(İSTANBUL) - 4-5 sene önce suikaste uğradığını açıklayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Ağır arsenik ve cıva verildim. Bir yerde olmuş, sonra tahlillerde ortaya çıktı. 4-5 sene oluyor." dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 24 TV'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Suriye'nin yeniden inşa sürecinde Türkiye yerine Avrupalı şirketlerin aktif rol alması üzerine sorulan soruya Bakan Fidan, şu yanıtı verdi:

"Bizim devlet stratejimizde özellikle kardeş ülkelere karşı çok engin kuşatıcı bir bakış açımız var. Suriye'de önem verdiğimiz bazı konular var. Suriyeli toprak bütünlüğü, Suriye’nin egemenliği ve Suriye halkını topyekün kucaklayacak bir sistemin orada olması ki çatışma olmasın. Bundan sonra bunun üzerine bu üç maddelik zemin üzerine ekonomiyi, gelişmeyi, refahı, iyi yönetimi ve özgürlüğü bina edersiniz. Bunların hepsi çok başlangıçta biz şunu diyoruz ya bu arkadaşlarımız kendi dış ilişkilerinde özgürler hassas parametreler onlar da biliyorlar diğer ülkelerle kendi menfaatlerini ilerletme yolunda atacaklar adımlar önemli. Türkiye’nin onlar için ne manaya geldiğini onlar da biliyorlar yani bunları o insanlara sürekli hatırlatma da gerek yok.

Önemli olan şimdi Suriye’ye önceki rejim döneminde konulmuş yaptırımlar var Avrupa Birliği tarafından Amerika tarafından ülkelerin son derece mesafeli duruşları var. Şimdi bütün bunların yeni dönemde izale edilmesi için kaldırılması için belli bir diplomatik hamleye bir görüşme trafiğe bir ikna çalışmasına ihtiyaç var. Çünkü günün sonunda işte yabancı döviz trafiği veya Swift olmuyorsa bankacılık size yardım etmek isteyen ülkeler bile merkez bankanıza para gönderemiyorlar maaşlarınızı ödeyemiyorsunuz.

Avrupa Birliği’nin yaptırımı var diyelim belli firmalar gelemiyorlar vesaire. Şimdi bunları ortadan kaldırmak için ve uluslararası topluma yeni Suriye’yi yeni zihni anlatmak için yoğun bir diplomasi trafiğini önemli buluyoruz ve son derece normal buluyoruz ve teşvik ediyoruz. Oradaki kardeşlerimizi biz zihniyle inisiyatifine siyasi içtihatlar açıkça güveniyoruz yani belli bir istişare içerisindeyiz. Biz şunu da savunuyoruz sadece bizim değil bütün bölgenin el birliği içerisinde Suriye’deki sorunsala sahip çıkarak hep beraber çözelim."

Gazze'de yaşanan soykırım

Gazze'deki insanlık dramına değinen Bakan Fidan, "Şu anda silahlı gücüyle İsrail yardımların gitmesini engelliyor. Açlıktan ve hastalıktan kaynaklı ölümler çatışmalardan kaynaklı ölümlerin önüne geçmiş durumda. Geldiğimiz noktada hem Türkiye hem diğer ülkelerin odaklandığı nokta temel ihtiyaç malzemelerinin engellenmesi ile ortaya çıkan soykırımın ortadan kalkması." dedi.

Erdoğan-Trump görüşmesi

Trump-Erdoğan görüşmesine değinen Fidan, "Bu mesele o görüşmenin odağındaydı. Sayın Cumhurbaşkanımız görüşmeyi talep ederken esas itibariyle temel endişe alanı artık Gazze'de açıktan soykırıma dönüşen insani yardım engelleme durumunu ortadan kaldırması. Bir çok bölge lideri de Cumhurbaşkanımızın sayın Trump üzerindeki etkisini kullanarak dikkati Gazze'ye çekmek istiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da telefon görüşmesinde o mesajı sayın Trump'a verdi. Çok büyük bir insani felaketle yüz yüzeyiz." sözlerini kullandı.

İsrail hükümeti ikna edilebilir mi?

İsrail'in Gazze için ikna edilebilir olduğun belirten Bakan Fidan, "Ben ortak eyleme geçilirse kesinlikle ikna edilme imkanı olduğunu düşünüyorum. Bu bir soykırımdır insani bir trajedi var. Sebebi ne olursa buna sessiz kalmamız mümkün değil. Ülkeler dese ki bu iş çözülene kadar İsrail ile iş kurmuyoruz iş tutmuyoruz deseler bu iş çözülür." dedi.

