Başkan Gürsel Baran, konuşmasında Türkiye’nin yıllardır mücadele ettiği cari açık problemini hatırlatarak, bu sorunun çözümü için yerli ürün ve hizmet kullanımının bir tercih değil, stratejik bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Baran, "Tüm resmi kurumlar, üniversiteler, belediyeler, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ile oda ve borsaların, ürün ve hizmet alımlarında 'yerli' tercihini benimsemesi gerekiyor. Bu, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk meselesidir" dedi.
YERLİ ÜRETİME DESTEK ÇAĞRISI
Baran, yerli üretimin güçlenmesi için kamu ve özel sektör iş birliğinin önemine değinerek, üretim altyapısı ve nitelikli insan kaynağı sayesinde yerli ürünlerin kamu alımlarında daha fazla yer bulabileceğine inandıklarını söyledi. “İhtiyaç duyulan ürün ve hizmetlerin Türkiye’den sağlanması, iç piyasamızı canlandıracak stratejik bir gerekliliktir” ifadelerini kullandı.
UTTS İLE İLGİLİ KAYGILAR DİLE GETİRİLDİ
Konuşmasında, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 1 Ocak 2025’te yürürlüğe girmesi planlanan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi’ne (UTTS) de değinen Baran, bu düzenlemenin akaryakıt sektörü ve diğer işletmelere ekstra maliyetler getireceğini belirtti. Üyelerin bu konuda yaşadığı endişeleri dile getiren Baran, "Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi destekliyoruz, ancak UTTS’nin yürürlük tarihi gözden geçirilmeli, işletmeler üzerindeki yükler azaltılmalıdır" dedi.
“KAYIT DIŞI EKONOMİYLE MÜCADELE ÖNCELİKLİ OLMALI”
Kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin hem devlet hem de iş dünyası için en öncelikli meselelerden biri olması gerektiğini ifade eden Baran, UTTS’nin işletmelere yönelik mali yük oluşturacağını ve bu durumun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Baran, “Vergi kayıplarını önlemek için yapılan çalışmaları destekliyoruz, ancak işletmeler üzerindeki ek maliyetlerin göz önünde bulundurulmasını talep ediyoruz” diye konuştu.