Büyükçekmece Adliyesi'nin emanet odasından çalınan altınların fotoğrafları ortaya çıktı. Altınlar, İstanbul merkezli 19 ilde göçmen kaçakçılarına yönelik düzenlenen bir operasyon sırasında ele geçirilmiş, işlemlerin tamamlanmasının ardından adli emanete teslim edilmişti.
25 KİLOGRAM ALTIN VE 50 KİLOGRAM GÜMÜŞ ÇALINDI
Büyükçekmece Adliyesi'ndeki emanet bürosundan iddiaya göre, adliyede görevli memur Erdal Timurtaş tarafından 25 kilogram altın ve 50 kilogram gümüş çalındı.
Yaşanan hırsızlık olayıyla ilgili İngiltere'ye kaçtığı belirlenen firari şüpheli Timurtaş hakkında kırmızı bültenle arama talep edildi.
EMANET MEMURU TUTUKLANDI
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen emanet memuru Kemal D., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
ÇALINAN ALTINLARIN GÖRÜNTÜSÜ ORTAYA ÇIKTI
Öte yandan altınların İstanbul merkezli 19 ilde göçmen kaçakçılarına yönelik düzenlenen bir operasyon sırasında ele geçirilmiş, işlemlerin tamamlanmasının ardından adli emanete teslim edilmişti. Erdal Timurtaş'ın çaldığı altınların bir kısmının fotoğrafları ortaya çıktı.
Büyükçekmece Adliyesi Emanet Bürosu deposundaki ziynet eşyalarının çalındığı anların güvenlik kamerası görüntüleri de ortaya çıkmıştı. Görüntülerde, Erdal T.’nin market arabasıyla içeri girdiği ve emanet bürosundaki değerli eşyaları çöp poşetine doldurarak arabayla taşıdığı anlar yer aldı.
TUTUKLANAN KEMAL D'NİN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Kemal D. sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde, suçlamayı kabul etmediğini belirterek, kasayı sadece emanet geldiğinde ve 3 aylık denetimlerde açtığını, denetimler dışında açmadığını öne sürdü.
Firari şüpheli Erdal T'nin WhatsApp'tan "Ben evi sattım, eşyaları sattım" şeklinde mesaj attığını anlatan Kemal D, "Borcu olan T. ile iletişime geçtim. T. de tapuya telefon etti. T, 'Bu evi 12'sinde' satmış deyince şüphelendim. Birinci kata çıktım. Savcıya 'Evi satmış' dedim. Bizim aklımıza kumardan dolayı karısı evi terk etti gibi şeyler geldi. T'den ve ek binadaki temizlik işçisinden para aldı. Sürekli oyun oynadığı için tecrübesi var diye verdi. 'Kaybedersem senin 400 bin lira paranı veririm' dedi. E'den aldı. Polis U'ya da 2 milyon 250 lira borç verdi. U. yatırımda kaybettiğini söyledi. Borcu ödeyemedi." beyanında bulundu.
Kasanın anahtarının siyah çantada olduğunu ifade eden Kemal D, şunları kaydetti:
"O da orada olduğunu biliyordu. Bir öğle yemeğinde orada kalırdı. Diğer hallerde hep yanıma alırdım. Anahtarın siyah çantada olduğunu bir tek o biliyordu. Emanetin kapı girişinde kamera var. Savcı ayın 13'ünde bir arabayla çıktığını söyledi. Poşetleri bir arabaya veriyor. Altında da beyaz çuvallar var. Beyazlarda silahlar var. Sabah 07.50 sıralarında dışarıya çıkartmış. Bizi silah müsaderesine öğlenleri Esenyurt, Beylikdüzü ve Büyükçekmece'deki belediyelerden sırayla kiralanmış araçlar gelip götürüyordu. Ayın 13'ünde sabahtan silaha gitmedik."
"DEPODA BİR BEN VARIM, BİR O VAR"
Şüpheli Kemal D, görevli savcının emanete ziyarete geldiğini belirterek, şunları anlattı:
"T'den de evi sattığını öğrenince ben de işe gelmiyor, bu işte bir tuhaflık var dedim. 12'sinde benden izin istedi arabayı satacağını söyledi. Ben evi, arabayı satıp gidecek diye düşündüm. E. bütün emanetleri alma, yerleştirme hakkına sahipti. Anahtarı ihtiyaç halinde kasadan çıkartır, çıkarttığını söyler. Ben de kasa veri tabanına notlarım. Bu olayların olduğu tarihte yoğun bir şekilde silah müsaderesiyle ilgileniyorduk. Ayın 18'i silah müsaderelerinin son günüydü. Yoğunluk bitince 3 gün izin istedi. Depoda bir ben varım, bir o var. Başka kimse yok. Dışarıdan birisi yardım etti mi bilemiyorum. Ona işi ben öğrettim, yetiştirdim. Dışarıdan yardım almış olabilir. Olaylarda bir ufak dahilim yoktur."
İş yoğunluğu olduğunu, E.T'nin evi terk eden bir kadın profili çizdiğini ve hiç kuşkulanmadıklarını öne süren Kemal D, "Aklıma gelecek en son kişiydi. Sayıları bile söyleyemiyordu. Ben ona öğrettim. 2 senedir izne çıkamıyorum. İzne çıktığımda emanetleri kime bırakacağım. Yanımda bir tek E.T. var. 2-3 aydan beri izne ayrılamıyorum. Yanıma kimse yanaşmadı. Herkes kaçıyordu. Mağdur durumdaydım. Benim erişebildiğim her yere E.T'nin erişme imkanı vardı. Benim ulaşamadığım yere, rafın üstüne çıkar, bana emanet numaralarını okurdu. E. burada işçi gibi değildi. Raflara emanet yerleştirirdi. Ben sabahları erkenden gelirim. İşten akşamları da bir saat ve bazen de daha geç çıkardım. Gerekirse hafta sonu da gelirdim." beyanında bulundu.