AB katılım sürecine ilişkin soruya Bakan Fidan, "Genişlemenin Türkiye'yi de içerecek şekilde olması gerektiğini savunan ülkeler var, ama AB'nin asli kurucusu ve iticisi iki ülke tarafından halihazırda benimsenmediğini, bunun da iç politik nedenlerle ağırlıklı olarak ayakta tutulduğunu görüyoruz. Türkiye girerse aşırı sağ yükselir diye durdunuz, aşırı sağ her halükarda yükseldi. Türkiye girmediği için. Ben hep söylüyorum Türkiye girseydi, İngiltere çıkmayabilirdi. İngiltere ve Türkiye AB'de olsalardı bu coğrafyada kendi çekim merkezimizi oluşturabilirdik. Çok fazla ABD bağımlılığı olmazdı." yanıtını verdi.

Hindistan-Pakistan gerilimi

Hindistan'ın Pakistan'a yönelik saldırıları sonrası başlayan çatışmaların nükleer bir savaşı tetikleyebileceğini söyleyen Fidan "İki nükleer güç açıktan savaşa girerse elbette bir risk oluşur. Umudumuz gerginliğin daha fazla yükselmemesidir" diye konuştu.

"Suikasta uğradım"

2010'da Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı görevine atanmasının ardından terör ve organize suç örgütlerinin vekil unsurlarının kendisi ve ailesi hakkında propaganda yaptığından bahseden Fidan, modern zamanlarda fizikselden ziyade "karakter suikastı" tehdidiyle karşı karşıya olunduğunu dile getirdi.

Fidan, insanları kamuoyu gözünden düşürmeye yönelik çabalar ve propaganda faaliyetleri olduğuna işaret ederek, 2010'dan itibaren bu tür konularla muhatap olduğunu söyledi.

Fidan, "Bunlara alışkınız. Alışkın olmadığımız birkaç tane konu var. Türkiye'nin ana muhalefet partilerinin, terör örgütlerinin ve suç gruplarının, mafyanın ürettiği bilgiyi alıp, siyasette kullanması. Bu aslında gelinen düzeydeki en düşük noktayı gösteriyor, bu sıkıntılı bir konu." diye konuştu.

Fidan, kendisinin fiziken de suikasta uğradığını belirterek, "Zehirlendik de tedavi de gördük. Onun dışında karakter suikastına sürekli maruz kalıyoruz. Bu kavganın bir parçası." dedi.

Zehirlendiğini daha önce açıklamadığını dile getiren Fidan, "Ağır arsenik ve cıva verildim. Bir yerde olmuş, sonra tahlillerde ortaya çıktı. 4-5 sene oluyor." ifadesini kullandı.

Fidan, kendisine suikast girişimini kimin yaptığına ilişkin soruya ise "O detaylara girmeyelim. O, dışarılarda olan konular. Sadece içeride düşman yok, her yerde düşman var." yanıtını verdi.

Bu tür girişimlerin kendisini herhangi bir adım atmaktan geri bırakmadığını kaydeden Fidan, "Zaten bu vatana hizmet etmek için varız. Karakter suikastı da yapacaklar size, fiziksel suikast de yapacaklar. Cumhurbaşkanımıza kaç kere yapmak istediler. Biz de onun izinden giden biri olarak buna maruz kalacağımızı en başından beri biliyorduk." diye konuştu.

"Bakanlıkta FETÖ'cülerin temizlenmesiyle ilgili ciddi çalışmalar var"

Bakanlık içerisinde FETÖ'cülerin tespit edilmesine yönelik çalışmalarının arttığını bildiren Bakan Fidan, "Geldiğim mevcut kurumda FETÖ'cülerin temizlenmesiyle ilgili ciddi çalışmalar var. FETÖ kendisini değiştirip, dönüştürüp, tövbe etmediği sürece bu devletin yeminli düşmanı olmaya devam edecek. Bakanlık içerisinde belli noktalarda FETÖ iltisakı olan insanları bulup onları daha dikkatli şekilde etkisiz durumda olmaları önemli. FETÖ tehditi gerçek bir tehdit. PKK bile kendisini lağvetmeyi ve bu ülkenin aleyhine çalışmayı bırakma durumundayken FETÖ yeminli bir düşman gibi davranmaya devam ettiğini görüyoruz." diye konuştu.

 

(SON)

Kaynak: ANKA