. Eksik evraklar tamamlanmadı. Her şey eksik. Bir tek bizim acımız tam. Ve ne yazık ki, o da hala tanınmıyor. Bu yalnızlıkta sesimize ses olacak herkese ihtiyacımız var. Adalet yerini bulana dek vazgeçmeyeceğiz."